'Arı Biziz, Bal Da Bizdedir Projesi'
Düzce'de, TÜBİTAK tarafından desteklenen proje kapsamında 100 öğrenciye arılar hakkında eğitim veriliyor DÜ Rektörü Prof. Dr. Çakar: 'Arı bu bölgede aslında çok önemli bir geçim kaynağı. Uzun yıllar boyunca belki biraz ihmal edilmiş, bir geçim kaynağı olabileceği görmezden gelinmiş. Bu sebeple şu anda yapılan çalışmalar çok önemli' DAGEM Müdürü Kekeçoğlu: 'Arıcılığı çocuklar sevmezse bu meslek gelecekte ölecek' diyerek arıcılık sektörünü yaşatmak için çocuklara, hem arıyı hem de bu mesleği sevdirmemiz gerektiğini düşündük. Ardından bu projeyi başlattık'
Düzce Üniversitesi Arıcılık Araştırma, Geliştirme ve Uygulama Merkezince (DAGEM) yürütülen TÜBİTAK destekli 'Arı Biziz, Bal Da Bizdedir Projesi' kapsamında 100 öğrenciye eğitim veriliyor.
DAGEM yerleşkesinde devam eden eğitimler hakkında konuşan DÜ Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar, üniversite olarak bölgesel kalkınmaya ve küçük yaşta eğitime destek verdiklerini söyledi.
Projenin dalga dalga yayılmasını arzu ettiğini aktaran Çakar, şöyle konuştu:
'Üniversitemizin öncülüğünde başlatılan bu projenin etkileri şehrimizdeki tüm çocuklara, daha sonra da Türkiye'ye yayılacak. Öğrencilerimizin eğitimleri çok güzel geçmiş, ben bile bu eğitimi almayı istiyorum. Arı korkularını bu eğitimlerle yenmemiz ve arıların dünyasını öğrenmek için bu eğitimler çok önemli.'
Arıların, bölgenin önemli bir gelir kaynağı olduğunu vurgulayan Çakar, 'Arı bu bölgede aslında çok önemli bir geçim kaynağı. Uzun yıllar boyunca belki biraz ihmal edilmiş, bir geçim kaynağı olabileceği görmezden gelinmiş. Bu sebeple şu anda yapılan çalışmalar çok önemli. Üniversitemizin arıcılıkla alakalı faaliyetleri, arıcılığa akademik bir bakış açısı kazandırmış olması da çok önemli ve kıymetlidir. Gelecek yıllarda da bu gibi çocuk, genç ve yaşlıların katılacağı çalışmalara devam edeceğiz.'
DAGEM Müdürü Yrd. Doç. Dr. Meral Kekeçoğlu da projenin çok kıymetli olduğunu belirtti.
Kekeçoğlu, projenin çocukların arılarla beraber olmasını işlediğini aktararak, şunları kaydetti:
'Kent genelinde arıcılık veri tabanı oluşturduğumuz zaman arıcılık yapanların yaş ortalamasının 50 ve üzeri olduğunu gördük. Sonra, 'Arıcılığı çocuklar sevmezse bu meslek gelecekte ölecek' diyerek arıcılık sektörünü yaşatmak için çocuklara, hem arıyı hem de bu mesleği sevdirmemiz gerektiğini düşündük. Ardından bu projeyi başlattık. Çok güzel ve etkili olduğunu düşünüyorum. Gelen tüm öğrencilerimiz ve aileleri çok memnun. Hatta anne-babalar derslere katılmak için randevu istiyor. '
'Çocuklar, arılar sadece sokar ve bal yapar diye biliyor.' diyen Kekeçoğlu, 'Başka hiçbir şeyini bilmiyor. Buraya geldiklerinde yaşayarak, arı kovanının başına giderek hatta arıları tutarak öğreniyorlar. Öğrencilerimiz, arının çevre ve toplum için ne kadar önemli olduğunu öğrendiler. Emeği geçen, bize destek veren herkese, eğitimlerimize katılan öğrencilerimize teşekkür ediyorum.' ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA
DAGEM yerleşkesinde devam eden eğitimler hakkında konuşan DÜ Rektörü Prof. Dr. Nigar Demircan Çakar, üniversite olarak bölgesel kalkınmaya ve küçük yaşta eğitime destek verdiklerini söyledi.
Projenin dalga dalga yayılmasını arzu ettiğini aktaran Çakar, şöyle konuştu:
'Üniversitemizin öncülüğünde başlatılan bu projenin etkileri şehrimizdeki tüm çocuklara, daha sonra da Türkiye'ye yayılacak. Öğrencilerimizin eğitimleri çok güzel geçmiş, ben bile bu eğitimi almayı istiyorum. Arı korkularını bu eğitimlerle yenmemiz ve arıların dünyasını öğrenmek için bu eğitimler çok önemli.'
Arıların, bölgenin önemli bir gelir kaynağı olduğunu vurgulayan Çakar, 'Arı bu bölgede aslında çok önemli bir geçim kaynağı. Uzun yıllar boyunca belki biraz ihmal edilmiş, bir geçim kaynağı olabileceği görmezden gelinmiş. Bu sebeple şu anda yapılan çalışmalar çok önemli. Üniversitemizin arıcılıkla alakalı faaliyetleri, arıcılığa akademik bir bakış açısı kazandırmış olması da çok önemli ve kıymetlidir. Gelecek yıllarda da bu gibi çocuk, genç ve yaşlıların katılacağı çalışmalara devam edeceğiz.'
DAGEM Müdürü Yrd. Doç. Dr. Meral Kekeçoğlu da projenin çok kıymetli olduğunu belirtti.
Kekeçoğlu, projenin çocukların arılarla beraber olmasını işlediğini aktararak, şunları kaydetti:
'Kent genelinde arıcılık veri tabanı oluşturduğumuz zaman arıcılık yapanların yaş ortalamasının 50 ve üzeri olduğunu gördük. Sonra, 'Arıcılığı çocuklar sevmezse bu meslek gelecekte ölecek' diyerek arıcılık sektörünü yaşatmak için çocuklara, hem arıyı hem de bu mesleği sevdirmemiz gerektiğini düşündük. Ardından bu projeyi başlattık. Çok güzel ve etkili olduğunu düşünüyorum. Gelen tüm öğrencilerimiz ve aileleri çok memnun. Hatta anne-babalar derslere katılmak için randevu istiyor. '
'Çocuklar, arılar sadece sokar ve bal yapar diye biliyor.' diyen Kekeçoğlu, 'Başka hiçbir şeyini bilmiyor. Buraya geldiklerinde yaşayarak, arı kovanının başına giderek hatta arıları tutarak öğreniyorlar. Öğrencilerimiz, arının çevre ve toplum için ne kadar önemli olduğunu öğrendiler. Emeği geçen, bize destek veren herkese, eğitimlerimize katılan öğrencilerimize teşekkür ediyorum.' ifadelerini kullandı.