TÜSİAD Ve PWC İşbirliğiyle '2023'E Doğru Türkiye'de STEM Gereksinimi' Başlıklı Rapor Açıklandı

PwC tarafından TÜSİAD işbirliğiyle hazırlanan ’2023’e Doğru Türkiye’de STEM Gereksinimi’ başlıklı raporda, STEM alanlarının kritik rolüne değinildi.

TÜSİAD Ve PWC İşbirliğiyle '2023'E Doğru Türkiye'de STEM Gereksinimi' Başlıklı Rapor Açıklandı
PwC tarafından TÜSİAD işbirliğiyle hazırlanan ’2023’e Doğru Türkiye’de STEM Gereksinimi’ başlıklı rapor düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı. STEM alanlarının kritik rolüne değinilirken, yenilikçiliğin temelini oluşturan STEM becerilerinin ekonomik büyüme bakımından taşıdığı öneme dikkat çekildi.

STEM mezun sayısı anlamında global platformda Türkiye’nin gelişmiş ve gelişmekte olan bazı ülkeler arasında nerede yer aldığına ve Türkiye’nin STEM mezun sayılarının yıllar içerisindeki dağılımlarının

nasıl değiştiğine yer verildi.

Ayrıca, PwC analizleri sonucunda STEM istihdam gereksinimine ilişkin öngörülerde bulunuldu ve bu öngörüler doğrultusunda üniversitelerin STEM ile ilgili bölümlerinden mezun olup işgücüne katılması beklenen potansiyel çalışanlar ile sektör bazlı STEM istihdam gereksinimleri ortaya çıkarıldı. STEM alanlarının önemi Türkiye’nin dijital dönüşümü yakalayabilmesi ve sürdürebilmesi için yeterli sayıda kalifiye işgücüne ihtiyacı olduğu bildirilirken; iş dünyası teknoloji, inovasyon ve dijitalleşme tarafından yönlendirilen global ekonomide yarışta kalabilmek için STEM becerilerine, yani fen (science), teknoloji (technology), mühendislik (engineering) ve matematik (mathematics) becerilerine sahip işgücüne ihtiyaç duyulduğu kaydedildi.

Uluslararası alanda genel kabul görmüş bir STEM eğitim ve çalışma alanı sınıflandırması yapılmamış olmakla birlikte uzmanlar arasında STEM alanlarının fen (science), teknoloji (technology), mühendislik (engineering) ve matematik (mathematics) bilgilerini kullanmayı gerektiren alanlar olduğu konusunda bir fikir birliği söz konusu oldu. Fen alanları olarak uzay bilimleri, yer bilimleri,yaşam bilimleri (çevrebilimi, genetik, patoloji, beslenme vb.), fizik ve kimya; teknoloji alanları olarak bilgisayar bilimleri ve bilişim bilimleri (kriptoloji, programlama, yapay zekâ vb.); mühendislik alanları olarak mekanik, endüstri, elektrik, malzeme ve inşaat mühendislikleri; matematik alanları olarak ise cebir, geometri, istatistik ve oyun teorisi gibi alanlar sayılabildi.

Teknolojik dönüşümün önemli bir rol oynadığı günümüz dünyasında üretken, girişimci ve buluş odaklı eğitim büyük önem taşıdı. STEM eğitiminin, disiplinler arası bakış açısı geliştirmesi, teorik bilgilerin uygulamaya dönüştürülmesine yardımcı olması, eleştirel düşünmeyi teşvik etmesi ve problem çözme becerilerini kazandırması nedeniyle eğitimin niteliğini geliştirmenin yanında iş dünyasının beklentilerine de cevap teşkil etti.

STEM mezunları oranları

OECD tarafından en son 2014 yılında yayımlanan, alanlarına göre mezun verisi arasından seçilmiş bazı ülkelerin STEM mezunlarının toplam mezunlara oranları; Türkiye’nin yüzde 17 olan STEM mezunlarının toplam mezunlara olan oranı Brezilya’nın (yüzde 16) ilerisinde yer alırken, ABD (yüzde 17), Avusturalya (yüzde 17) ile benzerlik göstermekte, grafikteki diğer OECD ülkelerinin gerisinde kaldı. Bu ülkelerde STEM mezunlarının toplam işgücü içerisindeki payına bakıldığında ise, 2014 yılında Türkiye’nin 27 baz puan ile analizde yer alan diğer gelişmekte olan ülkeler Brezilya (17) ve Meksika (26) baz puanlarından daha ileride olduğu görüldü.

Türkiye’de 2013-2016 yılları arasında üniversitelerin STEM alanlarından mezun olan öğrenci oranının yüzde 17 civarında seyrettiği görüldü.



STEM istihdam gereksinim analizleri

Türkiye’deki sektörler ’İmalat, İnşaat, Dağıtım ve Nakliye, Birincil Sektör ve Kamu Hizmetleri, Ticari ve Diğer Hizmetler ve Pazar Dışı Hizmetler’ olmak üzere altı ana sektör altında toplandı. Her bir

sektör için 2023 dönemine yönelik STEM istihdam gereksinimleri belirlenmiş ve öngörüler oluşturuldu.

2013-2016 döneminde sektör bazlı STEM mezunlarının istihdama oranlarının sırası ile imalat sektöründe 57, inşaat sektöründe 36, birincil sektör ve kamu hizmetlerinde 37, dağıtım ve nakliye sektöründe 10, ticari ve diğer hizmetlerde 39 ve pazar dışı hizmetlerde 13 baz puan seviyelerinde bulunduğu gözlemlendi. STEM alan mezunlarının büyük oranda ilgili sektör dışı iş kollarında ekonomiye katkıda bulundukları görüldü.

Bunun bir sebebi olarak Türkiye’de STEM alanı farkındalığının yeteri kadar oluşmaması ve eğitim gören öğrencilerin yetkinliklerini kullanabilecekleri alanlara ilişkin yeterli bilgi sahibi olmamaları gösterildi. Buna ek olarak, kariyer seçimleri ve beklentilerinde farklılıklar olması ve alınan eğitimin iş kollarındaki karşılığının kişilerin taleplerini karşılar nitelikte bulunmaması da söz konusu etmenler arasında sayılabileceği bildirildi.

PwC analizlerine göre, 2023 yılı için tüm sektörlerdeki toplam istihdamın yaklaşık 34 milyonu bulması ve bunun yaklaşık 3,5 milyonunun STEM istihdamı olması beklendi. 2016-2023 döneminde STEM istihdam gereksiniminin 1 milyona yaklaşacağı ve bu ihtiyacın yaklaşık olarak 300 bininin yani yaklaşık yüzde 31’inin ise karşılanamayacağı öngörüldü.

Bu açıkta en büyük payı alan sektörler ’Pazar Dışı Hizmetler’ (yüzde 91 açık) ve ’Ticari ve Diğer Hizmetler’ (yüzde 66 açık) olarak öne çıktı. 2016-2023 döneminde ’Pazar Dışı Hizmetler’de yaklaşık 490 bin STEM istihdam artışı karşısında 450 bin STEM açığı ve Ticari ve Diğer Hizmetler sektöründe 182 bin STEM istihdam artışı karşısında 120 bin STEM açığı öngörüldü.



Raporda yapılması gerekenler şöyle sıralandı;

Dijital dönüşüm ve sanayi 4.0 (d)evriminin giderek daha fazla gündemde olacağı bir dönemde STEM konusunun önceliklendirilmesi önem taşımaktadır.

Türkiye’de ihtiyaç duyulan STEM işgücünün sağlanması için devlet, eğitim ve iş dünyası gerekli politika, programlar ve eylemler için birlikte hareket etmelidir.

STEM eğitim yaklaşımının okul öncesinden başlayarak tüm eğitim kademelerinde hayata geçirilmesi ve eğitimde kalitenin yükseltilmesi büyük önem taşımaktadır. Kreatif, yenilikçi, analitik ve eleştirel düşünen, problem çözme becerileri yüksek bireyler yetiştirilmesi için müfredatta, eğitim yöntemlerinde ve öğretmen eğitiminde iyileştirmeler fayda sağlayacaktır.

Yükseköğretimde eğitim içerikleri iş dünyasının ihtiyaç ve beklentilerini karşılayacak şekilde ve iş hayatına uyum gözetilerek zenginleştirilmeli ve üniversite ile sanayi arasında iş birlikleri artırılmalıdır.

STEM mezunlarının olabildiğince STEM alanlarına yönlendirilmesi, teknoloji ve inovasyon alanında ihtiyaç duyulacak nitelikli işgücünün karşılanması bakımından önemlidir.

Şirketlerin, Ar-Ge yaparak ve risk sermayesi sağlayarak yenilikçi bir ortam oluşturmada oynadıkları önemli rolü devam ettirerek STEM eğitimine yatırım yapmak konusunda daha aktif rol almaları ve STEM becerilerini destekleyerek küresel rekabet adına gerekli adımları atmaları gerekmektedir. STEM iş alanlarının artmasını sağlayacak çalışmaların (örn. Ar-Ge yatırımları, Ar-Ge’nin tabana yayılması vb.) hızlanarak devam etmesi de önemlidir.

Şirketler iş hayatında gerekli olan STEM profillerini oluşturarak, ihtiyaç duyulan işgücü hakkında daha fazla bilgi sağlayarak, iş ve staj imkanları sunarak öğrencilerin çalışma yaşamına daha iyi hazırlanmaları için fırsatlar oluşturabilir.

Türkiye için işgücü içerisinde ne kadar STEM çalışanının yer aldığı ve bu çalışanların dağılımlarının sektörel bazda nasıl olduğuna dair analizler gerçekleştirilmelidir. Türkiye’de yer alan mevcut STEM mezunu sayısının artışına yönelik gerekli kapasite artış planlaması hayata geçirilmelidir. TÜİK, İŞKUR, YÖK, Milli Eğitim Bakanlığı ve üniversitelerle ortak çalışma grupları oluşturularak veri kalitesinin STEM verilerini içerecek şekilde artırılması ve detaylandırılması sağlanmalıdır. Ayrıca şirketlerin de kamu kurumlarına veri sağlayıp öngörülerini paylaşması ile kanıta dayalı ve uygulamadan gelen bilgilere dayanarak kamu politikalarının oluşturulmasının desteklenmesi sağlanabilir.

STEM alanlarına yatırım yapılması dünyada son dönemlerde öne çıkmakla birlikte, bu konu üzerinde uzun zamandır birçok girişim yer alıyor ve sürekli olarak yenileri ortaya çıkmaya devam ediyor. STEM eğitiminin ve STEM işgücünün gelişmesi için gereken adımların ulusal politika düzeyinde ele alınarak kamu tarafından desteklenmesi, kamu, eğitim ve iş dünyasının işbirliği ile eylem planlarının hayata geçirilmesi ve ilerlemenin yakından takip edilmesi gerekmektedir.
Kaynak: İHA