MHP TBMM Grubu

Genel Başkan Bahçeli: (1) 'Katar’da kurulacak Türk üssünün körfez ülkelerinin güvenlik ve istikrarına destek vermekten başka bir hedefi yokken, durduk yere bir kaşık suda fırtınalar koparanları anlamak mümkün değildir' 'Türkiye, bekasının müdafaası amacıyla yedek kulübesinde değil sahada olmalıdır; kıyıda, köşede, kenarda değil bölgenin kalpgahında, gerekirse, gücü yeterse kaptan köşkünde bulunmalıdır' 'CHP’nin cesareti varsa Rabia polemiğine değil, emperyalizmin bölgeye kurduğu kanlı rampalara kafa yorsun, bunu dert edinsin'.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Katar’da kurulacak Türk üssünün körfez ülkelerinin güvenlik ve istikrarına destek vermekten başka bir hedefi yokken, durduk yere bir kaşık suda fırtınalar koparanları anlamanın mümkün olmadığını söyledi.

Bahçeli, partisinin Meclis Grubunda yaptığı konuşmada, 8 Haziran’da TBMM’de onaylanan mezkur anlaşmayla, Katar’ın askeri kurumların modernizasyonu, askeri eğitim ve öğretim alanında iş birliğinin çeşitlendirilmesi, iki ülkenin birlikte çalışabilirlik ve eşgüdümün artırılarak bölgesel ve küresel barış ve istikrara katkı sağlanmasının amaçlandığını ifade etti.

Fren tutmayan bazı şuur ve akıl yoksunlarının, Mehmetçiğe 'lejyoner' diyecek kadar çıldırdıklarını belirten Bahçeli, 'Türk askerine 'lejyoner' demek bühtan olması şöyle dursun, su katılmamış bir alçaklık, ayağımızın altında çiğnediğimiz isnattır. Türk düşmanlarına paralı gece bekçiliği, kiralık kalem nöbetçiliği, tasmalı siyasi sözcülük yapanların Mehmetlerimizin haysiyetiyle oynaması utanmazlığın daniskası, ahlaksızlığın dik alasıdır.' dedi.

Türkiye'nin doğru bir hamleyle, Körfez’de yükselen tansiyonun diyalogla çözüme kavuşturulmasını istediğini, bu konuda yoğun bir diplomasi faaliyeti yürüttüğünü söyleyen Bahçeli, Türkiye'nin Katar ile tarihsel bağları olduğunu dile getirdi.

'Katarla imzalanan anlaşmaların TBMM’de 8 Haziran günü rutin onayı, görülen odur ki birden bire bazı çevreleri rahatsız etmiştir.' diyen Bahçeli, 'Katar’da kurulacak Türk üssünün körfez ülkelerinin güvenlik ve istikrarına destek vermekten başka bir hedefi yokken, durduk yere bir kaşık suda fırtınalar koparanları anlamak şüphesiz mümkün değildir.' değerlendirmesinde bulundu.

- 'İddialı olmayalım mı'

'Dünya Doha’dadır. Yedi düvel komşu coğrafyalara demir atmıştır.' ifadesini kullanan Bahçeli, 'Türkiye, üstelik eski hakimiyet havzalarında niye olmayacaktır? Neyimiz eksik, neremiz yetersizdir? diye sordu.

Bahçeli, CHP’de 'kompleks, aşağılık duygusu, her şeye kulp takma kurnazlığı' bulunduğunu öne sürerek, şöyle konuştu:

'Bu nasıl ve ne şekilde izah edilecektir? Ne yapsaydık, ülke olarak bölgesel ve küresel gelişmelerin akıntısına hiçbir irade göstermeden kendimizi teslim mi etseydik? Türkiye’nin Musul’da kurduğu Başika Kampı için aynı masalı dillendirdiler. Fırat Kalkanı Harekatı başlayınca da benzer itirazları seslendirdiler. Türkiye’nin sınır ötesi askeri veya siyasi faaliyetleri hukuki ve meşru sınırlar çerçevesinde olduktan sonra, bunu karalamak, kötülemek bir defa gayri milliliktir.

Türkiye, bekasının müdafaası amacıyla yedek kulübesinde değil sahada olmalıdır; kıyıda, köşede, kenarda değil bölgenin kalpgahında, gerekirse, gücü yeterse kaptan köşkünde bulunmalıdır. Bunun neresi mahsurludur? İddialı olmayalım mı? İrademizi göstermeyelim mi? Aktif, çok yönlü, başkent Ankara merkezli, dünyaya Türkçe bakan bir dış politika istemeyelim mi?

- 'Üs kurmak meydan okumak şeklinde yorumlanmamalıdır'

Bahçeli, dış politikada ebedi dostluk veya ebedi düşmanlık diye bir şeyin olmadığını, ancak komşu coğrafyalarda kategorik bir tarafgirliğinde makul ve mantıklı görülmeyeceğini dile getirdi.

Türkiye'nin tarihsel çıkarları ve içinde bulunduğu coğrafyanın sesi doğrultusunda hareket etmesi gerektiğini ifade eden Bahçeli, şöyle konuştu:

'Bu nedenle Doha’da üs kurmak Körfez ülkelerine meydan okumak şeklinde yorumlanmamalıdır. Önce diyalog, önce mutabakat, önce diplomasi kanallarının açık ve çalışır olmasıyla sertliğin yumuşatılması, gerginliğin giderilmesi lazımdır. Görebildiğimiz kadarıyla hükümet de bunu yapmaktadır ve doğru çizgidedir. Konu siyaset üstüdür. Konunun hükümeti aşan bir yönü de vardır. MHP ne Katar’ın safında ne de bu ülkeye tavır alan ülkelerin karşısındadır. Biz yalnızca Türkiye’nin hak ve çıkarlarının yanındayız, yanında olmaya da kararlılıkla devam edeceğiz.'

- 'Kimlerin nam ve hesabına çalışıyorsunuz?'

'Türkiye’nin Ortadoğu’da ne işi var, Doha’da ne yapacak?' tartışması çıkaran başta CHP olmak üzere, malum çevrelere açıklıkla sormak istediğini belirten Bahçeli, 'Türkiye’nin bölgede pozisyon alması gözünüze batıyor da ABD’sinden Almanya, Fransa ve Birleşik Krallığı’na kadar birçok ülke niçin dikkatlerinizden kaçıyor? Kimlerin nam ve hesabına çalışıyorsunuz? Kimlere sözcülük yapıyorsunuz?' diye konuştu.

'Eğer yürekliyseniz, eğer minderden kaçmayacaksanız, eğer sıkıyı görüp araziye uymayacaksanız; ABD’ye ne işiniz var Ortadoğu’da deyin de endamınızı görelim, adamsınız diyelim. Bakın biz söyledik, yine söylüyoruz, yine söyleyeceğiz.' ifadelerini kullanan Bahçeli, 'CHP’nin cesareti varsa, Rabia polemiğine değil emperyalizmin bölgeye kurduğu kanlı rampalara kafa yorsun, bunu dert edinsin.' dedi.

Bahçeli, 'Geçen hafta Tahran’daki terör eylemini yapanlar ortadadır da emri ve görevlendirmeyi yapanlar nerelerde gizlidir? IŞİD’in mimarı, PKK-YPG’nin mucidi, DHKP-C’nin sahibi nereye saklanmıştır? Londra, Kabil, Şırnak, Hakkari, Batman’daki saldırıların kumanda merkezi neresidir? 8 Haziran’da Somali’nin Putland bölgesinde, 9 Haziran’da Irak’ın Kerbela şehrinde düzenlenen kanlı saldırıların talimatını veren, şehit düşen Aybüke kızımızı şehit eden şerefsizlerin amiri, efendisi, kiralayanı kimlerdir?' sorularını yöneltti.

Terörizmin, çıkar kavgalarının, ekonomik rekabetin, egemenlik mücadelelerin kör ve kalleş bir aracı olduğunu dile getiren Bahçeli, Tahran-Riyad çekişmesinin, mezhep ve etnik kutuplaşma felaketinin habercisi olduğunu, bunun mutlaka önüne geçilmesi gerektiğini kaydetti.

Bahçeli, Mehmet Akif Ersoy, on yıllar öncesinde anlamlı ve düşündürücü şekilde seslendiğini aktararak, 'Ey koca şark, ey ebedi meskenet! Sen kımıldamaya bir niyet et. Korkuyorum, Garbın elinden yarın, Kalmayacak çekmediğin melanet.' dörtlüğünü okudu.

(Sürecek)
Kaynak: AA