'Cilt Kanserlerindeki En Büyük Tehlike Melanom'

Prof. Dr. Sağlam: 'Melanom sıklığında diğer kanserlere kıyasla daha hızlı bir artış görülmektedir. Son 30 yılda yüzde 237 oranında artış göstermekle beraber, 100 bin kişide 2,8 olup tüm cilt kanserlerinin yüzde 4'ünü oluşturmaktadır. Fakat cilt kanserlerinden ölüm sebeplerinin yüzde 75'inden melanom sorumludur' 'Yıllık ortalama ultraviyole radyasyon miktarının artması melanom oluşmasını önemli ölçüde arttıracaktır. Sıklıkla güneşten yanık olan kişilerde melanom riski de yüksektir. Bronzlaşmak amacıyla kullanılan solaryum gibi cihazların da melanom riskini arttırdığı bildirilmektedir'

Türk Radyasyon Onkolojisi Derneği (TROD) Başkanı Prof. Dr. Esra Kaytan Sağlam, cilt kanseri türü olan melanom sıklığında diğer kanserlere kıyasla daha hızlı bir artış görüldüğünü belirterek, cilt kanserlerinden ölüm sebeplerinin yüzde 75'inden melanomun sorumlu olduğunu bildirdi.

Sağlam, yaptığı yazılı açıklamada, cilt kanseri türü olan melanomu özellikle ultraviyole ışınlarının tetiklediğinin düşünüldüğünü ve güneş̧ ışığına çok maruz kalan bölgelerde daha sık görüldüğünü kaydetti.

Melanositlerin tümör hücrelerine dönüşümünün genetik olarak eğilimli kişilerde daha sık olduğunu ifade eden Sağlam, çevresel faktörler, genetik değişikliklerin birikimi, onkogenlerin aktivasyonu, tümör baskılayıcı genlerin inaktivasyonu ve bozulmuş DNA onarımının hastalığın oluşumunda rol oynadığını vurguladı.

Prof. Dr. Sağlam, erken evrede hastalığın yalnızca cildin epidemisinde görülürken, ilerleyen evrelerde ise cildin derin katlarına ve diğer organlara yayıldığını, yani metastaz görülebildiğini belirterek, 'Melanom sıklığında diğer kanserlere kıyasla daha hızlı bir artış görülmektedir. Son 30 yılda yüzde 237 oranında artış göstermekle beraber, 100 bin kişide 2,8 olup tüm cilt kanserlerinin yüzde 4'ünü oluşturmaktadır. Fakat cilt kanserlerinden ölüm sebeplerinin yüzde 75'inden melanom sorumludur.' ifadelerini kullandı.

- 'Solaryum kadınlarda melanom riskini artırıyor'

Prof. Dr. Esra Kaytan Sağlam, ultraviyole ışınlarına maruziyetin artışı ve solaryum kullanımları nedeniyle genç kadınlarda melanom sıklığında artışın kaçınılmaz olduğuna dikkat çekti.

Sağlam, hastalığın ortaya çıkmasını belirleyen risk faktörleriyle ilgili şu bilgileri paylaştı:

'Önceden melanom öyküsü, 50 yaş üzeri, düzenli dermatolog kontrolü olmaması, benlerde değişiklik, erkek cinsiyettir. Solar radyasyon insan için karsinojenik olarak kabul edilmektedir. Yıllık ortalama ultraviyole radyasyon miktarı artması melanom oluşmasını önemli ölçüde arttıracaktır. Sıklıkla güneşten yanık olan kişilerde melanom riski de yüksektir. Bronzlaşmak amacıyla kullanılan solaryum gibi cihazların da melanom riskini arttırdığı bildirilmektedir. Ailesinde birinci derece akrabalarından en azından birinde melanom olan kişiler melanom gelişimi açısından aile öyküsü olmayanlara kıyasla yaklaşık iki kat risk altındadırlar. Bunun yanı sıra ikinci kez yeni melanom görülmesi için 5 yıllık risk yüzde 11, üçüncü kez melanom için 5 yıllık risk yüzde 30 olarak bildirilmektedir. Daha önce melanom dışı cilt kanseri olan kişilerde melanom gelişimi için rölatif risk 2,8-17 arasında bildirilmektedir. Melanom vakalarının yaklaşık yüzde 25'inde bir veya daha fazla atipik ben varlığı, yüzde 27'sinde de fazla sayıda, 50 adet ve üstü basit ben olması beklenir. Birden fazla atipik ben varlığında ve toplam basit nen sayısının fazlalığı durumunda melanom için rölatif risk artışından söz edilmektedir.'

- '50 yaş üstü ve erkek olmak riski artırıyor'

Melanom riskinin yaşla birlikte arttığını aktaran Sağlam, erkeklerde ve beyaz ırkta daha fazla görüldüğünü bildirdi. Bazı hastalıkların da melanom riskini artırdığını belirten Sağlam, sedef hastalarında da riskin arttığını kaydetti.

Yüzesel melanom türünün yüzde 70 sıklıkla en çok görüldüğünü ifade eden Sağlam, 'Aralıklı güneş maruziyetiyle ilişkili olup en sık gövde, kol ve bacaklarda görülür. Genelde daha öncesinde benler vardır ve bu benlerden gelişir. Bulunduğu bölge dışına yayılabilir. Nodüler tip ise erkeklerde daha sık görülen, gövdede yerleşerek hızlı ilerleyen tiptir. Siyah-kahverengi nodüller ile ülserasyon ve kanama görülebilir. Lentigo melanomlar tüm melanomların yüzde 4-15'ini oluşturan en iyi davranışlı gruptur. Mesleki maruziyet sonrası el sırtı, baş-boyunda bölgelerinde görülür. İleri yaş hastalarda, mevcut benlerden bağımsız olarak çıkar.' değerlendirmesini yaptı.

- Erken teşhisle kurtulmak mümkün

Prof. Dr. Sağlam, melanomdan primer korunma için açık tenli ve güneş altında çalışan kişiler gibi yüksek risk grupların bilgilendirilmesi ve tarama programlarının yapılması, halkın ultraviyole ışınlarının etkileri hakkında bilgi sahibi olmasının sağlanmasının önemli olduğunu ve gereksiz solaryum uygulamalarından kaçınılması gerektiğini belirtti.

Melanomdan korunma ve kurtulma için erken tanının şart olduğunu belirten Sağlam, şöyle devam etti:

'Bu kapsamda kişilerin kendi kendini muayene etmesi, ciltlerindeki değişiklikleri takip etmeleri ve şüpheli durumlarda doktora başvurmaları gereklidir. Erken evre melanomlar cerrahi olarak çıkarılabilir, kalınlıklarına bağlı olarak hastalık bölgenin çıkarılmasının yanında yayılma riski olan lenf bölgelerinin de boya ve farklı yöntemlerle tespit edilerek çıkarılması gerekir. Tedbir amaçlı interferon tedavileri veya kemoterapiler önerilebilir. Son dönemlerde hastalığa karşı geliştirilen hedeflenmiş tedaviler melanom tedavisinde büyük gelişmelere yol açmıştır. Uygun hastaların tespiti sonrasında hedeflenmiş, kişiye özgü tedavilerle yaygın hastalığın tedavisi mümkün olabilmektedir. Ayrıca hastalığın immünolojik yapısından dolayı bağışıklık sistemi üzerinden çalışan bazı ilaçlarla tedavi yaklaşımları geliştirilmiş ve hastalara çok farklı tedavi önerileri sunulabilmiştir.'

Kaynak: AA