Darbe Sanığının 'Dreyfus' Benzetmesine Avukattan Tokat Gibi Cevap

Darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlere ilişkin açılan davada savunma yapan sanık eski Üsteğmen Kadir Bozan, kendisini ve diğer sanıkları Fransa’da 1894 yılında haksız yere casuslukla suçlanarak vatan haini ilan edilen ve yargılamalar sonunda aklanan Yüzbaşı Alfred Dreyfus’a benzeterek mahkeme başkanına "Sizden de bu devrin Emile Zola’sı olmanızı istiyorum" dedi. Bu sözlerin üzerine şehit yakınları ve gazilerin avukatı Fatih Atalay ise "Ben şehit yakını ve gazilerin avukatı olarak Mahkeme Başkanı Oğuz Dik ve bütün hakimlerin Emile Zola değil, Hz. Ömer adaletiyle hak isteyene hakkını vermelerini, baş isteyenlerin başını kesmelerini istiyorum" ifadelerini kaydetti.

Fetullahçı terör örgütünün 15 Temmuz’daki darbe girişimi sırasında Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlere ilişkin aralarında sözde "Yurtta Sulh Konseyi" üyelerinin de bulunduğu 221 sanık hakkında açılan davanın 16. celsesi başladı.

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Cezaevi Kampüsündeki duruşma salonunda görülen davaya sanıklar, taraf avukatları, müştekiler ve sanık yakınları katıldı.

Bugünkü celsede sanık savunmalarının alınmasına devam edildi.

Savunma yapan sanık eski Üsteğmen Kadir Bozan, durumun darbe girişimi olduğunu bilmediğini, terör saldırısı sandığını öne sürdü. Saat 03.30 sıralarında helikopter ile Genelkurmay Başkanlığına götürüldüklerini anlatan Bozan, kendilerine spesifik bir görev verilmediği için ağaçlıkta oturup beklediğini söyledi.

Bozan, beklemeleri esnasında tam teçhizatlı rütbeli bir kişinin kendilerini işaret ettiğini kaydederek, "Kendisine yanaşarak emniyeti takviyeye geldiğimizi söyledik. Ben hiçbir faaliyetimde karargah içinde yer almadım, sürekli bahçedeydim. Çok yorgun ve uykusuz olduğumdan bir aracın içinde birkaç kişi ile istirahat ettik. Araba içinde 1 saat uyudum. Bir müddet sonra bir kişi kalabalığa hitabet ’arkadaşlar şuan da sıkıyönetim var. Genelkurmay Başkanının emri doğrultusunda hareket ediyoruz’ denildi" ifadelerini kullandı.

Genelkurmay Karargahında mühimmat ve silah taşıdığının görüntülerine ilişkin Bozan, "Mühimmatları ve 5-6 adet silahı nöbet tutan askerlere götürdük. Onları direkt kursiyerlere de vermedik, oradaki rütbelilere verdik. Oradaki öğrenci sayısı 100’e yakındı. Bizim götürdüğümüz silah sayısı ise 5-6 adetti. Amacımız silahlandırmak değil, nöbet tutulması içindi. Ne o malzemelerin sorumlusu ya da sahibiyim, ne de amiriyim. Bu iş bitince yorgun bir şekilde geri döndüm. Ara ara gördüğüm rütbeli askerlere yanaşıp sıkıyönetimin ne zaman biteceğini sordum. Onlarda anlamsız şekilde etrafa bakıyordu. Hiçbir şey öğrenemedim. Oradaki en kıdemsiz kişi ben olduğum için malzeme taşıma işi bana kaldı" diye konuştu.

Saat 09.00 sıralarında Karargahta birkaç sivil kıyafetli kişi gördüğünü belirten Bozan, "Kendilerinin Genelkurmay Başkanının koruma subayları olduklarını söylediler. Bize, Genelkurmay Başkanının Karargahta olmadığını, durumun birkaç grubun ihtilali olduğunu söylediler. İsmini Mahir olarak hatırladığım bir yüzbaşı bizi Zekai Aksakallı ile görüştürdü. Mahir Yüzbaşının talimatı ile spor merkezine gittik, bir müddet sonra da gözaltına alındık. Yasa dışı hiçbir emre uymadım, hiçbir yasa dışı örgüt ile de ilgim yoktur" şeklinde konuştu.



İlginç savunma

Bozan, savunmasının sonunda kendisini Fransa’da 1894 yılında haksız yere casuslukla suçlanarak vatan haini ilen edilen ve yargılamalar sonunda aklanan Yüzbaşı Alfred Dreyfus’a benzetti. Dreyfus’un durumunu kamuoyuna taşıyan ünlü Fransız yazar Emile Zola’nın yazılarından alıntı yapan Bozan, "O zamanın Dreyfus’u biz ve bizim gibiler. Sizden de bu devrin Emile Zola’sı olmanızı istiyorum. O, Fransa’nın kaderini değiştirdi, siz de Türkiye’nin kaderini değiştirin. Radikal adımlar atarak geleceğe ışık tutun. Devir değişir, düzen değişir. Değişmeyen tek şeyse burada alacağınız karar olacaktır" ifadelerini kullandı. Bozan’ın bu sözlerine izleyici sıralarında oturan şehit yakınları ve gazilerden tepki gelirken, Mahkeme Başkanı Dik, "Ben zaten kabul etmiyorum" dedi.

Bozan’ın savunmasının tamamlanmasının ardından ise sanıkların alkışladığı görüldü.

Sanıkların alkışladığını gören bazı şehit yakınları ve gaziler, "Neyi alkışlıyorsunuz Allah’sız kitapsızlar. FETÖ’nün köpekleri" diyerek tepki gösterdi.

Avukatlardan Dreyfus’lu savunmaya yanıt

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın, sanık Bozan’a sorular yöneltmesinin ardından, "Ben de sözlerimi Emile Zola ile sonlandırıyorum; ’Gerçek yürüyor, bunu hiçbir güç durduramaz.’ Ne Fetullahçı çete ne de arkasındaki emperyalist güçler" diyerek Bozan’ın Dreyfus’lu savunmasına yanıt verdi. Bir kısım şehit yakınları ve gazilerin avukatı Fatih Atalay ise "Oğuz Dik’in Emile Zola olmasını istediniz. Ben şehit yakını ve gazilerin avukatı olarak Mahkeme Başkanı Oğuz Dik ve bütün hakimlerin Emile Zola değil, Hz. Ömer adaletiyle hak isteyene hakkını vermelerini, baş isteyenlerin başını kesmelerini istiyorum" dedi.

Kaynak: İHA