Lezzet Başkentinin Yemekleri Ramazan Sofralarını Süslüyor

UNESCO'nun 'Yaratıcı Şehirler Ağı'na dahil edilen, dünyanın 8. mutfağı olarak tescillenen ve Türkiye'nin bu alanda tek kenti olan Gaziantep mutfağının lezzetleri ramazanda da iftar ve sahur sofralarını süslüyor Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Şahin: 'Bizim 500 çeşit sulu yemeğimiz var. Ramazanda yoğurtlu yuvalama çeşitlerimizden, börek aşımızdan tutun şiveydize kadar çok önemli yemekler yapılır' 'Ramazan sofrasında birlik, beraberlik, kardeşlik lezzetle birleşiyor ve bizde ramazan bir başka oluyor'

MEHMET AKİF PARLAK - Gastronomi dalında Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünce (UNESCO) 'Yaratıcı Şehirler Ağı'na dahil edilen Gaziantep mutfağının lezzetleri, ramazan ayında iftar ve sahur sofralarını süslüyor.

UNESCO tarafından dünyanın 8. mutfağı olarak geçtiğimiz aylarda tescillenen ve Türkiye'nin bu alanda tek kenti olan Gaziantep, farklı lezzetleriyle ramazan sofralarına hem görsellik hem de zenginlik katıyor.

Türkiye'nin 'lezzet başkenti' konumundaki şehirde, vatandaşlar iftar ve sahur sofralarında genellikle et ve hamur işi yemekleri tercih ediyor. İftarda, yuvalama, içli köfte, çiğ köfte ve kebap çeşitlerini sofralarından eksik etmeyen vatandaşlar, ilerleyen saatlerde beyranı, tatlı olarak da kentle özdeşleşmiş baklavayı tercih ediyor.

Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kentin tarihi İpekyolu üzerinde bulunduğunu ve bundan dolayı tarih boyunca avantajlı konumda olduğunu söyledi.

Kentin İpekyolu'nun getirdiği kültürel zenginliği günümüze kadar taşıyabilen ender şehirlerden biri olduğunu belirten Şahin, 'Buradaki İpekyolu tüm medeniyetlere en güçlü dönemini yaşatmış. Tabi bununla birlikte her medeniyet burada kendi yemek kültürünü getirmiş, dolayısıyla buranın sofrası oldukça zengindir. Bizim sofranın çeşitliliği kendiliğinden olan bir şey değil. İnsanlık tarihi kadar eski bu medeniyet, bu çeşitliliği oluşturuyor.' dedi.

Bölgede yetişen ürünler ve bunlardan elde edilen baharatların yemeklere ayrı bir lezzet verdiğine değinen Şahin, gastronomi kenti olduktan sonra kentte lezzet yemek işletmecilerinde ayrı bir heyecan ve yoğunluk oluştuğunu aktardı.

Şehirde ramazan ayının her anlamda dolu ve eğlenceli geçtiğini anlatan Şahin, şunları kaydetti:

'Ramazanda elbette oruç, yapılan ibadetler hepsi çok kıymetli ama bir de ramazan soframız var. Ailenin birleştiği bir kardeşlik sofrası var. Her dönemin sofradan ne çıkıyorsa bunu berekete ve şehirde ekonomiye dönüştüren bir bakış var burada. Bizim 500 çeşit sulu yemeğimiz var. Ramazanda özellikle bizim yoğurtlu yuvalama çeşitlerimizden, börek aşımızdan tutun şiveydize kadar çok önemli yemekler yapılır. Hem salçalı hem de sulu yemeklerimizde çok çeşitliliğimiz var. Ramazan sofrasında birlik, beraberlik, kardeşlik lezzetle birleşiyor ve bizde ramazan bir başka oluyor. Ramazan soframızın farkı da buradan kaynaklanıyor.'

Kentte 22 yıldır lokanta işleten Mustafa Yeşilgöz de ramazanda özellikle iftarla sahur arasında ciddi bir yoğunluk yaşadıklarını ve en fazla yöresel lezzetlerin tüketildiğini dile getirdi.
Kaynak: AA