Kalp Hastalıklarından Korunmanın Yolları

Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Halit Zengin, “Fiziksel aktivite ve aerobik egzersiz, kalp hastalıklarından korunmada çok önemli bir ilaç dışı tedavi yöntemidir” dedi.

Kalp Hastalıklarından Korunmanın Yolları
Sağlıklı yaşamın sırlarını anlatan VM Medical Park Samsun Hastanesi Kardiyoloji Kliniği’nden Doç. Dr. Halit Zengin, “Sağlıklı yaşam için düzenli fiziksel aktivite ve aerobik egzersiz eğitimi, geniş bir yaş aralığında sağlıklı bireyler, koroner risk faktörleri olan kişiler ve kalp hastalarında ölümcül ve ölümcül olmayan koroner olay riskini azaltır. Sedanter yaşam tarzı, kalp hastalıklarının temel risk faktörlerinden biridir. Dolayısıyla, fiziksel aktivite ve aerobik egzersiz, hem sağlıklı kişilerde hem de kalp hastalığı olanlarda kalp hastalıklarından korumada çok önemli bir ilaç dışı tedavi yöntemi olarak önerilmektedir. Genel olarak kalp hastalıklarına bağlı ölümü azaltabilen orta şiddette fiziksel aktivite veya aerobik egzersiz miktarı haftada 2,5 ile 5 saat arasındadır. Bununla birlikte haftalık fiziksel aktivite/aerobik egzersiz toplam süresi uzadıkça gözlenen yararlar da artar. Ayrıca fiziksel aktivite/aerobik egzersiz programı haftanın çoğu günleri boyunca dağıtılmalıdır. Haftalık toplam egzersiz miktarı bir günde yapılmamalıdır. Her biri 10 dakikadan daha uzun süren günlük egzersiz uygulamaları ile fayda daha belirgin olmaktadır” diye konuştu.

Doç. Dr. Halit Zengin, “Yapılan bir çalışmada en az 3 ay süren aerobik egzersiz programlarıyla kalp krizi geçiren, stent takılan veya by-pass olan hastalarda ölüm riskinde yüzde 35 azalma sağlandığı gösterilmiştir. Düşük riskli hastalarda aerobik egzersizin klinik durum ve kalp kası beslenmesini iyileştirme ve kardiyovasküler olayları azaltmada en az stent tedavisi kadar etkili olduğu gösterilmiştir. Düzenli aerobik fizik aktivite, iş için gerekli enerjiyi elde etmede oksijen kullanma yeteneğinin artmasına bağlı olarak, egzersiz performansında iyileşmeyle sonuçlanır. Egzersizin olumlu etkilerini şöyle sıralayabiliriz. Koroner arterlerin iç çapı genişler. Mikrodolaşım güçlenir. Endotel işlevlerinin düzelmesi ile kalp kası beslenmesi artar. Kan plazma hacmi artar. Kanın akışkanlığı artar. Trombosit (pıhtılaşma hücreleri) kümelenmesinde azalma ve pıhtı eritici kapasitede iyileşme yaparak koroner tıkanma riskini azaltır. Otonomik dengenin düzenlenmesi ile aritmi riskini de azaltır. Normal tansiyonlu kişilerde hipertansiyon gelişiminin gecikmesi veya önlenmesi, hipertansif hastalarda kan basıcında düşürür. İyi kolestrol olan HDL kolesterol düzeylerinin artırır. Vücut ağırlığının kontrol edilmesine yardımcı olur. İnsüline bağımlı olmayan diyabet gelişme riskinde azaltır. Kalp hastalıklarının bilinen birçok risk faktörü üzerinde olumlu etkisi vardır” şeklinde konuştu.



Kalp sağlığına iyi gelen sporlar

Kalp sağlığına iyi gelen sporlardan bahseden Doç. Dr. Halit Zengin, “Fiziksel aktivite/aerobik egzersiz örnekleri olan doğa yürüyüşü, koşma veya jogging, paten, bisiklet, kürek, yüzme, kayak ve aerobik dersi gibi sporla ilişkili aktiviteler kalp sağlığı açısından oldukça faydalıdır. Aynı zamanda çevik adımlarla yürüme (postacı yürüyüşü), merdiven çıkma, daha fazla ev ve bahçe işleri yapma ve aktif yaratıcı faaliyetlere katılma gibi yaşam tarzıyla ilgili aktiviteleri de kalp sağlığı açısından oldukça faydalıdır. Spor yaparken göğüs ağrısı, baş dönmesi, baş ağrısı olursa sporu bırakıp doktora gitmeliyiz. Özellikle göğüs kafesi içerisinde baskı, sıkışma, yanma tarzı ağrılar kalp krizinin belertişi olabilir. Spora başlayacak her birey doktor muayenesi ve EKG’den sonra spora başlamalıdır. Egzersiz testi gibi daha ayrıntılı bir tarama sedanter yaşayan, kardiyovasküler risk faktörleri olan veya güçlü yoğunlukta aktiviteler yapmak isteyen kişilere yapılmalıdır. Sadece zaman zaman egzersiz yapan bireylerde egzersiz sırasında veya sonrasında akut koroner olaylar ve ani kardiyak ölüm riski artıyor gibi görünmektedir. Beden kitle indeksi [ağırlık (kg)/boy (m)2 ] vücut ağırlığının kategorilerini tanımlamak için yaygın olarak kullanılmaktadır. Yetişkinlerde, BKİ 25 ile 29.9 arası aşırı kilo, 30’un üzeri ise obezite olarak tanımlanır. Tüm nedenlere bağlı ölüm BKİ 20-25 arasında en düşüktür. Daha fazla kilo kaybı koruyucu kabul edilmez. Obez kişiler ayrıntılı kardiyak muayeneden geçtikten sonra düşük yoğunluklu ve kontrollü egzersiz programlarına alınmalıdır. Çünkü obez kişilerde egzersize bağlı yaralanmalar sık olmaktadır. Kontrolsüz hipertansiyonu ve şeker hastalığı olan hastalar egzersiz yapmamalıdırlar. Tansiyon ve şekerleri kontrol altına alındıktan sonra ayrıntılı bir muayene ve gerekirse efor testinden sonra egzersiz programlarına başlamalıdırlar. Sedanter bireyler ve kardiyovasküler risk faktörleri olanlarda düşük yoğunluklu aktiviteler ile başlanması önerilir” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA