Etimesgut'a İntikal Eden Harp Okulu Öğrencilerinin Davası
FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında, helikopterlerle 6 seferde Etimesgut 11. Hava Ulaştırma Üs Komutanlığına nakledilen 91 Hava Harp Okulu öğrencisi ile bu öğrencilerin nakilleri konusunda emir veren 2 komutanın yargılanmasına devam edildi
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında, helikopterlerle 6 seferde Etimesgut 11. Hava Ulaştırma Üs Komutanlığına nakledilen 91 Hava Harp Okulu öğrencisi ile bu öğrencilerin nakilleri konusunda emir veren 2 komutanın yargılanmasına devam edildi.
Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davaya, tutuklu sanıklardan eski Yüzbaşı Kenan Baştuğ, tutuksuz sanıklar, sanık avukatları, yakınları ile davaya müdahillik talebinde bulunan Emniyet Genel Müdürlüğü avukatı katıldı.
Tutuklu sanıklardan eski Hava Harp Okulu Alay Komutanı Albay Hüseyin Ergezen ise duruşmaya Silivri Kapalı Cezaevinden SEGBİS ile bağlandı.
Tutuklu sanık eski Yüzbaşı Baştuğ savunmasında, 11 Temmuz 2016'da paraşüt eğitimi için 143 Hava Harp Okulu öğrencisiyle Ankara'ya geldiklerini söyledi. Baştuğ, 15 Temmuz 2016 akşamı öğrencilerin yat yoklamalarını alıp, cumartesi ve pazar günü çarşı ve evci izin kurallarını bildirdiğini ifade etti.
Kara Harp Okulunda bulundukları sırada jetlerin okul üzerinden geçişine şahit olduğunu anlatan Baştuğ, ne olduğunu anlamak için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın uçağına müdahale amacıyla Akıncı Üssü'nden havalanan silah yüklü F-16'nın pilotlarından İlker Hazinedar'ı aradığını ancak ulaşamadığını kaydetti.
Dışarıya çıkmak için Kara Harp Okulu 4 Nolu Nizamiyesine gittiği sırada, bir kişinin kendisini, 'Dışarısı karışık çıkmasanız iyi olur.' diye ikaz ettiğini söyleyen Baştuğ, 'Sıra dışı bir şeyler olduğunu düşünerek öğrencilerin yanına döndüm. Bazı öğrencilerin toplandıklarını gördüğümde, öğrencilerin tamamını gazinoya toplayarak yoklama aldım. Televizyonlarda darbe girişimi haberleri olduğunu görünce de öğrencilerin güvende olacaklarını düşünerek, yanımdan ayrılmamaları emrini verdim. Daha sonra gazinoya silahlı ve hücum yelekli subaylar girip çıkmaya başladı.' ifadelerini kullandı.
Jetlerin alçak uçuş sırasında gazino camlarından bir tanesinin patladığını ve patlama sesinden dolayı korktuklarını öne süren Baştuğ, 'Öğrencilere kısa bir konuşma yaptım, bizim dışımızda neler olduğunu bilmediğimi söyledim. Toplu halde bulunduğumuzda hedef teşkil edeceğimizi ve herkesin odasına çekilmesini istedim. Pencerelerden de uzak durmalarını ve sosyal medyada kendilerini sıkıntıya sokacak paylaşımlarda bulunmamalarını ve benim dışımda kimseden emir almamaları emrini verdim.' dedi.
Telefonunun şarjının azaldığı için internetten gelişmeleri takip etmediğini bildiren Baştuğ, tutuklu sanık Ergezen'in kendisini arayarak öğrencilerin durumunu sorduğunu kaydetti.
Tutuklu sanık eski Alay Komutanı Ergezen'in kendisini aradığını aktaran Baştuğ, 'Ergezen'e uçakların alçak uçtuğunu ve tedirgin olduğumuzu söyledim. Komutanım da bana hiçbir olaya karışmamamızı, nereye başvurmam gerekiyorsa oraya başvurarak, Etimesgut'taki Üsse geçmemizi istedi. En güvenlikli havacı birliğinin orası olduğunu tespit etmiş ki bana, 'biz sizi oradan aldırırız' dedi. Ben de öğrencilere Etimesgut'a intikal edebileceğimizi söyledim. Nöbetçi amirliğe giderek Etimesgut'a gitmemiz gerektiğini anlattım.' diye konuştu.
Öğrencileri içtima alanına toplayarak otobüs beklediklerini belirten Baştuğ, daha sonra yanlarına gelen biri yarbay 3 rütbelinin öğrencilere silah dağıtılmasını söylediğini ve kendisinin de bu olayı kesinlikle kabul etmediğini öne sürdü.
Alana indirilen iki helikoptere binmeleri istendiğini ileri süren Baştuğ, 'Helikopterle ilgili bir şey beklemediğimiz için şaşırdık, tepki vermedik. Karayoluyla gideceğimizi söyleyip, binmeyi reddettik gerginlik çıktı. Komutanlar, öğrencilere fiziksel müdahalede bulunduğu sırada alay komutanımızı arayıp durumu bildirdim. O da helikoptere binerek Etimesgut Hava Üssü'ne gitmemizi emretti.' dedi.
- Suçlamaları reddettiler
Tutuksuz sanık Abdulkadir Ç. ise paraşüt eğitimi için getirildikleri Ankara'da Kara Harp Okulunda ise konakladıklarını belirtti. Darbe girişiminde bulunulan 15 Temmuz günü yaşananları televizyondan öğrendiklerini söyleyen Abdulkadir Ç, belirli bir süre sonra valizlerinin toplanması emrinin geldiğini dile getirdi. Daha sonra içtima alanından toplandıklarını ve iki helikopterin geldiğini anlatan Abdulkadir Ç, bazı askerlerin helikopterlere binilmesini istediklerini ancak bu askerleri tanımadıkları için helikopterlere geçmediklerini bildirdi.
Kendilerinden sorumlu eski yüzbaşı Baştuğ'un telefonla konuştuğunu gördüğünü söyleyen Abdulkadir Ç, daha sonra Baştuğ'un helikoptere binilmesi emrini verdiğini ifade etti. Abdulkadir Ç, Baştuğ'un 'Silah almayacaksınız.' şeklinde emir verdiğini öne sürdü.
Etimesgut'taki üsse gittiklerinde çantalarının arandığını, kendilerine silah doğrultulduğunu, ne amaçla geldiklerinin sorulduğunu belirten Abdulkadir Ç, daha sonra kendilerinin bir er koğuşuna götürüldüklerini kaydetti.
Abdulkadir Ç, Etimesgut'taki üstte 6 gün kaldıklarını sonra da gözaltına alındıklarını, FETÖ üyesi olmadığını savundu.
Tutuksuz sanık Ahmet A. ise eski yüzbaşı Baştuğ'un kendilerine 'Olaylarla ilgimiz, darbede görevimiz yok. Darbeye katılmıyoruz. Kimse benden emir almadan hareket etmeyecek.'şeklinde talimatlar verdiğini aktardı. Ahmet A, yapılan aramada bulunan 'Darbe oyunu', 'Dünyayı yöneten gizli örgüt' isimli kitapların sorulması üzerine, kitapların kendisiyle ilgisinin bulunmadığını iddia etti.
Tutuksuz sanık Ahmet Tunahan Y. ise içtima alanında toplandıklarına gelen helikopterle binmemek için direndiklerini daha sonra kendilerinden sorumlu Baştuğ'un talimatıyla helikopterlere geçtiklerini belirtti.
Ahmet Tunahan Y, içtima alanında bir yarbayın kendilerine 'Bugünler için yetiştirildiniz. Size öğretilenlerin hakkını verin, aksi takdirde tarihe bir leke olarak geçeceksiniz.' şeklinde sözler söylediğini aktardı.
Savunmasını yapan diğer sanıklar da haklarındaki suçlamaları kabul etmeyerek beraatlarını talep ettiler.
Duruşmaya, yarın sanık savunmalarıyla devam edilecek.
- İddianame
İddianamede, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında paraşüt eğitimi için Ankara'daki Kara Harp Okulu Komutanlığında bulunan ve olay gecesi helikopterle altı seferde Etimesgut 11. Hava Ulaştırma Üs Komutanlığına nakledilen 91 Hava Harp Okulu öğrencisi ile bu öğrencilerin nakilleri konusunda emir veren komutanları Kenan Baştuğ ve Hüseyin Ergezen için 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs', 'silahlı terör örgütüne üye olma', 'TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme' ve 'Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme' suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ile 7 yıl 6'şar aydan 15'er yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Şüphelilerin telefon görüşmelerine de yer verilen iddianamede, Baştuğ'un, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın uçağına müdahale amacıyla Akıncı Üssü'nden havalanan silah yüklü F-16'nın pilotlarından İlker Hazinedar ile darbe gecesi altı kez telefonla konuştuğu ifade edildi.
Baştuğ ile Hazinedar'ın para alışverişinde bulunduklarına ilişkin MASAK raporları da iddianameye girerken Baştuğ'un, TBMM'yi bombalayan pilot Hüseyin Türk ile de dört kez telefonla görüştüğüne işaret edildi.
Sanık Ergezen'in ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast için Marmaris'e giden ekipte bulunan Gökhan Şahin Sönmezateş'i arayarak bir süre görüştüğü bildirildi.
İddianamede, sanık Ergezen'in eşinin, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosunca yürütülen KPSS soruşturmasının şüphelileri arasında yer aldığına, Ergezen'in kardeşinin oğlunun daha önce çalıştığı şirketin ortağının, darbeyi Akıncı Hava Üssünden yönettiği öne sürülen firari Adil Öksüz'in kardeşiyle evli olduğuna dikkat çekildi.
Ergezen'in, 29 Mayıs 2015'te 'Hüseyin Ergezen-Kermes parası teşekkür ederiz' işlem açıklamasıyla 670 lira gönderdiği Turgut A, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosunun yürüttüğü FETÖ/PDY soruşturmasında şüpheli olarak yer alıyor.
Ergezen'in, bin 500 lira gönderdiği TSK mensubu Erdal K'nin 30 işlemle toplam 22 bin 914 lira havale gönderdiği şirketin sahibi Hakan Ç'nin FETÖ/PDY'nin üst kademe yönetici yapılanmasında adı geçtiği iddiasıyla hakkında araştırma talep edilen Naci G. ile ortaklık ilişkisi bulunduğu tespit edildi.
Kaynak: AA
Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davaya, tutuklu sanıklardan eski Yüzbaşı Kenan Baştuğ, tutuksuz sanıklar, sanık avukatları, yakınları ile davaya müdahillik talebinde bulunan Emniyet Genel Müdürlüğü avukatı katıldı.
Tutuklu sanıklardan eski Hava Harp Okulu Alay Komutanı Albay Hüseyin Ergezen ise duruşmaya Silivri Kapalı Cezaevinden SEGBİS ile bağlandı.
Tutuklu sanık eski Yüzbaşı Baştuğ savunmasında, 11 Temmuz 2016'da paraşüt eğitimi için 143 Hava Harp Okulu öğrencisiyle Ankara'ya geldiklerini söyledi. Baştuğ, 15 Temmuz 2016 akşamı öğrencilerin yat yoklamalarını alıp, cumartesi ve pazar günü çarşı ve evci izin kurallarını bildirdiğini ifade etti.
Kara Harp Okulunda bulundukları sırada jetlerin okul üzerinden geçişine şahit olduğunu anlatan Baştuğ, ne olduğunu anlamak için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın uçağına müdahale amacıyla Akıncı Üssü'nden havalanan silah yüklü F-16'nın pilotlarından İlker Hazinedar'ı aradığını ancak ulaşamadığını kaydetti.
Dışarıya çıkmak için Kara Harp Okulu 4 Nolu Nizamiyesine gittiği sırada, bir kişinin kendisini, 'Dışarısı karışık çıkmasanız iyi olur.' diye ikaz ettiğini söyleyen Baştuğ, 'Sıra dışı bir şeyler olduğunu düşünerek öğrencilerin yanına döndüm. Bazı öğrencilerin toplandıklarını gördüğümde, öğrencilerin tamamını gazinoya toplayarak yoklama aldım. Televizyonlarda darbe girişimi haberleri olduğunu görünce de öğrencilerin güvende olacaklarını düşünerek, yanımdan ayrılmamaları emrini verdim. Daha sonra gazinoya silahlı ve hücum yelekli subaylar girip çıkmaya başladı.' ifadelerini kullandı.
Jetlerin alçak uçuş sırasında gazino camlarından bir tanesinin patladığını ve patlama sesinden dolayı korktuklarını öne süren Baştuğ, 'Öğrencilere kısa bir konuşma yaptım, bizim dışımızda neler olduğunu bilmediğimi söyledim. Toplu halde bulunduğumuzda hedef teşkil edeceğimizi ve herkesin odasına çekilmesini istedim. Pencerelerden de uzak durmalarını ve sosyal medyada kendilerini sıkıntıya sokacak paylaşımlarda bulunmamalarını ve benim dışımda kimseden emir almamaları emrini verdim.' dedi.
Telefonunun şarjının azaldığı için internetten gelişmeleri takip etmediğini bildiren Baştuğ, tutuklu sanık Ergezen'in kendisini arayarak öğrencilerin durumunu sorduğunu kaydetti.
Tutuklu sanık eski Alay Komutanı Ergezen'in kendisini aradığını aktaran Baştuğ, 'Ergezen'e uçakların alçak uçtuğunu ve tedirgin olduğumuzu söyledim. Komutanım da bana hiçbir olaya karışmamamızı, nereye başvurmam gerekiyorsa oraya başvurarak, Etimesgut'taki Üsse geçmemizi istedi. En güvenlikli havacı birliğinin orası olduğunu tespit etmiş ki bana, 'biz sizi oradan aldırırız' dedi. Ben de öğrencilere Etimesgut'a intikal edebileceğimizi söyledim. Nöbetçi amirliğe giderek Etimesgut'a gitmemiz gerektiğini anlattım.' diye konuştu.
Öğrencileri içtima alanına toplayarak otobüs beklediklerini belirten Baştuğ, daha sonra yanlarına gelen biri yarbay 3 rütbelinin öğrencilere silah dağıtılmasını söylediğini ve kendisinin de bu olayı kesinlikle kabul etmediğini öne sürdü.
Alana indirilen iki helikoptere binmeleri istendiğini ileri süren Baştuğ, 'Helikopterle ilgili bir şey beklemediğimiz için şaşırdık, tepki vermedik. Karayoluyla gideceğimizi söyleyip, binmeyi reddettik gerginlik çıktı. Komutanlar, öğrencilere fiziksel müdahalede bulunduğu sırada alay komutanımızı arayıp durumu bildirdim. O da helikoptere binerek Etimesgut Hava Üssü'ne gitmemizi emretti.' dedi.
- Suçlamaları reddettiler
Tutuksuz sanık Abdulkadir Ç. ise paraşüt eğitimi için getirildikleri Ankara'da Kara Harp Okulunda ise konakladıklarını belirtti. Darbe girişiminde bulunulan 15 Temmuz günü yaşananları televizyondan öğrendiklerini söyleyen Abdulkadir Ç, belirli bir süre sonra valizlerinin toplanması emrinin geldiğini dile getirdi. Daha sonra içtima alanından toplandıklarını ve iki helikopterin geldiğini anlatan Abdulkadir Ç, bazı askerlerin helikopterlere binilmesini istediklerini ancak bu askerleri tanımadıkları için helikopterlere geçmediklerini bildirdi.
Kendilerinden sorumlu eski yüzbaşı Baştuğ'un telefonla konuştuğunu gördüğünü söyleyen Abdulkadir Ç, daha sonra Baştuğ'un helikoptere binilmesi emrini verdiğini ifade etti. Abdulkadir Ç, Baştuğ'un 'Silah almayacaksınız.' şeklinde emir verdiğini öne sürdü.
Etimesgut'taki üsse gittiklerinde çantalarının arandığını, kendilerine silah doğrultulduğunu, ne amaçla geldiklerinin sorulduğunu belirten Abdulkadir Ç, daha sonra kendilerinin bir er koğuşuna götürüldüklerini kaydetti.
Abdulkadir Ç, Etimesgut'taki üstte 6 gün kaldıklarını sonra da gözaltına alındıklarını, FETÖ üyesi olmadığını savundu.
Tutuksuz sanık Ahmet A. ise eski yüzbaşı Baştuğ'un kendilerine 'Olaylarla ilgimiz, darbede görevimiz yok. Darbeye katılmıyoruz. Kimse benden emir almadan hareket etmeyecek.'şeklinde talimatlar verdiğini aktardı. Ahmet A, yapılan aramada bulunan 'Darbe oyunu', 'Dünyayı yöneten gizli örgüt' isimli kitapların sorulması üzerine, kitapların kendisiyle ilgisinin bulunmadığını iddia etti.
Tutuksuz sanık Ahmet Tunahan Y. ise içtima alanında toplandıklarına gelen helikopterle binmemek için direndiklerini daha sonra kendilerinden sorumlu Baştuğ'un talimatıyla helikopterlere geçtiklerini belirtti.
Ahmet Tunahan Y, içtima alanında bir yarbayın kendilerine 'Bugünler için yetiştirildiniz. Size öğretilenlerin hakkını verin, aksi takdirde tarihe bir leke olarak geçeceksiniz.' şeklinde sözler söylediğini aktardı.
Savunmasını yapan diğer sanıklar da haklarındaki suçlamaları kabul etmeyerek beraatlarını talep ettiler.
Duruşmaya, yarın sanık savunmalarıyla devam edilecek.
- İddianame
İddianamede, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında paraşüt eğitimi için Ankara'daki Kara Harp Okulu Komutanlığında bulunan ve olay gecesi helikopterle altı seferde Etimesgut 11. Hava Ulaştırma Üs Komutanlığına nakledilen 91 Hava Harp Okulu öğrencisi ile bu öğrencilerin nakilleri konusunda emir veren komutanları Kenan Baştuğ ve Hüseyin Ergezen için 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs', 'silahlı terör örgütüne üye olma', 'TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme' ve 'Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme' suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ile 7 yıl 6'şar aydan 15'er yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Şüphelilerin telefon görüşmelerine de yer verilen iddianamede, Baştuğ'un, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın uçağına müdahale amacıyla Akıncı Üssü'nden havalanan silah yüklü F-16'nın pilotlarından İlker Hazinedar ile darbe gecesi altı kez telefonla konuştuğu ifade edildi.
Baştuğ ile Hazinedar'ın para alışverişinde bulunduklarına ilişkin MASAK raporları da iddianameye girerken Baştuğ'un, TBMM'yi bombalayan pilot Hüseyin Türk ile de dört kez telefonla görüştüğüne işaret edildi.
Sanık Ergezen'in ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast için Marmaris'e giden ekipte bulunan Gökhan Şahin Sönmezateş'i arayarak bir süre görüştüğü bildirildi.
İddianamede, sanık Ergezen'in eşinin, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Memur Suçları Soruşturma Bürosunca yürütülen KPSS soruşturmasının şüphelileri arasında yer aldığına, Ergezen'in kardeşinin oğlunun daha önce çalıştığı şirketin ortağının, darbeyi Akıncı Hava Üssünden yönettiği öne sürülen firari Adil Öksüz'in kardeşiyle evli olduğuna dikkat çekildi.
Ergezen'in, 29 Mayıs 2015'te 'Hüseyin Ergezen-Kermes parası teşekkür ederiz' işlem açıklamasıyla 670 lira gönderdiği Turgut A, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosunun yürüttüğü FETÖ/PDY soruşturmasında şüpheli olarak yer alıyor.
Ergezen'in, bin 500 lira gönderdiği TSK mensubu Erdal K'nin 30 işlemle toplam 22 bin 914 lira havale gönderdiği şirketin sahibi Hakan Ç'nin FETÖ/PDY'nin üst kademe yönetici yapılanmasında adı geçtiği iddiasıyla hakkında araştırma talep edilen Naci G. ile ortaklık ilişkisi bulunduğu tespit edildi.