AK Parti Grup Başkanvekili Turan Açıklaması

'Zannedersem, ümit ediyorum Genel Başkanımızın yeni dönemde grup başkanı olarak başımızda olacağını düşünüyorum. Tabii ki Genel Başkanımız, liderimiz olarak bu konudaki yetki ve sorumluluk Cumhurbaşkanımızda olacaktır. Mevzuat gereği hangi adımı atacağımızın cevabı, grup başkanı olarak devam edecektir Sayın Başbakanımız' '(CHP) Şu an karşımızda tabiri caizse ne olduğu belli olmayan bir yapıdan bahsediyoruz. Bu yapının bir an önce Türkiye'ye faydalı olması için bu tartışmaların bitirilmesi gerektiğini düşünüyorum'

AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, 'Zannedersem, ümit ediyorum Genel Başkanımızın yeni dönemde grup başkanı olarak başımızda olacağını düşünüyorum. Tabii ki Genel Başkanımız, liderimiz olarak bu konudaki yetki ve sorumluluk Cumhurbaşkanımızda olacaktır. Mevzuat gereği hangi adımı atacağımızın cevabı, grup başkanı olarak devam edecektir Sayın Başbakanımız.' dedi.

Turan, AK Parti Genel Merkezi önünde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin, HDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan'ın milletvekilliğinin düşmesine ilişkin sorusu üzerine Turan, siyasetin niteliğinin tüm vekillerin milletin verdiği görevi hakkıyla yerine getirmesini gerektirdiğini belirtti.

Anayasa'nın 84. maddesince, hakkında kesinleşmiş hüküm olanlarla ilgili Meclis'in gerekli işlemi yerine getirdiğini ifade eden Turan, 'Bahsettiğiniz HDP'li vekilin vekilliğinin düşürülmesi tamamen bir yargı faaliyeti olup, yargı faaliyeti neticesinde bu yargı kararının kesinleşmesine bağlı olan bir işlemdir ve ilgili şahsın da vekilliği düşmüştür.' cevabını verdi.

Turan, CHP Grup Başkanvekili Levent Gök'ün, CHP'deki iç karışıklığın Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nden kaynaklandığı yönündeki iddialarının sorulması üzerine, bu tür iddiaların kendilerini hem güldürdüğünü hem de üzdüğünü söyledi.

Ana muhalefet partisinin, son dönemde ortaya çıkan yüzde 48,5 oyun tamamının kendinden menkul olduğunu zanneden tarzda açıklamalar yaptığını anlatan Turan, sözlerine şöyle devam etti:

'Bunları söylerken kendi iç kavgaları, 10'a yakın aday adayının olduğu, Türkiye’yi yönetmeyi bırakın kendi partisini yönetmekten aciz bir görüntünün verildiği bir siyasi tablodan bahsediyoruz. Fakat, 'nerede hata yaptık, partiyi nasıl yönetemiyoruz?' bunu tartışmak yerine sözüm ona 'saraydan talimat geldi, süreç başladı' gibi çok ucuz bir polemiğin içerisine giriyorlar. Bir defa 'saray' dedikleri bu milletin evi. Onun ötesinde şunu sormak isterim. 'Saray' dediğiniz yapı CHP'nin içişlerini karıştırıyorsa, Fikri Sağlar'ın mı, Muharrem İnce'nin mi, Selin Sayek Böke'nin mi, Deniz Baykal'ın mı arkasında saray var? Nasıl bir siyasi hareketsiniz ki hemen talimatla aday olunuyor, süreçler başlıyor? Ama tabii Sayın Kılıçdaroğlu'nun genel başkan adayı olma sürecine baktığımızda büyük bir senaryoyla talimatla bu adımların atıldığını gördüğümüzden dolayı onlar zannediyorlar ki aynı şekilde farklı talimatlarla senaryolarla yeni bir süreç başlayacak. Oysa 8 seçimi kaybeden bir liderden bahsediyoruz. Siz, sekiz seçim kaybederseniz mutlaka sizin kendi yol arkadaşlarınız 'sen bu işi yanlış yapıyorsun' der. Sizi 49'un arkasından gitmek de kurtarmaz, o 49'un kendinden menkul olduğunu zannetmek de kurtarmaz. CHP'nin Genel Başkanının 8 seçim kaybetmesinin de mutlaka bedeli olacaktır kendi arkadaşları içerisinde. Ben Muharremciyim, illa böyle bir tarz gerekiyorsa ama bu CHP'nin kendi sorunu, kendi iç meselesi.'

Turan, CHP'de ufacık bir kavgada, hemen kapı önüne koymak gibi, disipline sevketmek gibi bir yaklaşım gördüğünü ifade etti.

Partide genel başkanı eleştiren kişinin disiplinine verildiğini söyleyen Turan, 'Tek adam söylemi, diktatörlük söylemi bunlarda ama aynaya baktıklarında tek adamda kendilerini görecekler, daha ötesinde diktatöryel eğilimleri kendilerinde görecekler. O yüzden ben Sayın Kılıçdaroğlu'nun tek adam söyleminin kendisiyle ilgili olduğunu düşünüyorum. Ümit ediyorum, kendi sorunlarını bir an önce bitirirler çünkü bu ülkenin ana muhalefete ihtiyacı var. Güçlü muhalefet güçlü iktidar demektir. Demokratik muhalefet demokratik iktidar demektir. Şu an karşımızda tabiri caizse ne olduğu belli olmayan bir yapıdan bahsediyoruz. Bu yapının bir an önce Türkiye'ye faydalı olması için bu tartışmaların bitirilmesi gerektiğini düşünüyorum.' değerlendirmesinde bulundu.

Turan, 'Şu andaki genel başkan 21 Mayıs tarihinde koltuğunu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a devredecek. Şu anki genel başkanın statüsü ne olacak bu tarihin ardından? Genel başkan vekilliğinden bahsediliyor mu, nasıl bir yöntem uygulanacak?' sorusu üzerine Turan, insanların küçücük makamlara geldiği zaman egolarının tavan yaptığını, koltuk kavgalarının, kulislerin zirve yaptığı bir siyasal dönem yaşandığını aktardı.

Böyle bir siyasi atmosferde Başbakan Binali Yıldırım'ın hiçbir polemiğe, yanlış anlamaya, tavra izin vermeksizin ilgili adımları attığını, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın partiye üyelik süreci ve genel başkanlık sürecini başlattığını anlatan Turan, Yıldırım'ın tarihe çok şık bir not düştüğünü dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın partinin genel başkanı olmasının ardından şu anki mevzuat gereği AK Parti Grup Başkanı olma ihtimalinin olmadığını belirten Turan, şunları kaydetti:

'Grup başkanları ancak vekillerden oluşabiliyor. Bunlar partide ilgili kurullarda tartışılacak ancak ben grup başkanvekiliyim. Bizim grup başkanımız da Sayın Binali Yıldırım'dır. Zannedersem, ümit ediyorum Genel Başkanımızın yeni dönemde grup başkanı olarak başımızda olacağını düşünüyorum. Tabii ki Genel Başkanımız, liderimiz olarak bu konudaki yetki ve sorumluluk Cumhurbaşkanımızda olacaktır. Mevzuat gereği hangi adımı atacağımızın cevabı, grup başkanı olarak devam edecektir Sayın Başbakanımız. Bizim biliyorsunuz genel başkan vekilliğimiz var. Siyasi işler başkanlığında. Bunlar kongrede yeni MKYK'nın tartışacağı konulardır. Hiçbir siyasi polemiğe izin vermeksizin tüm partilerin iç kavgalarını basın önünde düzey sorunu yaşayarak yaptığı dönemde çok şık bir kampanyanın ardından bir kongre dönemi başlamıştır AK Parti'de. Türkiye'ye dünyaya örnek bir tavırdır. Bunun tüm kamuoyu tarafından takdir edilmesini bekliyoruz. AK Parti'de kavganın, polemiğin tam aksine, nasıl daha beraber, güçlü olunur, ülkeye olan borcu ödemek için nasıl çalışılır bunun kavgası var. Kongre bu kavgaya ivme kazandıracaktır.'

Turan, 'Tüzükle ilgili bir değişiklik olacak mı?' sorusuna karşılık, 'Tabii ki' cevabını verdi.
Kaynak: AA