Vakıflar Haftası Açılışı Uluslararası Kudüs Vakıfları Forumu

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (1) 'Ümmetin ilk kıblesi, peygamberler şehri olan Kudüs; tüm Müslümanların haremi izzeti ve namusudur' 'Kudüs'ün tekrar barış, huzur ve güven şehri olması için gayret sarf ediyoruz' '2016 yılında İstanbul'da ev sahipliğimizde toplanan 13. İslam Zirvesi, tarihi bir karara imza atarak Filistin halkının ve Kudüs şehrinin ekonomik olarak güçlendirilmesi çağrısında bulundu. İslam İşbirliği Teşkilatı dönem başkanı olarak, şahsım bu hedefe katkı sağlamaya özellikle ihtimam gösteriyoruz'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 'Ümmetin ilk kıblesi, peygamberler şehri olan Kudüs; tüm Müslümanların harem-i izzeti ve namusudur.' dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen 'Uluslararası Kudüs Vakıfları Forumu'nun açılışında yaptığı konuşmada, forumun düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ederken, 'Gönüllerini ve kulaklarını bize çevirmiş tüm mazlumlara en kalbi muhabbetlerimi sunuyorum.' ifadelerini kullandı.

Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

'İşgale ve zulme meydan okuyarak, 'Yürü kardeşim/Ayaklarına bir Kudüs gücü gelsin' diyen şairin mısralarına can veren Filistin'in, Kudüs'ün cesur çocuklarının, cesur gençlerinin, cesur kadınlarının, cesur erkeklerinin alınlarından öpüyorum. Gerektiğinde evladı için vücudunu kahpe kurşunlara siper eden Filistin'in fedakar babalarını özellikle selamlıyorum. Buradan evinden, barkından edilmiş, kimi vatan hasretiyle hayata veda etmiş, kimi öz yurdundan uzaklarda yaşamaya mecbur bırakılmış 8 milyon Filistinli kardeşime selamlarımı ve dualarımı gönderiyorum. Hangi dinden, hangi milletten olursa olsun Kudüs için mücadele eden, Filistin'deki adaletsizliği ve işgali gidermek için çaba harcayan tüm vicdan sahiplerine saygılarımı yolluyorum.'

Forumun, Kudüs ve Harem-i Şerif başta olmak üzere tüm Filistin için hayırlara vesile olmasını dileyen Erdoğan, 'Biz, Mescid-i Aksa dediğimiz zaman orada onu Harem-i Şerif olarak ifade etmeyi eksik buluyoruz. Kubbet'üs Sahra da bunların hepsi onun içindedir. Bunun bir defa böyle bilinmesini özellikle istiyorum. Kimse kimseyi aldatmasın. Bunun mücadelesini bütünüyle bu şekilde veriyoruz, vermeye de devam edeceğiz.' ifadelerini kullandı.

Kudüs'ün 3 semavi din için de kutsal bir şehir olarak görüldüğünü ifade eden Erdoğan, kentin bütün insanlık tarihinin adeta özü, özeti olduğunu vurguladı.

Filistin'in milli şairi Mahmud Derviş'in 'Kadim surlar içinde yürüyorum, Kudüs'te/Bir zaman diliminden diğerine' dizeleriyle kentin bu özelliğini çok iyi bir şekilde anlattığını, şair Nuri Pakdil'in de Kudüs'ün zamanı ve mekanı aşan önemini kelimelere, 'Tur Dağını yaşa/Ki bilesin nerede Kudüs/Ben Kudüskol saati gibi taşıyorum/Ayarlanmadan Kudüs’e/Boşuna vakit geçirirsin/Buz tutar/Gözün görmez olur' şeklinde döktüğünü dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

'Kudüs'te zaman bizim bildiğimiz vakitlere göre değil, kendi mecrasında akar. Kudüs aşktır, Kudüs hasrettir, insanlığın gözünün nuru, gönlünün sürurudur. Kudüs, yeryüzünde arşı alaya en yakın yerdir. Çünkü Kudüs, İsra'nın ikinci durağı, Mirac'ın ise ilk basamağıdır. Ümmetin ilk kıblesi, peygamberler şehri olan Kudüs, tüm Müslümanların harem-i izzeti ve namusudur. Burada bizlere pusula olması için bir hadis-i şerifi özellikle nakletmek istiyorum: Bir gün Hazreti Meymune, Peygamber-i Zişan Efendimize (Aleyhissalatu Vesselam) 'Mescidi Aksa için hüküm nedir?' diye sorar. Bunun üzerine Resulü Ekrem Efendimiz (Aleyhissalatu Vesselam) 'Oraya gidin ve orada namaz kılın' buyurur. Hazreti Meymune tekrar sorar? 'Gidemezsek ne yapmamız gerekir ya Resulallah' diye sorar. Efendimiz o zaman 'Kandillerinde yakılmak üzere yağ gönderin' cevabını verir.'

Benzer şekilde Hazreti Muhammed'in bir başka hadisinde 'Yolculuk yalnız üç mescidedir. Bunlar Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevi ve Mescid-i Aksa'dır' dediğini hatırlatan Erdoğan, şunları söyledi:

'Peygamber Efendimizin (Aleyhissalatu Vesselam) Kudüs'le ilgili mesajları işte bu kadar açık ve nettir. Bunun için Kudüs'ün işgal altında bulunduğu, Haçlıların kirli ayaklarının esareti altında olduğu her gün, Müslümanlara zül gelmiştir. Kudüs tekrar özgürleşene kadar, Selahaddin-i Eyyubi'nin gözüne rahat bir uyku girmemiştir. Kudüs'ün ikinci fatihi Selahaddin-i Eyyubi, seferde ordusuyla olmadığı zamanlarda bile çoğunlukla çadırda yatardı. Bunu görenler bir gün kendisine 'Ya Selahaddin, neden sen de diğer sultanlar gibi evinde yatmıyorsun?' diye sorarlar. Bu soruya Sultan Selahaddin'in cevabı şu olmuştur: 'Allah'ın evi esaret altındayken Selahaddin nasıl kendi evinde yatar?' Evet, bir Müslüman'ın gözünde Kudüs böyle olmalıdır. Kudüs'e sahip çıkmak, ona gereken hürmeti hassasiyeti göstermek, her Müslümanın görevidir. Kudüs davası, sadece Filistinli kardeşlerimizin davası değildir. Hamdolsun bizler, millet olarak 400 yıl boyunca Kudüs'e 'Beytül Makdis'e', Hazreti İbrahim'in (Aleyhissalatu Vesselam) şehri El-Halil'e hizmet etme onuruna nail olmuş bir neslin torunlarıyız.'

- 'Mimar Sinan'ın hassasiyetini sürdürüyoruz'

Kanuni Sultan Süleyman'ın Yafa Kapısı'na üç dini kucaklama adına 'La ilahe İllallah, İbrahim Halillulah' yazdırdığını kaydeden Erdoğan, 'Hepsini kucaklamak... Bu çok ilginçtir, çok enteresandır. İşte Batı Duvarı'nın dışına Yahudilerin ibadet edebilmesi için uygun bir alan açan Mimar Sinan'ın hassasiyetini dün olduğu gibi bugün de bizler sürdürüyoruz. 1. Dünya Savaşı'nın Güney Cephesi'ndeki en büyük mücadelelerimizi Mekke, Medine ve Kudüs'ü korumak için verdik. Çanakkale'de ve Kut'ül Amare'de kazandığımız zaferlere rağmen işgali durduramadık. İlk Haçlı seferlerinden beri uğrunda oluk oluk kan döktüğümüz Kudüs, maalesef o günlerden beri huzur yüzü görmedi, göremedi. Gerek inancımızdan, gerekse de tarihimizden tevarüs ettiğimiz sorumlulukla Kudüs'e, Kudüs davasına, Filistinli kardeşlerimizin hak ve adalet mücadelesine büyük önem veriyoruz. Kudüs'ün tekrar barış, huzur ve güven şehri olması için gayret sarf ediyoruz. 2016 yılında İstanbul'da ev sahipliğimizde toplanan 13. İslam Zirvesi, tarihi bir karara imza atarak Filistin halkının ve Kudüs şehrinin ekonomik olarak güçlendirilmesi çağrısında bulundu. İslam İşbirliği Teşkilatı dönem başkanı olarak, şahsım bu hedefe katkı sağlamaya özellikle ihtimam gösteriyoruz.'

Vakıf müessesesinin bu amaçları gerçekleştirmek için 'biçilmiş kaftan' olduğunu kaydeden Erdoğan, 'Çünkü medeniyetimiz bir vakıf medeniyetidir. Vakıflar 'İyilik ve takvada yarışınız' ilahi emrinin tecessüm etmiş halidir. Aynı zamanda vakıflar binlerce yıla sari toplum hayatımızın da kilit taşıdır. Tarih boyunca maruz kaldığımız onca saldırıya ve yıkıma rağmen ayakta kalabilmemizde, vakıf geleneğimizin çok büyük katkısı vardır. Vakıf müessesesinden en çok istifade edildiği yer Kudüs'tür. Kudüs, bir vakıf hazinesidir.' dedi.

(Sürecek)

Kaynak: AA