'11 Köyün Koro Ve Orkestrası' Maltepe'de

İlk görev yeri olan Muş’ta bir köy okuluna atandıktan sonra kendi imkanlarıyla müzik aletleri yapan orkestra kuran ve kurduğu orkestra ile büyük ses getiren müzik öğretmeni Asli Tanrıkulu, İstanbul Uluslararası Çok Sesli Korolar Festivali’nde konser verdi. İstanbul Teknik Üniversitesi Konservatuar bölümü mezunu olan İzmirli Asli Tanrıkulu, 3 yıl önce ilk görev yeri olarak Muş’un Varto ilçesine bağlı Hamurpet Ortaokulu’na müzik öğretmeni olarak atanınca 40 çocuğun hayatı değişti.

Yeni yapılan ortaokulda kısıtlı imkanlarda öğrencilerine müzik eğitimi veren Asli Tanrıkulu, yaptığı çalışmalar sonucunda öğrencilerine müziği sevdirdi. Öğretmenlerinin bu girişimi karşısında öğrenciler ellerindeki imkanlarla müzik aleti yaparak öğretmenlerine destek oldu. Çocukların un eleğinden def, hayvan derisinden davul, tahtalara çivi çakarak müzik aleti yapması karşısında daha fazla ne yapabilirim diye düşünmeye başlayan Aslı Tanrıkulu, sosyal medyadan kampanya başlatınca Türkiye’nin dört bir yanından destek yağdı.

Gelen destekle birlikte Aslı Tanrıkulu, “11 köyün koro ve orkestrası” adlıyla bir orkestra kurdu. Orkestra Maltepe Belediyesi ile SANSEV( Sanatseverler Kültür ve Dayanışma Derneği)’in Prof. Dr. Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde düzenlediği İstanbul Uluslar arası Çok Sesli Korolar Festivali’nde konser verme imkanı buldu. 40 öğrenciyle İstanbul’a gelen Asli Tanrıkulu, azim ve kararlılıkla atılan adımların nasıl başarıya ulaştığını tüm Türkiye’ye gösterdi. Asli öğretmen ve 40 öğrenciden oluşan korosu verdiği konserle salondan büyük alkış aldı.

Okulu bitirince Muş Varto’ya bağlı Hamurpet Ortaokulu’na atanmasıyla her şeyin başladığını anlatan Aslı Tanrıkulu, “İstanbul Teknik Üniversitesi konservatuar mezunuyum. İzmirliyim. Oradan ilk atama yerim olan Muş’a Varto’nun bir köy okuluna atandım. Okulumuz yeni yapılmıştı. Hiçbir şeyimizde yoktu. Müzik materyallerini bırakın öğretmenler odasında oturacağımız doğru düzgün bir sandalyemiz bile yoktu.İlerleyen süreçte bizler çocuklarla beraber çalışmalar yapmaya başladık. İlk etapta hiç enstrümanımız yoktu. Çocuklar kendi kendilerine müzik yapmak için tahtalara teller gerdiler. Nota sehpalarını tahtadan kendileri yaptı. Bidonlara hayvan derilerini gererek davul yaptılar. Annelerinin un eleklerinin elek kısmını çıkararak def yaptılar” dedi.

Öğrencilerinin müzik konusunda çok hevesli olması sonucunda daha farklı ne yapabilirim diye düşünmeye başladığını belirten Tanrıkulu, “Ben de onların bu heveslerini gördükten sonra daha fazla ne yapabilirim diyerek onlar için sosyal medyadan kampanya başlattım. Bu kampanyanın sonucunda okulumuza çeşit çeşit çok fazla enstrüman geldi. Hiç aklımda olman mandolin bile geldi. Bizde dersler dahilinde bu çalışmaları yapmaya başladık. İlerleme kaydeden çocuklarla orkestra kurduk. İşte bugün buralara kadar geldik” diye konuştu.

Bu noktaya gelmelerine destek olan herkese teşekkür eden Tanrıkulu, “Biz aslında başvuruyu kaçırmışız. Bizim sosyal medyada dönen videolarımız vardı. Burada öğretmen olan bir hocamızın aracılığıyla bizi davet ettiler. Böyle bir şeyi beklemiyorduk. Aklımızın ucunda yoktu. Köy okulunda kendi kendimize müzik yapan arada ilçeye giden konser veren bir gruptuk. İnternette çok fazla dönüyordu videolarımız. Müzisyen çevresi, müzik seven insanlar destek oluyordu manevi olarak sonra buralara kadar geldik. İnanamıyorum şuan burada olduğumuza.. Çok mücadele ettik buraya gelebilmek için Hatta gelemeyecektik. İptal olmuştu. Son anda gelmeyi başardık. Arada bize çok yardımcı olan insanlar var. Ben teşekkürlerimi sunuyorum. Gerçekten 40 tane çocuğu sevindirdiler. Muş’u bile görmeyen 40 çocuğu sevindirdiler. Ben minnetimi ifade edemiyorum” açıklamasında bulundu.

Festivale ev sahipliği yapan ve Muş Varto’dan Hamurpet Ortaokulu öğrencilerinin İstanbul’a gelmesini sağlayan Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, “Maltepe Belediyesi ile SANSEV çocuk korusunun ortaklaşa düzenlediği bir etkinlik. Bu yıl 5’inci defa gerçekleştiriyoruz. Yaklaşık 3 bin 500 koroyistin katıldığı bir etkinlik. Türkiye’nin en büyük etkinliklerinden birisi. Gencecik yüreklerimizi burada ağırlıyoruz. Bir kez daha gördük kendilerine şefkat elini uzattığımızda Türkiye’de keşfedilmemiş onlarca binlerce yürek var. Bunlara uzanmak lazım. sahip çıkmak lazım. Burada yarışmamın birincisi yok. Her katılan 1 yıl boyunca yaptığı çalışmayı burada sergiliyor. Biz onları motive etmeye çalışıyoruz yerel yönetimler olarak. Çok da güzel bir çalışma olduğunu söyleyebilirim” dedi.