Adana'da FETÖ Sanığı İş Adamları Hakkındaki Dava

FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in, örgütün finansmanını yönetmekten yargılandığı 32 sanıklı davanın ilk duruşması görüldü İlk duruşmada 5 sanık tahliye edildi.

Adana'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında haklarında 'Silahlı terör örgütüne üye olmak ve terör örgütüne finansman temin etmek' suçundan 5 yıldan 15 yıla kadar değişen hapis cezası istemiyle dava açılan 19'u tutuklu 32 sanığın yargılanmasına başlandı.

Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesinde 32 sanık hakkında 'FETÖ/PDY'ye üye olmak' ve 'terör örgütüne finans sağlamak' suçundan 10 yıl hapis cezası istemiyle açılan, mahkeme salonunun fiziki koşullarının yetersizliği nedeniyle Adana Bölge Adliye Mahkemesindeki 375 kişi kapasiteli 420 metrekarelik salonda görülmeye başlanan davanın ilk duruşmasına, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları katıldı.

Sanıkların Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile savunmalarının kaydedildiği duruşmada tutuklu sanıklardan Mustafa Tutar, etkin pişmanlık yasasından yararlanmak istediğini ve bu yapıyla bildiği her şeyi anlatmak istediğini söyledi.

Örgüte bilmeden dahil olduğunu belirten Tutar, ''Kozan'da Işık dershanesi ve bu yapıya ait yurtlar vardı. Abi denilen sorumlu halk tarafından ve bürokrasi tarafından bilinen itibar gören kimsedir. Bu yapıyla 1996 yılında Ali Şen aracılığıyla tanıdım. Ali Şen Kozan'da Zaman gazetesinin sorumlusuydu. Bu kişi bana sürekli arsaların imar durumunu sorardı. Ali Şen'den sonra 'Kozan abisi' olarak Ali Gökçe geldi. Ali Gökçe sonrası ise Aziz Gonca Kozan sorumlusu oldu. 2007-2008 yıllarında Ana-Fen dershanesi ve Baran öğrenci yurdu esnaftan toplanan paralarla yapıldı. Aziz Gonca daha sonra bana Koza öğrenci yurdu için proje çizmemi söyledi. Bu yurtta esnaf yardımı ile yapıldı. Aziz Gonca'dan sonra Nazım Söyler 2011'de 'Kozan abisi' oldu.' dedi.

- Gülen'den 'Herkes arabasını satsın, çocukları ve eşi adına Bank Asya'da hesap açtırsın'' talimatı

Tutar, söz konusu sohbet toplantılarında dini konuların konuşulduğunu ve Fetullah Gülen'in CD'lerinin izlenip bu yapıya bağlılığın arttırılmasının sağlandığını vurgulayarak şöyle devam etti:

'Toplantılarda Nazım Söyler bir yerde eksiklik varsa bunu gidermemizi söylerdi. Kurban bağışını Işık dershanesinin öğretmenlerine verirdik. Dershanelerin kapatılma sürecinde Işık dershanesi öğretmenleri bana sosyal medyadan tepki göstermemi söyledi. Nazım Söyler tarafından bana Fetullah Gülen'in ''Herkes arabasını satsın, çocukları ve eşi adına Bank Asya'da hesap açtırsın'' talimatını dillendirirdi. Şirket hesabımdaki 550 bin liralık paramı istediler. Ben de bu parayı üç parça halinde Hasan Erdem'e, Harun Şulul'a, Abdulhadi Kaya'ya teslim ettim. Ben bu yapının gerçek yüzünü 17-25 Aralık süreci sonrası gördüm.''

Tutuklu sanık Ahmet Arık da ABD'ye gittiğini ancak Pensilvanya'ya uğramadığını iddia ederek, ''Önceki dönem Kozan Belediye Başkanı Kazım Özgan bu yapıyla birlikte Umre'ye gitti. Ben bu yapının sohbet toplantılarına katılmadım. Benim bu yapı ile alakam yoktur. Tahliyemi talep ediyorum.'' dedi.

Mahkemeye SEGBİS üzerinden savunmasını veren Eski Kozan Belediye Başkanı Kazım Özgan da Belediye Başkan yardımcısı Ahmet Arık'ın kendisinden izinsiz ABD'ye gittiğini ve bu konu yüzünden aralarının açıldığını söyledi.

Ahmet Arık'ın Adana'da Zaman gazetesinin reklam sorumlusu olarak görev yaptığını aktaran Özgan, savunmasını şöyle sürdürdü:

''Benim bu terör örgütü ile bir ilgim yoktur. Türkçe olimpiyatları konusunda benim yanıma geldiler. Benden yardımcı olmamı istediler. Ben de sadece masa ve sandalyemiz var dedim. Yurt dışına çok gittim. Kongo'ya gittiğimde orada okul açılışı vardı. Kongolu çocukların namaz kıldığını gördüm. Bu gezide Mustafa Tutar, Necdet Göçer, Nazım Söyler ve Salih Koyuncuoğlu vardı. Fatih Yüce bu yapıya destek oluyordu. Ben bu yapının organizasyonlarında Fatih Yüce'yi görüyordum. Ben Kozan'da birçok yerin çevre tanzimini yaptım. Suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatimi talep ediyorum.''

Mahkeme heyeti tutuklu sanıklardan Ahmet Ozan, Ahmet Arık, Ertuğrul Kılıçkaya, Tahir Karaçor, Sıtkı Yıldızhan'ı adli kontrol şartı ile tahliyesine, diğer sanıkların ise mevcut hallerine devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
Kaynak: AA