Tekerlekli Sandalye Almak İçin Ördüğü Bebekler Geçim Kapısı Oldu
Amasya'nın Gümüşhacıköy ilçesinde yaşayan bedensel engelli Kuru, akülü tekerlekli sandalye almak için başladığı örgü bebek yapımını gelir kapısına dönüştürdü Bedensel engelli Kuru: 'Bu bebekler benim dünyam, onlar sayesinde hayata tutundum. Şimdiye kadar psikolojik destek almaya ihtiyaç duymadım. Bebeklerim bana yetiyor'
CİHAN OKUR - Amasya'nın Gümüşhacıköy ilçesinde yaşayan 44 yaşındaki bedensel engelli Arife Kuru, akülü tekerlekli sandalye almak için başladığı örgü bebek yapımını gelir kapısına dönüştürdü.
Gümüşhacıköy'de bir yakınınca 14 yıl önce silahla vurulan Kuru, omurilik felci geçirerek tekerlekli sandalyeye mahkum oldu. Kuru'nun yaşamı, eşinin kendisinden boşanması, 2 çocuğunun velayetinin de kocasına verilmesinin ardından iyice zorlaştı.
Yıllardır çocuklarından ayrı tek başına yaşam mücadelesi veren Kuru, akülü tekerlekli sandalye alabilmek amacıyla örgü bebek yapmaya başladı. Kazandığı parayla kendisine tekerlekli sandalye alan Kuru, bebek yapımını ise bırakmadı.
Kuru, şimdi ördüğü bebeklerden bazılarını satarak geçimine katkı sağlıyor, bazılarını da ihtiyaç sahibi çocuklara ve yetiştirme yurtlarına hediye ederek çocukların da mutlu olmasını sağlıyor.
- 'Bebekler sayesinde hayata tutundum'
Kuru, AA muhabirine, yaşamını tekerlekli sandalyeye bağımlı şekilde devam ettirince hayata tutunmak için arayış içine girdiğini söyledi.
Örgü bebek yapımını katıldığı kurslarda öğrendiğini, internetten yaptığı araştırmalar sonucu kendisini geliştirdiğini anlatan Kuru, şöyle devam etti:
'Bebekleri yaparken bütün dertlerimi, sıkıntılarımı unutuyorum, mutlu oluyorum. Yaptıklarımı internet üzerinden ve sosyal medyadan satıyorum. Ayrıca ihtiyaç sahibi çocuklara ve yetiştirme yurtlarına hediye ediyorum. Bir çocuğun mutlu olduğunu görünce ben de çok mutlu oluyorum.'
Hayata artık hep olumlu tarafından baktığını, bu sayede mutlu olmayı başardığını dile getiren Kuru, şunları kaydetti:
'Engelli arkadaşlara tavsiyem, kendilerini dünyadan uzaklaştırmasınlar. Hayat devam ediyor, sevdikleri ve onları mutlu eden işi yapsınlar. Bu bebekler benim dünyam, onlar sayesinde hayata tutundum. Şimdiye kadar psikolojik destek almaya ihtiyaç duymadım. Bebeklerim bana yetiyor. Bir bebeğin yapımını bitirdikten sonra onu elime alıp sevmek, ona bakmak benim en büyük mutluluğum.'
Kaynak: AA
Gümüşhacıköy'de bir yakınınca 14 yıl önce silahla vurulan Kuru, omurilik felci geçirerek tekerlekli sandalyeye mahkum oldu. Kuru'nun yaşamı, eşinin kendisinden boşanması, 2 çocuğunun velayetinin de kocasına verilmesinin ardından iyice zorlaştı.
Yıllardır çocuklarından ayrı tek başına yaşam mücadelesi veren Kuru, akülü tekerlekli sandalye alabilmek amacıyla örgü bebek yapmaya başladı. Kazandığı parayla kendisine tekerlekli sandalye alan Kuru, bebek yapımını ise bırakmadı.
Kuru, şimdi ördüğü bebeklerden bazılarını satarak geçimine katkı sağlıyor, bazılarını da ihtiyaç sahibi çocuklara ve yetiştirme yurtlarına hediye ederek çocukların da mutlu olmasını sağlıyor.
- 'Bebekler sayesinde hayata tutundum'
Kuru, AA muhabirine, yaşamını tekerlekli sandalyeye bağımlı şekilde devam ettirince hayata tutunmak için arayış içine girdiğini söyledi.
Örgü bebek yapımını katıldığı kurslarda öğrendiğini, internetten yaptığı araştırmalar sonucu kendisini geliştirdiğini anlatan Kuru, şöyle devam etti:
'Bebekleri yaparken bütün dertlerimi, sıkıntılarımı unutuyorum, mutlu oluyorum. Yaptıklarımı internet üzerinden ve sosyal medyadan satıyorum. Ayrıca ihtiyaç sahibi çocuklara ve yetiştirme yurtlarına hediye ediyorum. Bir çocuğun mutlu olduğunu görünce ben de çok mutlu oluyorum.'
Hayata artık hep olumlu tarafından baktığını, bu sayede mutlu olmayı başardığını dile getiren Kuru, şunları kaydetti:
'Engelli arkadaşlara tavsiyem, kendilerini dünyadan uzaklaştırmasınlar. Hayat devam ediyor, sevdikleri ve onları mutlu eden işi yapsınlar. Bu bebekler benim dünyam, onlar sayesinde hayata tutundum. Şimdiye kadar psikolojik destek almaya ihtiyaç duymadım. Bebeklerim bana yetiyor. Bir bebeğin yapımını bitirdikten sonra onu elime alıp sevmek, ona bakmak benim en büyük mutluluğum.'