Batuhan Yaşar Açıklaması 'Türkiye-AB Zirvesi Eylül Sonrasına Kaldı... İşte 12 Aylık Takvimin Ayrıntıları'

İhlas Haber Ajansı ve TGRT Haber Ankara temsilcisi Batuhan Yaşar, Türkiye Gazetesi’ndeki köşesinde "AB’nin Türkiye’ye neden ihtiyacı var?", "Krizlerin ardından AB ile hangi noktadayız?", AB ve Almanya hangi gerçekle yüzleşti?", "Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki ilk temas ne zaman gerçekleşecek?", "Ankara’nın hedefinde neler var?" sorularına cevap aradı.

Batuhan Yaşar Açıklaması 'Türkiye-AB Zirvesi Eylül Sonrasına Kaldı... İşte 12 Aylık Takvimin Ayrıntıları'
Batuhan Yaşar’ın "Türkiye-AB zirvesi Eylül sonrasına kaldı... İşte 12 aylık takvimin ayrıntıları" başlıklı yazısının tamamı ise şöyle:

"Avrupa Birliği üyeliği Türkiye’nin stratejik hedeflerinden biri.. Hedeflerinden biri ama sanki son dönemde “tek taraflı aşka” dönüştü..

Almanya liderliğindeki AB Türkiye’yi on yıllardır kapıda bekletiyor..

Referandum öncesinde yaşananlar hepimizin zihinlerinde..

Birçok AB ülkesi açık şekilde “Hayır” kampanyasının yanında yer aldı.

Erdoğan’dan kurtulmak için ne yapılması gerekiyorsa fazlasıyla yapıldı..

Bakanlar, milletvekilleri, hatta Cumhurbaşkanının konuşma, miting yapması engellendi..

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’na uçuş izni verilmedi.

Aile Bakanı Kaya neredeyse gözaltına alınıyordu..

İslamofobi, Türkiye ve Erdoğan karşıtlığı referandum sürecinde hep tavan yaptı..

O süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan gelen sert açıklamalar ’Acaba yolun sonuna mı gelindi?’ sorularını masanın ortasında bıraktı..

Ama 17 Nisan sabahı başta Şansölye Merkel olmak üzere bütün Avrupa Birliği, Erdoğan gerçeği ile yeniden yüzleşti..

Sevse de sevmese de Erdoğan’la çalışmaya devam edeceğini anladı..

Reuters dün AB’den üst düzey bir yetkiliye dayandırdığı haberde, “Türkiye ile çalışmaktan başka çaremiz yok” haberini geçiyordu.

AB Komisyon Sözcüsü Schinas da "Türkiye ile AB iş birliğine devam etmek zorunda ve devam edecek" diyordu..

AB küresel bir güç olmak istiyorsa, uluslararası alanda sesini yükseltmek istiyorsa Türkiye’ye ihtiyacı var..

Her şey güllük gülistanlık mı?

Tabii ki hayır..

Ortaya çıkmış yeni bir yol haritası da yok..

Krizlerin ardından AB ile hangi noktadayız buna bakalım istedik..

Hem Ankara, hem de Brüksel kanallarından Erdoğan-Tusk-Junker zirvesinden çıkan sonuçları araştırdık..

-Zirve niye Eylül sonrasına bırakıldı?

Nedeni, eylüldeki Almanya seçimleri..

Ankara’ya açıktan böyle bir şey söylenmedi ama eğer AB, Türkiye açılımı yapacaksa bunun seçimler öncesinde güç olduğu belirtiliyor.

Bu yüzden de birçok şeyin daha belirginleşeceği Türkiye-AB zirvesi eylül sonrasına bırakıldı.

AB ve Almanya, ABD gerçeği ile yüzleşti..

Trump’ın, Merkel’in elini sıkmamasıyla başlayan kriz derinleşmeye başladı.

.

Merkel’in G-7 zirvesinin ardından ABD ve İngiltere’yi kastederek, “başkalarına güvenebileceğimiz dönemler geride kaldı” demesi Almanya-ABD eksenindeki kırılmayı gün yüzüne çıkarttı.

Trump’lı ABD’nin Almanya’yı ekonomik olarak sıkıştırması ve “Alman otomobil şirketlerinin canına okuyacağım” demesi yeni krizlerin habercisi olduğunu gösteriyor.

AB ne yapacağını, nereye gideceğini şaşırmış durumda.

Türkiye ile ipleri koparması şu aşamada hiç mümkün görünmüyor.

İlk temas 13 Haziran’da...

Ankara’nın 4 önemli hedefi var..

Türkiye ile Avrupa Birliği, 13 Haziran’da bir araya gelecek.

Türkiye hiçbir şekilde tam üyelik perspektifinden de vazgeçmeyecek.

Brüksel’deki toplantı müsteşar yardımcıları ve uzmanlar düzeyince gerçekleştirilecek ve yeni dönemin yol haritasındaki öncelikler belirlenmeye çalışılacak.

Ankara 12 aylık süre içerisinde;

-Yeni fasılların açılmasını ve bunun bir takvime bağlanmasını

-Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmesini

-Vizesiz seyahati

-3+3 milyar avronun 2018 sonuna kadar serbest bırakılmasını istiyor.

Avrupa Birliği bugüne kadar sözlerini yerine getirmedi.

Brüksel’in Türkiye’ye yönelik negatif ayrımcılığı bırakıp bırakmayacağı yeni dönemin de belirleyicisi olacak.

Ankara, diğer üyelere ne yapıldıysa aynını bekliyor.

Mesela vize serbestiyeti konusunda, Ukrayna ve Gürcistan’a tanınan hak Türkiye’ye niye verilmiyor?

Bütün şartlar yerine getirilmiş olmasına rağmen hem de..

Bu konunun çözümü için önümüzdeki hafta İçişleri, Dışişleri ve Adalet Bakanlıkları yeniden bir araya gelecekler.

Rum tarafı 14 başlığı bloke etmiş durumda. Açılmasını engelliyor. Kimse de bir şey söyleyemiyor..

Çünkü işlerine geliyor.

Göç meselesine bakalım.

Yine Türkiye üzerine düşeni fazlasıyla yaptı.

Yıllardır 3 milyon Suriyeli mülteciye bakıyor.

Defalarca söz veren, daha 3 milyarı vermeden +3 daha vereceğim diyen AB, son zirvede de 3+3 milyar avronun 2018 sonuna kadar Türkiye’ye gönderileceğini taahhüt etti..

Neler olacağını hep birlikte göreceğiz.

Peki ne diyor bu AB?

AB, özellikle basın özgürlüğü ve insan hakları ve OHAL konusunda Türkiye’yi eleştiriyor.

Şimdi gözler 22 Haziran’daki AB zirvesinde..

AB liderleri Türkiye ile ilişkileri ve vize konusunu görüşecekler..

Ne mi olur?

Sizi 60 yıl kapıda bekletenler bir anda olumluya tabii ki dönmezler.

Dönmeyeceklerdir de..

Ama, Türkiye’nin eli her geçen gün daha da güçleniyor..

Türkiye-AB ilişkilerinin ne olacağını değil de ne olmayacağını yakında göreceğiz..."
Kaynak: İHA