'Bir Umut, Bir Ufuk' Projesi Hayata Geçti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan: '(Bir Umut, Bir Ufuk Projesi) Suriyeli kadınların mesleki eğitim, istihdam ve topluma uyumu konusunda model bir proje haline gelecektir. Mülteci kadınlarımızın eğitimler sonunda aldığı sertifikalar, iş kapılarının anahtarı olacaktır' 'İstanbul'da, pilot bölgelerde başlayan proje ile toplamda bin kadına, önce Türkçe eğitimi verilecek, ardından mesleki eğitimle Suriyeli kadınlar iş hayatına dahil edilecektir. Bu aynı zamanda, mülteci kardeşlerimizin Türk ekonomisine katkı sağlamasına da imkan verecektir' 'İş piyasasına erişim, sığınmacı entegrasyonunun en temel dinamiğidir. İŞKUR, Milli Eğitim Bakanlığı ve yerel yönetimlerle işbirliği ile inşallah bu en güzel şekilde sağlanacaktır. İnanıyorum ki, bu proje, uluslararası mecralarda da farkındalığa vesile olacak. Mültecilik ve doğurduğu sosyal problemler tüm dünyanın meselesi' 'Dünyada yaklaşık 60 milyon mülteci olduğu biliniyor. Ve her gün yenileri ekleniyor. Entegrasyon politikaları geliştiriliyor. Hukuki zeminde çözümler aranıyor. Fakat mülteci meselesi, sadece ekonomik ve siyasi bir mesele değil, ahlaki ve insani bir meseledir. Türkiye’nin yaklaşımı, kardeşlik hukuku çerçevesindedir'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, 'Bir Umut, Bir Ufuk Projesi'nin zaman içinde tüm Türkiye'ye yayılacağını belirterek, 'Suriyeli kadınların mesleki eğitim, istihdam ve topluma uyumu konusunda model bir proje haline gelecektir. Mülteci kadınlarımızın eğitimler sonunda aldığı sertifikalar, iş kapılarının anahtarı olacaktır.' dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Toplumsal Gelişim Merkezi Eğitim ve Sosyal Dayanışma Derneği'nin (TOGEMDER), Suriyeli kadınların mesleki eğitim, istihdam ve topluma uyum projesi, 'Bir Umut, Bir Ufuk' programına katıldı. Açılışta bir konuşma yapan Erdoğan, 'Suriyeli mülteci kardeşlerimiz için projelendirilen 'Bir Umut, Bir Ufuk' programının hayırlara vesile olmasını diliyorum. TOGEMDER'i tebrik ediyorum. Yürüttüğü birçok sosyal sorumluluk projesine, bugün bir yenisini daha ekliyor. Son derece önemli bir konuda, öncü bir çalışma yapıyor. Sultanbeyli Belediyesi başta olmak üzere emek veren herkesi kutluyorum.' diye konuştu.

Emine Erdoğan, Türkiye'nin, toplumun tüm dezavantajlı kesimleri ile olduğu gibi, ülkenin sosyal gerçeklerinden birisi olan mülteciler konusu ile de yakından ilgilendiğini söylerken, şunları kaydetti:

'Kurşun ve bombalardan, devletler arası politikalardan sıyrılıp hayatta kalan kardeşlerimize dostluk eli uzatıyoruz. Ne yazık ki 6 yıldır süren Suriye iç savaşı, ardında bir milyona yakın ölü, yerinden yurdundan edilmiş milyonlar, geleceği karartılmış çocuklar bıraktı. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türk halkı olarak bizler, 3 milyona yakın mülteciye kucak açtık. Soframızı, evimizi paylaştık.Sokaklarımızı, şehirlerimizi paylaşıyoruz. Artık Suriyeli komşularımız, iş arkadaşlarımız var. Fakat bu süreci planlı şekilde yürütmemiz gerekiyor ki, mağduriyetler azalsın, toplumsal uyum ortaya çıksın. Özellikle, savaşın, kadınların sırtına yüklediği yükü hafifletmek istiyoruz. Dil eğitimi, toplumsal yaşantıya uyum sağlamanın yegane yoludur. Yeterli ve etkili iletişim, birçok sorunu çözer.'

Bir Umut, Bir Ufuk Projesinin ilk aşamasının, dil eğitimine yoğunlaşmasının son derece isabetli olduğunu ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

'İstanbul'da, pilot bölgelerde başlayan projeyle, toplamda bin kadına, önce Türkçe eğitimi verilecek, ardından mesleki eğitimle Suriyeli kadınlar iş hayatına dahil edilecektir. Bu aynı zamanda, mülteci kardeşlerimizin Türk ekonomisine katkı sağlamasına da imkan verecektir. İş piyasasına erişim, sığınmacı entegrasyonunun en temel dinamiğidir. İŞKUR, Milli Eğitim Bakanlığı ve yerel yönetimlerle işbirliği ile inşallah bu en güzel şekilde sağlanacaktır. İnanıyorum ki, bu proje, uluslararası mecralarda da farkındalığa vesile olacak. Mültecilik ve doğurduğu sosyal problemler tüm dünyanın meselesi. Dünyada yaklaşık 60 milyon mülteci olduğu biliniyor. Ve her gün yenileri ekleniyor. Entegrasyon politikaları geliştiriliyor. Hukuki zeminde çözümler aranıyor. Fakat mülteci meselesi, sadece ekonomik ve siyasi bir mesele değil, ahlaki ve insani bir meseledir. Türkiye’nin yaklaşımı, kardeşlik hukuku çerçevesindedir.'

'Mültecilerden bahsederken, 'kitlesel göç, istila' gibi terimler değil, kardeşlik kavramı kullanılmaktadır.' diyen Erdoğan, şöyle konuştu:

'Seç-beğen-al şeklinde bir mülteci siyaseti yerine, eşref-i mahlukat olarak görülen insan merkezli bir politika benimsenmiştir. Medine tecrübesinden hareketle Ensar-Muhacir yaklaşımı ile muhacirlerin kendi ayakları üstünde durabildiği, toplumla kaynaşabildiği bir yapı tesis edilmek istenmektedir. Kardeşlerimiz, mülteciliğin yalnızlık ve yabancılaşma psikolojisinden çıkmalıdır. Şayet, kendilerinin de gayreti ile kalkınma ve birlikteliğin parçası olabilirlerse, insanlık adına kendimizi bahtiyar hissedeceğiz. Türkiye, nasıl ki Avrupa’daki Türk vatandaşlarının, girdikleri toplumla kaynaşmalarını, asimile değil entegre olmalarını istiyorsa, kendi topraklarındaki mülteciler için de aynısını istemektedir. Bu çifte standarttan uzak, son derece insani ve ahlaki bir yaklaşımdır. Yeni bir toprakta hayat bulmaya çalışan genç kardeşlerime, 'Yağmurun en şiddetlisi, en kara bulutlardan çıkar' diyerek, umutsuzluğa kapılmamalarını tavsiye ediyorum. Türkiye sizler için hayata açılan yeni bir penceredir. Bu imkanları çok iyi değerlendirin. Bir gün şartlar değiştiğinde, ülkenize döndüğünüzde kazançlarınız, kayıplarınızdan fazla olsun. Türkçe öğrenmiş olmak, zenginliğiniz olsun.'

Bir Umut, Bir Ufuk Projesi'nin zaman içinde tüm Türkiye'ye yayılacağına dikkati çeken Emine Erdoğan, 'Suriyeli kadınların mesleki eğitim, istihdam ve topluma uyumu konusunda model bir proje haline gelecektir. Mülteci kadınlarımızın eğitimler sonunda aldığı sertifikalar, iş kapılarının anahtarı olacaktır.' dedi.

Göçün insanlık tarihi kadar eski olduğunu anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:

'Tarihten bugüne, Endülüs'ten Kırım'a, Kafkasya'dan Filistin'e, Bosna Hersek'ten Arakan'a, Afganistan'dan Kamboçya'ya nice coğrafyada, nice göç hikayesi yaşanmıştır. İnsanlığın hamuru birbirine karışmış, kaderler birbirine dokunmuştur. Bu sosyal hareketlilik içinde asıl olan insanlığın onurunu taşımak, çocukların geleceğini karartmamaktır. Bizler devlet ve millet olarak elimizden geleni yapıyor, Suriye iç savaşının tarihe bıraktığı bu zorlu yükü, omuzlamaya çalışıyoruz. İnşallah bu süreçten insanlığın kazancı ile çıkacağız. Bu dualarla sözlerime son vermeden önce hepinizin Ramazan-ı Şerif’inizi kutluyorum. Bereket ve mağfiret ayının ülkemize, bölgemize, tüm insanlığa hayırlar getirmesini diliyorum. Evini, mahallesini, yurdunu özleyen Suriyeli kardeşlerime dua ediyor, kalplerini küresel siyasetin çıkarcı hesaplarından uzak, temiz tutmalarını, umuda tutunmalarını diliyorum.'

Programının açılışına Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Orhan Erdem, Toplumsal Gelişim Merkezi Eğitim ve Sosyal Dayanışma Derneği TOGEMDER Yönetim Kurulu Başkanı Saadet Gülbaran, Sultanbeyli Belediye Başkanı Hüseyin Keskin ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi ile üyeleri katıldı. Program, Suriyeli kadınlar için açılan mesleki eğitim sınıflarının gezilmesi ile devam etti, hatıra fotoğrafı çekimi ile son buldu.

- Proje start aldı

TOGEMDER öncülüğünde, İŞKUR, Milli Eğitim Bakanlığı ve yerel yönetimlerin işbirliği ile 2 yıl içinde bin kadının, Türkçe ve mesleki eğitimin ardından istihdamını ve ekonomik-sosyal hayata katılımını hedefleyen proje, Sultanbeyli'de başlatıldı. Öncelikle İstanbul'da pilot bölge seçilen ilçelerde başlayan projenin zaman içinde tüm Türkiye’ye yayılması bekleniyor.
Kaynak: AA