Hareket Ve Yüz İfadeleri Kullandığımız Sözcüklerden Sekiz Kat Daha Güçlü

Eğitim Bilimleri ve Davranış Bilimleri Uzmanı Murat Ertan, hareket ve yüz ifadelerinin kullanılan sözcüklerden sekiz kat daha güçlü olduğunu belirterek, “Yüzük olmayı dileyen taş, işlenmeyi göze almalıdır” dedi.

Hareket Ve Yüz İfadeleri Kullandığımız Sözcüklerden Sekiz Kat Daha Güçlü
Eğitim Bilimleri ve Davranış Bilimleri Uzmanı Murat Ertan, Türkiye Yazarlar Birliğinde "İmaj ve Algı Yönetimi” konulu bir eğitim verdi. Ertan, iletişimin sözlü ve sözsüz hareketlerle bir bütün olduğunu belirterek, “Etkili iletişim kurmak için doğru başlangıç önemlidir. Toplumdaki anlaşmazlıkların çoğu doğru bir başlangıç yapamamaktan kaynaklanmaktadır. İlk izlenim, kişisel imajımızı önemli oranda oluşturur. İlk algılarımızın oluşturduğu yargı, iletişim biçimimizi ve kişiye atfettiğimiz değeri etkiler. İki kişi arasındaki ilk etkileşim, iletişim sürecinin önemli bir belirleyicisidir. İlk izlenimler önemlidir ve dört saniyede oluşur. Hareket ve yüz ifadelerimiz kullandığımız sözcüklerden sekiz kat daha güçlüdür. Duygularımızı beden dili ile aktarıyoruz ve beden dili asla yalan söylemez” şeklinde konuştu.

“İletişim; davranış değişikliği meydana getirmek üzere fikir, bilgi, haber, tutum, duygu ve becerilerin paylaşılması sürecidir. Duygu, düşünce ve bilgilerin farklı yollarla aktarılmasıdır” diyen Ertan, iletişimin yüzde 55’inin görüntü ve beden dilinden, yüzde 38’inin konuşma, ses tonu, akıcılık, tonlama, vurgulamadan, yüzde 7’sinin ise ne söylediğimiz olduğunu kaydetti.

Beden dilinin önemine dikkat çeken Murat Ertan, “Dış görünüş, giyim kuşam, saçlar, vücut temizliği, tırnaklar, nefes, kılık kıyafet, duruş şekilleri, jest ve mimiklerle oluşturulur. J. Tschohl diyor ki; ‘Ne söylediğiniz değil, nasıl söylediğiniz önemlidir.’ Aynı nesneleri ve olayları gördüğümüz halde farklı düşünceler ortaya çıkabiliyor. Anois Nin’e göre etrafımızdaki kişileri oldukları gibi değil, kendi olduğumuz gibi görürüz. Burada bakış açısı önemlidir” dedi.



“Yüzük olmayı dileyen taş, işlenmeyi göze almalıdır”

Değişimin kaçınılmaz olduğunu anlatan Ertan, şunları kaydetti:

“Dünya büyük bir hızla değişiyor, gelişiyor ve dünyadaki bilgiler çok hızlı yer değiştiriyor. Çağ ve toplumun yanı sıra ihtiyaçlar da değişiyor. Değişim kişinin kendisinden başlamalıdır. Taş, taşlıktan geçmedikçe, parmaklara yüzük olamaz. Yüzük olmayı dileyen taş, işlenmeyi göze almalıdır. Bunu da eğitimle sağlıyoruz.”

“Rozetler ya da takılar takarak, kokular sürerek, belirli kıyafetlere bürünerek çevremize çeşitli mesajlar iletebiliriz”

Algı yönetiminin karşınızdakinin sizinle ilgili ne düşünmesini istiyorsanız uygun mesajları uygun kanallardan vererek sonuca ulaşmak olduğunun altını çizen Ertan, “Algılama yönetimi, iletişim, kurumlar, markalarla sınırlı değildir. Evde, iş yerinde, arkadaşlarımızla, eşimizle, sevdiklerimizle kurduğumuz iletişim süreçlerinde de önemlidir. Rudyard Kipling’in söylediği gibi ‘Savaşlarda ilk kurban gerçeğin ta kendisidir.’ Gerçeğin tümüyle kaybolduğu savaş ortamlarında gerçek, duruma göre her an yeniden kurgulanır. Gerçek ve doğru için değil, gerçek ve doğru olduğuna inandırıldıklarımız için savaşırız” diye konuştu.

Kullanılan materyallerin kişiliğimizin parçası olduğunu ifade eden Ertan, “İletişimde mesaj iletmek için başvurulan yollardan biri de araçlar kullanmaktır. Rozetler ya da takılar takarak, kokular sürerek, belirli kıyafetlere bürünerek çevremize çeşitli mesajlar iletebiliriz” şeklinde konuştu.



“Tebessüm insanlara yapılacak en kolay iyiliktir”

Murat Ertan, “Gülümsemek beyne giden kan akışını hızlandırır ve kalbi güçlendirir” diyerek gülümsemenin faydalarından söz etti. Ertan, “Tebessüm, insanlara yapılacak en kolay iyiliktir” ifadelerini kullandı.

Seminere katılanlar, bu eğitimlerin sürekli olması gerektiğini söyleyerek, Eğitim Bilimleri ve Davranış Bilimleri Uzmanı Murat Ertan’a teşekkür ettiler.
Kaynak: İHA