13. KOBİ Zirvesi

Kalkınma Bakanı Elvan: '(KOBİ’lerin ArGe harcamalarındaki payı) Bu bizim için elbette yeterli değil ancak sorunun temeline indiğimizde sorun kaynak sorunu değil. Sorun ArGe kapasitesinin yeterli düzeye ulaşamamasıdır' 'Özel kesimin ArGe kapasitesini geliştirmeye yönelik yapacağı her projeye, programa açık ve net bir şekilde destek vereceğiz' 'Geleceğin KOBİ’leri için kendi içlerinde otomasyona geçmeleri küresel pazarda rekabet için yeterli olmayacak, tüm değer zinciri içerisinde gerçek zamanlı ve sürekli iletişim halinde bulunması yakın gelecekte bir zaruret haline gelecek'

Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, KOBİ’lerin Ar-Ge harcamalarındaki payına ilişkin, 'Bu bizim için elbette yeterli değil, ancak sorunun temeline indiğimizde sorun kaynak sorunu değil. Sorun Ar-Ge kapasitesinin yeterli düzeye ulaşamamasıdır.' dedi.

Bakan Elvan,Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler, Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticiler Vakfı (TOSYÖV), Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve KOSGEB iş birliği ile DenizBank ana sponsorluğunda düzenlenen 13. KOBİ Zirvesindeki konuşmasında bilim ve teknoloji alanındaki gelişme ile bilgiye dayalı üretimin ekonomik büyümenin temel belirleyicisi haline geldiğini belirtti.

Gelecek dönemde hızlanan teknolojik gelişme ve yenilik sürecinin etkisiyle bilgiye dayalı üretim ekonomisinin öneminin daha da artacağını ifade eden Elvan, şunları kaydetti:

'ABD’nin dünyanın yenilikçilik merkezi olmaya devam etmesi muhtemeldir ancak, teknolojik gelişmelerin giderek Çin, Hindistan ve Brezilya gibi yükselen ekonomilerde yoğunlaşmaya başlaması dünyanın yeniden şekillenmesinde belirleyici unsur olmaktadır. Gelişmekte olan ülkelerin kalkınmanın ilk aşamalarındaki “ithal et', 'kopyala yapıştır' ya da 'adapte et' döneminden yeni teknolojileri kendilerinin üretmeye başladıkları bir döneme geçilmektedir. Günümüzde, değer zincirlerinin küreselleşmesi ihtisaslaşmış yerel katkının önemi arttırmış, ürünler ve hizmetler giderek artan bir şekilde en verimli ve rekabetçi bölgelerde imal edilmeye başlanmıştır.

Bölgesel yenilik sistemleri, kümelenme gibi yerel ekonomi unsurları, kamunun sorumluluğunda bulunan düzenleyici çerçeve koşulları, finansmana erişim gibi ulusal ekonomi unsurları üzerinde çarpan etkisi oluşturarak, girişimcilik ekosisteminin performansına tesir etmiştir. Bunun sonucunda, küresel değer zincirine entegre olmuş ülkelerin verimlilikleri ve rekabet güçleri artmıştır. Ancak, son dönemde tüm dünyada artan korumacılık eğilimleri bu süreci ciddi bir şekilde tehdit etmektedir.'

Elvan, bu eğilimin bir sonucu olarak orta ve uzun vadede bu ülkelerin rekabet güçlerinde, verimliliklerinde ve nihai olarak refah seviyelerinde bir düşüşün yaşanmasının mümkün olabileceğini aktararak, 'Bilgi teknolojilerinin ülkelerin ekonomik yaşamlarında giderek artan önemi, bilgiye dayalı sektörlerinin büyüme hızları ve dünya ticaretinden aldıkları payların sürekli artması göz önüne alındığında bilgi ve iletişim teknolojilerinin sanayiye nüfuzunun stratejik öneme sahip olduğu görülmektedir.' diye konuştu.

- 'Geleceğin KOBİ’leri için kendi içlerinde otomasyona geçmeleri rekabet için yeterli olmayacak'

Bilgi ve iletişim teknolojilerinde özellikle nesnelerin interneti ve büyük veri alanındaki hızlı teknolojik ilerlemelerin bilginin paylaşılması ve kullanılmasında yeni bir çığır açtığını anlatan Elvan, bu bağlamda, geleneksel üretim modellerinin yerini “Sanayi 4.0” denilen yeni bir yaklaşıma bıraktığı bir döneme şahitlik edildiğini kaydetti.

En gelişmiş teknolojileri kullanarak üretim sürecini hızlandırmayı, bu süreçte oluşabilecek hataları en aza indirmeyi, üretimde esnekliği ve verimliliği artırmak suretiyle küresel rekabette üstünlük elde etmeyi amaçlayan bu yeni yaklaşımla birlikte bilgi ve iletişim teknolojileri araçlarıyla üretim araçlarının entegre edildiği 'siber-fiziksel' adı verilen etkileşimli sistemler ağı oluşturulduğunu belirten Elvan, sözlerine şöyle devam etti:

'Bunun sonucunda verimlilik ve mükemmellik odaklı 'endüstriyel değer zincirleri' oluşacaktır. Böylece, yüksek kalitede ürünlerin daha düşük maliyetlerle üretilmesi ve verimliliğin artırılması mümkün hale gelecektir. Bu durum, bir yandan KOBİ’ler için yeni oluşmakta olan küresel değer zincirleri içinde yer alma fırsatları sunmakta ve aynı zamanda bu fırsatları değerlendirmek için gerekli dönüşüm ihtiyacını da beraberinde getirmektedir. Bir başka ifadeyle, geleceğin KOBİ’leri için kendi içlerinde otomasyona geçmeleri küresel pazarda rekabet için yeterli olmayacak, tüm değer zinciri içerisinde gerçek zamanlı ve sürekli iletişim halinde bulunması yakın gelecekte bir zaruret haline gelecektir. Bu bağlamda, başta teknolojik altyapı, bilgi tabanlı sermaye oluşumu ve sayısal becerilerle donatılmış nitelikli insan kaynağı gibi eksikliklerin giderilmesi önemlidir.

Bilgi ve iletişim teknolojilerini, iş süreçlerinde yenilikler yaparak etkin olarak kullanan sektörlerde önemli verimlilik artışları sağlanmakta, bu da firmaların küresel rekabet gücünü doğrudan etkilemektedir. Ayrıca, bu teknolojiler firmalar açısından bilgiye erişim ve yeni pazarlara açılma anlamında da çok önemli fırsatlar sunmakta, küçük ve orta ölçekli işletmeler için uluslararası firmaların bu konularda sahip olduğu avantajlara sahip olma imkanı sunmaktadır. Küresel rekabetin hız kazandığı günümüzde işletmelerimizin çok büyük bir kısmını oluşturan KOBİ’lerin rekabet güçlerinin artırılması, ülkemizin rekabet gücüne ve ekonomik ve sosyal kalkınmasına sağlayacağı katkıdan dolayı önem arz etmektedir.'

- 'İnsan kaynağı niteliğinin geliştirilmesi gerekiyor'

Elvan, KOBİ’lerin rekabet gücünün artırılması için bilgi ve iletişim teknolojileri kullanımlarının yaygınlaştırılması ve insan kaynağının niteliğinin geliştirilmesi gerektiğini ifade ederek, halihazırda, KOSGEB tarafından KOBİ’lere “KOBİ Proje Destek Programı” kapsamında, Malzeme İhtiyaç Planlama, Kurumsal Kaynak Planlama, Müşteri İlişkileri Yönetimi ve e-Ticaret gibi işletme içinde kullanılan yazılım destekleri verildiğini, oldukça faydalı olan bu desteklerin, KOBİ’lerin gelişen teknolojilere daha hızlı uyum sağlayacak yeni yaklaşımlarla zenginleştirilmesine ihtiyaç bulunduğunu söyledi.

Bu ihtiyaçtan hareketle, bakanlık tarafından hazırlanan Türkiye'nin dijital dönüşüm stratejisi niteliğindeki 2015-2018 Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı kapsamında, KOBİ’lerin içinde bulunduğu mevcut durum ortaya konulduğunu, KOBİ’lerin dönüşümünü destekleyecek bir dizi eylem tanımlandığını anımsatan Elvan, bunlardan ilkinin, KOBİ’lerde bulut bilişim kullanımının yaygınlaştırılmasını amaçladığını dile getirdi.

Bakan Elvan, bulut bilişimin bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımında etkinliğin ve kullanım yoğunluğunun artması ile özellikle yeni girişimlerin yüksek miktarda bilgi teknolojisi yatırımları yapmaksızın bu teknolojilerden faydalanmasına imkan sunduğunu aktararak, şunları söyledi:

'KOSGEB tarafından yürütülen KOBİGEL (KOBİ Gelişim Destek Programı) programı kapsamında bilişim alanında çalışan KOBİ’lerin bulut hizmeti alımlarına destek sağlanmaktadır. Bir diğer önemli konu ise, değişen dünyada ortaya çıkan yeni beceriler ve sektörlerin bu becerilere sahip çalışanlara olan artan ihtiyacıdır. Bu çerçevede, 'Meslek Liselerindeki Bilgi ve İletişim Teknolojileri Eğitim Müfredatının Güncellenmesi' ve 'Meslek İçi Eğitimlerin Etkinleştirilmesi ve Yaygınlaştırılması' önem verdiğimiz konulardır.

Bunların yanı sıra, dijitalleşmeyle birlikte dönüşüme uğrayan bir başka alan da şehirlerimizdir. Bu bağlamda, her geçen gün daha da önemli bir konu haline gelen 'akıllı şehirler' ve bu şehirlerde geliştirilen 'akıllı uygulamalar' bizler için önemli fırsatlar sunmaktadır. Yerel ihtiyaçların çözümü için büyük ölçüde yerel kaynakların kullanılması prensibiyle geliştirilen bu uygulamalar, kentsel alanlarda yeni bir kent ekonomisinin oluşmasına öncülük etmektedir. KOBİ’lerin kent kaynaklarını kullanarak geliştirecekleri yenilikçi ürün ve hizmetler ile daha rekabetçi hale gelmeleri için tam önümüzde duran bu fırsatı da iyi değerlendirmemiz gerektiğini düşünüyorum.'

- 'Hükümetimiz KOBİ'lere önem veriyor'

Elvan, 2023 hedefleri ışığında hazırlanan ve 2014-2018 yıllarını kapsayan 10. Kalkınma Planında KOBİ ve girişimcilik ekosistemini geliştirmek üzere KOBİ’lerin büyümesi, teknolojik kapasitelerinin artırılması, teknoloji ve yenilik faaliyetlerinin artırılması, markalaşmış teknoloji yoğun ürünler geliştirilerek Türkiye'nin küresel ölçekte rekabet gücüne erişmesine yönelik politikalar belirlediklerini hatırlatarak, 'Hükümetimiz, çizdiğimiz tüm bu vizyon çerçevesinde ekonomik dönüşüm ve refah seviyemizin yükselmesi için KOBİ’lere büyük önem vermekte, KOBİ’lerin gelişmesi için çalışmalar yapmaktadır. Son 10 yılda ihracat yapan KOBİ sayısı 44 binden 65 bine, bu KOBİ’lerin yaptığı ihracat miktarı ise 50 milyar dolardan yaklaşık 80 milyar dolara yükselmiştir.' diye konuştu.

- '(Sanayi bölgeleri) Altyapı ihtiyaçlarının karşılanması için destek sağlayacağız'

Elvan, KOBİ’lerin Ar-Ge harcamalarındaki payının 10 yıl önce yüzde 10 düzeyindeyken bugün yüzde 18'e yükseldiğine dikkati çekerek, şunları anlattı:

'Bu bizim için elbette yeterli değildir, ancak sorunun temeline indiğimizde sorun kaynak sorunu değildir. Sorun Ar-Ge kapasitesinin yeterli düzeye ulaşamamasıdır. 'Ar-Ge harcamalarının oranını yüzde 1'den yüzde 3'e çıkarıyoruz' desek ve bu kaynağı ayırsak, bu kaynağı kullanacak Ar-Ge altyapısına sahip değiliz. Dolayısıyla öncelikle yapmamız gereken işlerin başında Ar-Ge kapasitesinin geliştirilmesi gelmektedir. Bu hem özel kesim hem de kamu için geçerlidir.

Buradaki hedefimiz özel kesimin Ar-Ge harcamalarındaki payının kamu kesiminden yüksek olmasıdır. Bu yönde Ar-Ge Kanunu'nda değişiklik yapıldı. Özellikle araştırma geliştirme altyapısını güçlendirici bazı düzenlemeler ortaya konuldu. Biz şunu arzu ediyoruz, özel kesimin Ar-Ge kapasitesini geliştirmeye yönelik yapacağı her bir projeye, programa açık ve net bir şekilde destek vereceğiz. Hükümetimiz kredi, Ar-Ge ve proje destekleri gibi finansman destekleri yanında, yatırımcıların önünü açacak, rekabet gücünü artıracak ve ihtisaslaşmayı sağlayacak altyapıları oluşturmaktadır.'

- '2003 yılından günümüze kadar 103 yeni OSB kurulmuştur'

Teknoloji geliştirme bölgeleri, ihtisas endüstri bölgeleri ve organize sanayi bölgelerinin bu altyapılara verilebilecek en güzel örnekler olduğunu belirten Elvan, 'Sadece OSB sayısından örnek vermem gerekirse, 2003 yılından günümüze kadar 103 yeni OSB kurulmuştur. Aynı dönemde OSB’lere yönelik olarak 2,1 milyar TL’den fazla kredi desteği sağlanmıştır. Birkaç hafta içerisinde yasalaşmasını beklediğimiz Üretim Reform Paketi bu sürece daha da hız katacaktır. Paketle, yer ve arazi tahsisinde geçmişte yaşadığımız problem çözülerek yatırımcıların yatırım yeri talebinin çok daha hızlı karşılanması sağlanacaktır. Ayrıca OSB'lerin ve diğer sanayi bölgelerinin altyapı ihtiyaçlarının karşılanması için destek sağlayacağız.' şeklinde konuştu.

Elvan, verilen desteklerin etki analizi önemli olduğunu belirterek, 'Bakanlık olarak bundan sonraki süreçte yoğunlacağımız alanlardan biri etki analizleri olacaktır. Analiz sonuçlarına göre başarılı destekler artarak devam ettirilecek, istenilen etkiyi gösteremeyen destekler ise yeniden tasarlanarak KOBİ’lerin ve diğer tüm özel sektör kuruluşlarının ihtiyaçlarına uygun hale getirilecektir.' dedi.
Kaynak: AA