TÜSİAD SÜR2017 Konferansı
TÜSİAD Yönetim Kurulu üyesi Akman: 'İş dünyası halihazırda sahip olduğu bilgi, teknoloji, insan kaynağı ve finansal kaynaklar ile hem bugünkü hem de gelecek kuşaklara yaşanabilir bir gelecek sunabilecek güçte' 'Tüm paydaşların katılımı ile gerekli politikaları oluşturduğumuz ve uyguladığımız takdirde yaşanabilir bir dünya için geç kalmış değiliz'.
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Üyesi ve Sürdürülebilir Kalkınma Yuvarlak Masası Lideri Metin Akman, iş dünyasının halihazırda sahip olduğu bilgi, teknoloji, insan kaynağı ve finansal kaynaklar ile hem bugünkü hem de gelecek kuşaklara yaşanabilir bir gelecek sunabilecek güçte olduğunu söyledi.
Akman, TÜSİAD, Global Compact Türkiye ve Özyeğin Üniversitesi iş birliğiyle ikincisi gerçekleştirilen TÜSİAD SÜR2017 Konferansı'nın açılışında yaptığı konuşmada, yaklaşık 300 kişinin katılımıyla sürdürülebilirliğin ilham veren hikayelerini dinlemek üzere bir araya geldiklerini bildirdi.
Sürdürülebilir kalkınma denildiğinde sadece ekonomik büyümeyi değil, insan ile doğa arasında bir denge kurarak gelecek nesillerin kaynaklarını tüketmeden, hem bugünkü hem de gelecek nesillerin yaşam kalitesini ve refahını da artıran bir kalkınma modelinden bahsedildiğini ifade eden Akman, şunları kaydetti:
'Sürdürülebilirlik için de ekonomik, ekolojik, sosyal ve kültürel boyutlar barındıran bir kavram. Kalkınmayı ise sürdürülebilir kılmak için tüm topluma ayrı ayrı roller düşüyor. Bu roller anne ve babadan başlıyor, sivil toplum kuruluşlarına, akademiye, iş dünyasına, hükümetlere kadar devam ediyor. İş dünyasının sadece ekonomik büyümeyi sağlamak dışında çevreyi koruma, içinde bulunduğu toplumu düşünme, kadın istihdamını teşvik etme, çalışan haklarına saygı gösterme, bölgesel kalkınmaya destek verme gibi birçok toplumsal ve çevresel sorumluluğu da bulunuyor. SÜR 2017 etkinliğimiz boyunca bu yıl kadın istihdamı, karbon emisyonu azaltımı, alternatif turizminin desteklenmesi, biyoçeşitlilik, geri dönüşüm gibi sürdürülebilirliğin farklı alanlarında, başarılı projeleri hayata geçiren şirketlerimizin yöneticileri, ilham veren hikayelerini bizlerle paylaşacaklar. Projelerini değil, kendi hayat hikayelerinin bir parçasını anlatacaklar. Çünkü bir hikaye, hayatımıza ne kadar dokunursa, ne kadar hayatın içinde olursa, o kadar bize ilham verebilir ve bizi harekete geçirmek için teşvik edebilir.'
Akman, iş dünyasının halihazırda sahip olduğu bilgi, teknoloji, insan kaynağı ve finansal kaynaklar ile hem bugünkü hem de gelecek kuşaklara yaşanabilir bir gelecek sunabilecek güçte olduğunu vurgulayarak, 'Bugün vereceğimiz kararlar ile var olan kaynaklarımızı en iyi şekilde değerlendirebilir, kaynak kullanmadaki bilinç, sorumluluk ve verimliliğimizi artırarak, gelecek nesillerin umutlarına ve yaşam standartlarına sahip çıkabiliriz. Tüm paydaşların katılımı ile gerekli politikaları oluşturduğumuz ve uyguladığımız takdirde yaşanabilir bir dünya için geç kalmış değiliz.' şeklinde konuştu.
- 'Haklarını yediğimi düşündüğüm çocuklarıma, haklar kazandırmışım'
Yeşim Tekstil Kurumsal İletişim Uzmanı Meral Yıldırım da tekstilin kadın emeğinin yoğun olduğu bir sektör olduğunu belirterek, 'Yeşim Tekstil kadın istihdamını artırmaya çalışan bir şirketti. Fabrika bünyesinde 1987 yılından beri çalışan bir kreş bulunuyor. Şu anda bin çocuk kapasiteli kreşten, çalışanların çocukları ücretsiz olarak faydalanıyor.' dedi.
Yeşim Tekstil Kesim Operatörü Emine Yazbahar ise iki çocuğunu da 3,5 aylıkken fabrika bünyesindeki kreşe götürdüğünü anlatarak, 'Sabah erken uyandırdığım için çocuklarıma kendimi borçlu hissettim, yanlarında olamadığım için üzüntü duydum. Bir yandan da çalışmam gerekiyordu. Ben duygularla mücadele ederken yıllar sonra haklarını yediğimi düşündüğüm çocuklarıma, haklar kazandırdığımı gördüm. Çocuklarım kreşten aldığı eğitimin de etkisiyle sorumluluk sahibi, düzenli ve kendilerini iyi şekilde ifade edebilen bireyler haline geldiler.' şeklinde konuştu.
- 'Elektronik atıkların sadece yüzde 20'si geri dönüştürülüyor'
Arçelik Çevre Yöneticisi Özge Erturan ise dünyada her yıl 2 milyar ton atık çıktığını ve bunun 50 milyon tonunun elektronik atıklarından oluştuğunu belirtti.
Dünyada saniyede 800 bilgisayar atıldığına dikkati çeken Erturan, elektronik atıkların sadece yüzde 20'sinin geri dönüştürüldüğünü kaydetti.
Erturan, Arçelik olarak geri dönüşümü kendi süreçlerine kattıklarını söyledi.
- 'Herkes hobi sahibi olmalı'
Doğa sporcusu, denizci ve fotoğrafçı Hakan Öge ise herkese hobi sahibi olmalarını tavsiye ederek, ileriki yaşlarda keyifli emeklilik geçirmenin böylelikle mümkün olabileceğini söyledi.
Tekne ile dünya turu yaptığında çöp yığınlarının arasından geçtiği zamanlar olduğunu ifade eden Öge, insanların olabildiğince doğaya daha az iz bırakması gerektiğini vurguladı.
Kaya tırmanışçısı Zorbey Aktuyun da masraflarını ne tür bir gelirle karşıladığına yönelik soruya ilişkin, 'Sabit bir maaşım yok. Kaya tırmanışından oluşan gelirim var. Sponsorlarımdan malzeme, yolculuk masraflarım çıkıyor. Tırmanış eğitimlerinden ve kitabımdan elde ettiğim gelirle geçiniyorum.' dedi.
Bu arada konferansa TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Koç, eski TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran-Symes da katıldı.
Çeşitli panellerle devam eden konferans, bugün sona erecek.
Kaynak: AA
Akman, TÜSİAD, Global Compact Türkiye ve Özyeğin Üniversitesi iş birliğiyle ikincisi gerçekleştirilen TÜSİAD SÜR2017 Konferansı'nın açılışında yaptığı konuşmada, yaklaşık 300 kişinin katılımıyla sürdürülebilirliğin ilham veren hikayelerini dinlemek üzere bir araya geldiklerini bildirdi.
Sürdürülebilir kalkınma denildiğinde sadece ekonomik büyümeyi değil, insan ile doğa arasında bir denge kurarak gelecek nesillerin kaynaklarını tüketmeden, hem bugünkü hem de gelecek nesillerin yaşam kalitesini ve refahını da artıran bir kalkınma modelinden bahsedildiğini ifade eden Akman, şunları kaydetti:
'Sürdürülebilirlik için de ekonomik, ekolojik, sosyal ve kültürel boyutlar barındıran bir kavram. Kalkınmayı ise sürdürülebilir kılmak için tüm topluma ayrı ayrı roller düşüyor. Bu roller anne ve babadan başlıyor, sivil toplum kuruluşlarına, akademiye, iş dünyasına, hükümetlere kadar devam ediyor. İş dünyasının sadece ekonomik büyümeyi sağlamak dışında çevreyi koruma, içinde bulunduğu toplumu düşünme, kadın istihdamını teşvik etme, çalışan haklarına saygı gösterme, bölgesel kalkınmaya destek verme gibi birçok toplumsal ve çevresel sorumluluğu da bulunuyor. SÜR 2017 etkinliğimiz boyunca bu yıl kadın istihdamı, karbon emisyonu azaltımı, alternatif turizminin desteklenmesi, biyoçeşitlilik, geri dönüşüm gibi sürdürülebilirliğin farklı alanlarında, başarılı projeleri hayata geçiren şirketlerimizin yöneticileri, ilham veren hikayelerini bizlerle paylaşacaklar. Projelerini değil, kendi hayat hikayelerinin bir parçasını anlatacaklar. Çünkü bir hikaye, hayatımıza ne kadar dokunursa, ne kadar hayatın içinde olursa, o kadar bize ilham verebilir ve bizi harekete geçirmek için teşvik edebilir.'
Akman, iş dünyasının halihazırda sahip olduğu bilgi, teknoloji, insan kaynağı ve finansal kaynaklar ile hem bugünkü hem de gelecek kuşaklara yaşanabilir bir gelecek sunabilecek güçte olduğunu vurgulayarak, 'Bugün vereceğimiz kararlar ile var olan kaynaklarımızı en iyi şekilde değerlendirebilir, kaynak kullanmadaki bilinç, sorumluluk ve verimliliğimizi artırarak, gelecek nesillerin umutlarına ve yaşam standartlarına sahip çıkabiliriz. Tüm paydaşların katılımı ile gerekli politikaları oluşturduğumuz ve uyguladığımız takdirde yaşanabilir bir dünya için geç kalmış değiliz.' şeklinde konuştu.
- 'Haklarını yediğimi düşündüğüm çocuklarıma, haklar kazandırmışım'
Yeşim Tekstil Kurumsal İletişim Uzmanı Meral Yıldırım da tekstilin kadın emeğinin yoğun olduğu bir sektör olduğunu belirterek, 'Yeşim Tekstil kadın istihdamını artırmaya çalışan bir şirketti. Fabrika bünyesinde 1987 yılından beri çalışan bir kreş bulunuyor. Şu anda bin çocuk kapasiteli kreşten, çalışanların çocukları ücretsiz olarak faydalanıyor.' dedi.
Yeşim Tekstil Kesim Operatörü Emine Yazbahar ise iki çocuğunu da 3,5 aylıkken fabrika bünyesindeki kreşe götürdüğünü anlatarak, 'Sabah erken uyandırdığım için çocuklarıma kendimi borçlu hissettim, yanlarında olamadığım için üzüntü duydum. Bir yandan da çalışmam gerekiyordu. Ben duygularla mücadele ederken yıllar sonra haklarını yediğimi düşündüğüm çocuklarıma, haklar kazandırdığımı gördüm. Çocuklarım kreşten aldığı eğitimin de etkisiyle sorumluluk sahibi, düzenli ve kendilerini iyi şekilde ifade edebilen bireyler haline geldiler.' şeklinde konuştu.
- 'Elektronik atıkların sadece yüzde 20'si geri dönüştürülüyor'
Arçelik Çevre Yöneticisi Özge Erturan ise dünyada her yıl 2 milyar ton atık çıktığını ve bunun 50 milyon tonunun elektronik atıklarından oluştuğunu belirtti.
Dünyada saniyede 800 bilgisayar atıldığına dikkati çeken Erturan, elektronik atıkların sadece yüzde 20'sinin geri dönüştürüldüğünü kaydetti.
Erturan, Arçelik olarak geri dönüşümü kendi süreçlerine kattıklarını söyledi.
- 'Herkes hobi sahibi olmalı'
Doğa sporcusu, denizci ve fotoğrafçı Hakan Öge ise herkese hobi sahibi olmalarını tavsiye ederek, ileriki yaşlarda keyifli emeklilik geçirmenin böylelikle mümkün olabileceğini söyledi.
Tekne ile dünya turu yaptığında çöp yığınlarının arasından geçtiği zamanlar olduğunu ifade eden Öge, insanların olabildiğince doğaya daha az iz bırakması gerektiğini vurguladı.
Kaya tırmanışçısı Zorbey Aktuyun da masraflarını ne tür bir gelirle karşıladığına yönelik soruya ilişkin, 'Sabit bir maaşım yok. Kaya tırmanışından oluşan gelirim var. Sponsorlarımdan malzeme, yolculuk masraflarım çıkıyor. Tırmanış eğitimlerinden ve kitabımdan elde ettiğim gelirle geçiniyorum.' dedi.
Bu arada konferansa TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Koç, eski TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran-Symes da katıldı.
Çeşitli panellerle devam eden konferans, bugün sona erecek.