Tat Bakliyat, 100 Milyon Dolarlık İhracatla Yüzde 44 Büyüdü

İçel ve Türkiye’nin önde gelen firmalarından Tat Bakliyat, 2016’da atağa geçti. Tat Bakliyat Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Veysel Memiş, tam kapasite çalıştıkları 2016 yılında 100 milyon dolar ihracata ulaştıklarını belirterek, ihracatta yüzde 44, ciroda yüzde 20 büyüme yakaladıklarını söyledi.

Tat Bakliyat, 100 Milyon Dolarlık İhracatla Yüzde 44 Büyüdü
Başkan Yardımcısı Memiş, yazılı bir açıklama yaparak, Tat Bakliyatın 2016’da gerçekleştirdiği büyümeyi anlattı. Memişoğlu Grup olarak 40. gurur yıllarını yaşadıklarını vurgulayan Veysil Memiş, Memişoğlu Grup’un, Tat Bakliyat markası ile yurt içinde 30’u aşkın bayi ağı, İstanbul, İzmir ve Edirne’de de bölge müdürlükleri ile hizmet verdiğini ifade etti.

Ayrıca 82 ülkeye ihracat yaptıklarını dile getiren Memiş, Tat Bakliyatın, bünyesindeki pirinç, bulgur, mercimek fabrikalarının yanı sıra bakliyat eleme ve temizleme tesisleri, kilogramlık paket ambalajlama tesisleri ile Türkiye’nin en büyük üreticileri arasında yer aldığını kaydetti.

Memiş, “İstanbul Sanayi Odası’nın yapmış olduğu araştırmada Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşunun arasında olan Tat Bakliyat, aynı zamanda Türkiye İhracatçılar Meclisinin ilk bin ihracatçı firması arasında yer almaktadır” dedi.

Tüm bakliyat ürünlerinde geniş üretim, ithalat ve ihracat ağına sahip olduklarını anlatan Memiş, özellikle Türkiye ve Ortadoğu pazarlarında hatırı sayılır birçok gelişme kaydettiklerini bildirdi. Aynı zamanda ‘Akasya’ markası adı altında ayçiçek yağı, fındık, Hindistan cevizi, kayısı, leblebi, yer fıstığı gibi birçok gıda ürününün ihracatına da başladıklarını açıklayan Memiş, “Biz, yılların verdiği tecrübemiz ile birlikte dünya gıda tüketiminin ve ekonomik senaryoların üstesinden geldiğimizi düşünüyoruz. Bu yüzden her koşuldan etkilenmeden çıkmaya gayret ediyoruz. Bugüne kadar ne yurt içi ne de yurt dışı pazarlarda bizi çok etkileyen bir etken ile karşılaşmamakla birlikte her türlü tedbirimizi de almaya gayret ediyoruz. Ağır ve emin adımlarla yolumuzda ilerliyoruz” ifadelerini kullandı.

“100 milyon dolar ihracata ulaşarak, ihracatta yüzde 44 oranında bir büyüme elde ettik”

Firmalarının 2016 yılında da tam kapasite çalıştığını belirten Memiş, geçen yaklaşık 505 milyon lira ciroya ulaşan Tat Bakliyatın, cirosunun aynı yıl yüzde 20 oranında büyüme gösterdiğini aktardı. Türkiye’nin her bölgesine ürün gönderebilen ender firmalardan biri olduklarını savunan Memiş, şöyle devam etti: “Ürünlerimizin yüzde 55-60’ını ihracata gönderiyoruz. 2016 yılında ihracatı arttırmaya odaklandık. Toplam 100 milyon dolar ihracata ulaşarak, ihracatta yüzde 44 oranında bir büyüme elde ettik. Ayrıca Edirne Uzunköprü’de çeltik fabrikamızı devreye soktuk. Kendi içimizde de inovasyon yapmayı, yenilikleri takip edip günümüz piyasasına bambaşka ürünler ile girmeyi uzun vadede kendimize hedef koyduk.”

“Mercimekte kapasite arttı, sıra bulgurda”

Pazar payını yurt içi ve yurt dışında arttırmaya odaklandıklarını kaydeden Memiş, mercimek fabrikasında kapasite artırımına girdiklerini, bulgurda da kapasite artırımına gideceklerini belirtti.

Baklagil ürünlerini Türkiye ve dünyada tüm insanlara tanıtmayı da kendilerine görev edindiklerinin altını çizen Memiş, “Bu kadar sağlıklı besin maddelerinin gelecekte daha çok insana ulaşması demek, daha sağlıklı nesillerin yetişmesi demektir” dedi.

Son yatırımlarını Edirne Uzunköprü’ye yaptıkları bilgisini veren Memiş, şunları kaydetti: “Fabrikayı 18 bin metrekare alan üzerine kurduk. Saatte 15 ton kapasiteli fabrikayı 2016 son çeyreğinde devreye koyduk. Edirne’de kurduğumuz fabrika sayesinde nakliye maliyetlerinde önemli bir avantaj sağlayacağız. İstanbul’da bir dağıtım depomuz da bulunuyor. Edirne’de ürettiğimiz çeltik Ege ve Marmara bölgesine gönderiliyor. İçel fabrikamızdaki günlük 240 ton olan çeltik kırma kapasitemiz, bu yatırım ile birlikte günlük 600 ton kırma kapasitesine ulaştı.”

“Bakliyat unu projesine başlıyoruz”

Bu yıl bakliyat kullanım alanını genişletmek için ‘Bakliyat Unu’ projesine başladıklarını dile getiren Memiş, Türkiye’de çok yaygın olmayan bu kullanım ile yüksek lif, protein, mineral, karbonhidrat içeren ürünlerin yemeklerde her alana girebilmesini hedeflediklerini anlattı. Memiş, “Özellikle çocuklar ve sağlıklı beslenmek isteyen tüm insanlar için bu müjdeyi de vermiş olalım. Çok severek kullanılacağından eminiz” ifadelerini kullandı.

Bakliyat sanayisinin büyümeye açık bir sektör olduğuna işaret eden Memiş, bakliyat tüketiminin her geçen gün arttığına dikkat çekerek, şöyle devam etti: “Buna istinaden bilinçli gıda tüketiminin her geçen gün artmasını umuyoruz. Protein, lif, karbonhidrat açısından besin değeri yüksek bakliyat tüketiminin artmasının desteklenmesi gerektiğini hep söylüyoruz. Özellikle çocuklarımız fast food olarak tabir edilen gıdalardan ziyade bakliyat ürünlerini tüketirse daha sağlıklı nesiller yetişeceğine inanıyoruz. Türkiye’nin bu yılki bakliyat hasadı umuyoruz ki, yeterli miktarda çıkacaktır. Bu sebeple bakliyatı tüketiciye daha uygun sunmak istiyoruz.”

“Nohutta vergi indirimini olumlu, fasulyede olumsuz buluyoruz”

Şu an dünya genelinde nohut üretiminde büyük bir sorun yaşandığını ifade eden Memiş, “Yurt dışından getirdiğimiz nohutların fiyatları eskiye oranla yüzde 70-80 oranında artış gösterdi. Bu sebeple ülkemizde yapılmış olan vergi indirimi nohut açısından çok yerinde bir karar oldu. Lakin fasulye için konuşulan vergi indiriminin çok gerekli olduğunu düşünmüyoruz. Zaten ülkemizde fasulye ürününün fiyatı çok yüksek değildir. Hatta son 45 gündür piyasa giderek düşmektedir. TV’de gösterilen 10 liralık fasulyeler bazı yörelerimizde bulunan özel üretim olan fasulyelerdir. Türkiye genelinde fasulye fiyatları çok yüksek değildir. Bu nedenle böyle bir vergi indirimine gidilmesinin Türk üretici açısından çiftçilerimizi üzecek bir karar olacağını düşünüyorum” dedi.

Sektörün en önemli sorununun Türkiye’de bakliyat üretiminin düşmesi olduğunu vurgulayan Memiş, bu durumun bakliyat firmalarını ithalata yönlendirdiğini savunarak, sözlerini şöyle tamamladı: “Umarız ki, 90’lı yıllarda olduğu gibi dünyaya ihraç edebileceğimiz kapasitede ürün üretiriz, uygun fiyatlarla raflarda yerimizi alırız. Türkiye bunu yapacak güçtedir. Yeniden bu konuda yapılanmaya girmek ülkemiz adına hiç zor olmayacaktır. Çünkü bu topraklar bize her zaman cömert davranmıştır.”
Kaynak: İHA