16 Ameliyat Oldu Ama Pes Etmedi

32 yaşından bu yana kanser dahil çeşitli hastalıklar nedeniyle 16 kez bıçak altına yatan 61 yaşındaki Semra Demircigil’in hayat mücadelesi herkese örnek oluyor. Kanser nedeniyle iki göğsü alınan Demircigil, “Yaşadığım rahatsızlıklar nedeniyle adeta bir enkaza dönmüştüm. Bayraklı Belediyesinin kursuna başlamamla insan olduğumu hatırladım. Herkes peruk takarken ben erkek gibi sokağa çıktım. Rujumu sürdüm, küpemi taktım. Çocuklarıma, hayata sımsıkı sarıldım. Hiçbir zaman hastalıklarımın arkasına sığınmadım. Ölümüm kanserden olmayacak” dedi.

16 Ameliyat Oldu Ama Pes Etmedi
Göğsünden kan gelmesiyle 30’lu yaşlarının sonunda doktora giden Demircigil’in kanserle savaşı başladı.

İlk önce sol, sonra sağ göğsünde ortaya çıkan kötü huylu tümör, iki göğsünü de kaybetmesine neden oldu. Kanser, pankreasına da sıçradı. Ama hiçbir zaman pes etmedi, hayata kendisi ve ailesi için tutundu. Babasının vefatından bir yıl sonra göğüs kanseri olduğunu anlatan Demircigil, “Göğsümün ucundan kan geldi. Hastaneye gittim. Araştırma sonrası meme kanseri olduğum söylendi. Üç kitle varmış. Ameliyat oldum, kitleler alındı. Çok başarılı geçti. Aradan üç yıl geçti. Gençliğin vermiş olduğu rahatlıkla tedaviye ara verdim. Kendi kendimi sürekli muayene ediyordum. Aynı göğüste bir kitle elime geldi. Hemen doktoruma gittim. Araştırma sonrası kanserin diğer göğüse sıçradığı ortaya çıktı. Doktorum iki göğsümün de alınması gerektiğini söyledi.

O an ‘yıkılmayacağım, ayakta duracağım’ dedim. Çünkü iki çocuğum vardı. Ameliyat oldum. Tedaviye sarıldım. Saçımı, kaşımı her şeyimi kaybettim ama hep ‘yılmayacağım’ dedim. Bu hastalık beni yıldıramadı da. Herkes peruk takarken ben erkek gibi sokağa çıktım. Rujumu sürdüm, küpemi taktım. Çocuklarıma, hayata sımsıkı sarıldım. Çevrenin baskısıyla bir takım yıpranmalarım oldu. ‘Ne oldu, görebilir miyiz, geçti mi. Neden saçın döküldü?’ dediler hep. İlk başlarda zorlandım. ‘Eşimin karşısına nasıl çıkacağım’ dedim. Doktorum, ‘sana kendi dokularından bir göğüs yapalım’ teklifinde bulunu. O zaman çok mutlu oldum. Yapay göğüs yaptılar. Kendime baktığımda ‘benim göğüslerim var’ diyorum” diye konuştu.



"Kurslar sayesinde insan olduğumu hatırladım"

“Deprem olduğunda evler yıkılır geriye enkaz kalır, ben o şekildeydim” diyen Demircigil, Bayraklı Belediyesinin Manavkuyu’da açtığı nakış kursuyla adeta hayata yeniden geldiğini belirtti.

Demircigil, şunları söyledi:

“Geçen yıl bu kursa katıldım. Buraya gelirken elimde baston, omzumda omuzluk vardı. Düşmüştüm. Kolumu kullanamıyordum. Beni kursa aldılar. Üç gün sonra yaşadığımı, insan olduğumu hissettim. O gün bugün kolumu kullanabiliyorum. Kendimi topluma kazandırdım. Yeni arkadaşlarım oldu. Bayraklı Belediyesinin etkinlerine karıştım. Buranın bize verdiği avantajlar bize altın tepside sunulduğunu hissediyorum. Bunların kıymetinin bilinmesi gerekiyor. Bu yaşıma kadar 16 kez bıçak altına yattım. Hiçbir zaman hastalıklarımın arkasına sığınmadım. Hayat güzel. Ölümüm kanserden olmayacak. Ben kansere hiçbir zaman yenilmeyeceğim. O bana yenik düşsün. Bu kurslarla hayata bağlandım."

"Asla pes etmeyin"

Kanser hastalarına morallerini her zaman yüksek tutmalarını tavsiye eden Demircigil, “Hiçbir zaman pes etmesinler. Hayattan kopmasınlar. Her şey bizim için. Ben Pollyanna nedir bilmezdim ama Pollyannacılık oynadım. Bir yüzüm ağlarken bir yüzüm gülerdi. Kanser dediğin nedir ki? O da bir hastalık. İnsan isterse bunun da üstesinden gelebilir” dedi.



Kurslarımıza herkesi bekliyoruz

Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, belediye bünyesinde çeşitli kurslar düzenlediklerini belirterek, “Kurslarımız aynı zamanda birer terapi merkezi. Kurslarımıza özellikle kadınlarımız yoğun ilgi gösteriyor. Buralarda çok güzel arkadaşlıklar kuruyorlar. Tüm sıkıntı ve streslerinden uzaklaşıyorlar. Semra hanım gibi birçok zorlukların üstesinden gelen kursiyerlerimiz var. Kurslarımıza herkesi bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA