'Itri, Müziğimizin Yetimi'

Yazar Ünver: 'Aşk, Itri için sadece müziktir. Bir kadını sevse dahi, aslında o sadece müziğe tutkun olarak yaşayıp ölmüştür' 'Itri, Mevlevi'dir. Nitekim, Mevlevi mukabelesinde okunan bir segah ayinini de o bestelemiştir. Hayatı boyunca beş padişah ve devlet adamından himaye görmüştür' 'Itri, müziğimizin yetimi. Dolayısıyla ona dair hiç roman yok'

Yazar Mine Sultan Ünver, 'Itri müziğimizin yetimi. Dolayısıyla ona dair hiç roman yok.' dedi.

Buhurizade Mustafa Itri üzerine yaptığı araştırmalara ilişkin bilgi veren Ünver, her türden müzik yapan usta bestekarın isminin daha çok dini müzikle anıldığını belirterek, 'Büyük bir müzisyen, aynı zamanda sesi billur bir söyleyendir. Öte yandan şair ve hattattır.' diye konuştu.

Ünver, Mescid-i Nebevi ve Kabe'de, her dilden, renkten ve milletten Müslümanın Itri'nin bestesiyle tekbir getirmesinin etkileyiciliğine işaret ederek, şunları kaydetti:

'Özellikle Kabe'nin etrafında dönen o ihtişamın, hep birlikte tekbir getirdiği anlar tüyler ürpertici. Üstelik asırlardan beri bu böyle. Tüm dünyayı saran bir nefes onun bestesi. Öyle büyüleyici bir beste ki adeta hem teslim olan bir kulun tevekkülüyle secdeye gitmek istiyorsunuz hem de secde ettiğiniz o yüceler yücesinin nihayetsiz kudretini, gücünü iliklerinize kadar, her bir zerrenizle hissediyorsunuz.'

- 'Itri ismi kendisine sonradan verilmiştir'

Yazar Ünver, Itri'nin 17. yüzyılın müzik dehası olduğunu söyleyerek, 'Aşk, Itri için sadece müziktir. Bir kadını sevse dahi, aslında o, sadece müziğe tutkun olarak yaşayıp ölmüştür.' değerlendirmesinde bulundu.

Asıl adı Buhurizade Mustafa olan bestekara, çiçekçilik ve meyvecilikle uğraştığı için 'Itri' isminin sonradan verildiğinin altını çizen Ünver, şöyle devam etti:

'Itri, Mevlevi'dir. Nitekim, Mevlevi mukabelesinde okunan bir segah ayinini de o bestelemiştir. Hayatı boyunca beş padişah ve devlet adamından himaye görmüştür. En önemlisi ise Dördüncü Mehmet'tir. Kırım eski hanlarından Selim Giray Han ise bir başka himayedarı ve arkadaşıdır. Sarayda ve Enderun'da musiki dersleri vermiştir. Nabi, Baki, Nazım, Naili, Nef'i gibi ustaların şiirlerini bestelemiştir ki bunlardan bazıları aynı zamanda arkadaşıydı.'

Mine Sultan Ünver, klasik Türk müziğinin kurucusu olan Itri'nin, eserleriyle bir çığır açtığını kaydederek, 'Itri, müziğe yepyeni bir hava getirmiştir. Dini muhtevalı eserleri, cami ve tekke müziği örnekleri olarak ikiye ayrılır. Teravih namazı sırasında makam değiştirme kuralıyla, camilerde müezzinlerin uyguladıkları çeşitli kuralların da Itri tarafından konulduğu söylenir. Bayram namazlarında okunan segah Kurban Bayramı Tekbiri, kutsal emanetlerin ziyareti sırasında okunan segah Salat-ı Ümmiye, Maye Cuma Salatı ve Dilkeşhaveran Gece Salatı, üç yüz yıldır etkilerinden bir şey yitirmemiş yapıtlardır.' değerlendirmesinde bulundu.

- 'Bini aşkın bestesinden sadece 40 kadarı biliniyor'

Itri'nin, bini aşkın beste yaptığını ancak çoğunluğu kaybolduğu için 40 kadar eserinin bilindiğini ifade eden Ünver, Tuti-i Mucize Guyem gibi dinsel olmayan besteleri olduğunu da vurguladı.

Yazar Ünver, saraya ve devlet adamlarına yakın olan sanatçının servet ve makam peşinde koşmadığına dikkati çekerek, 'Onun var oluşu müziğe odaklı. Bazı tarihçiler Itri'nin kimi zaman gizlice Avrupa'ya gittiğini ve buraların müziğini araştırdığını söyler. Dördüncü Mehmet, bunu duyduğu zaman sanatkara bunu yapmasını yasaklamış. Belki de bu yasak yüzünden, musikişinasımız dünyayı tanımak adına bir yere gidemeyince, İstanbul'a gelen dünya insanlarını tanımak istedi.' ifadelerini kullandı.

Usta bestekarın 'sesin efendisi' olduğunu dile getiren Ünver, umrede şahit olduğu tekbir seslerinin etkisiyle 6. tarihi romanı, 'Sesin Efendisi: Itri' kitabını kaleme aldığını aktardı. Ünver, Itri hakkında bilinenlerin çok az olduğunun altını çizerek, 'Itri, müziğimizin yetimi. Dolayısıyla ona dair hiç roman yok. Sesin Efendisi romanı bu anlamda bir ilk oldu.' şeklinde görüşlerini dile getirdi.

Kaynak: AA