Venezuela'da Muhalefet Liderine 'Pasaport' Engeli
Venezuela'da Birleşmiş Milletler'e (BM) seyahat etmek isteyen muhalefet lideri Henrique Capriles'in pasaportu iptal edildi.
Capriles, sosyal medya hesabından yayınladığı videoda, Devlet Başkanı Nicolas Maduro hükümetinin insan hakları ihlallerini duyurmak için BM'ye seyahat etmek üzere başkent Caracas'ın dışında bulunan havalimanına geldiğini, ancak burada pasaportunun iptal edildiğini bildirdi.
Pasaportunun iptal edilmesinin kendisini susturmayacağını ifade eden Capriles, Caracas'a dönüp burada devam eden hükümet karşıtı protestolara katılacağını belirtti.
Venezuela'da mart sonundan bu yana devam eden hükümet karşıtı protestolarda 42 kişi öldü, yüzlerce kişi yaralandı, birçok kişi gözaltına alındı.
Muhalefet, ölümlerden orantısız güç kullanan güvenlik kuvvetlerini ve hükümet yanlısı milisleri sorumlu tutuyor. Devlet Başkanı Nicolas Maduro ise protestolara katılan aşırı sağcı radikallerin suç çeteleriyle iş birliği içinde şiddeti körüklediğini savunuyor.
Ülkede, gıda kıtlığı, yüksek enflasyon ve artan suç oranlarından kaynaklanan toplumsal hoşnutsuzluk, Maduro liderliğindeki hükümetin kontrol ettiği Anayasa Mahkemesinin, 31 Mart'ta Kongrenin yetkilerini elinden aldığını açıklamasıyla sokak protestolarına dönüşmüştü.
Mahkeme kararını ülkeyi diktatörlüğe götürme yönünde yeni bir adım olarak niteleyen protestocular, hükümetin istifası ve seçime gidilmesi talebiyle sokağa dökülmüştü. Maduro, mahkemenin kararını geri çekmesine rağmen devam eden protestolar karşısında 1 Mayıs'ta Anayasa'yı yeniden yazacak özel bir meclis toplanması için girişim başlatmış, bu adım protestoların daha da artmasına yol açmıştı.
Kaynak: AA
Pasaportunun iptal edilmesinin kendisini susturmayacağını ifade eden Capriles, Caracas'a dönüp burada devam eden hükümet karşıtı protestolara katılacağını belirtti.
Venezuela'da mart sonundan bu yana devam eden hükümet karşıtı protestolarda 42 kişi öldü, yüzlerce kişi yaralandı, birçok kişi gözaltına alındı.
Muhalefet, ölümlerden orantısız güç kullanan güvenlik kuvvetlerini ve hükümet yanlısı milisleri sorumlu tutuyor. Devlet Başkanı Nicolas Maduro ise protestolara katılan aşırı sağcı radikallerin suç çeteleriyle iş birliği içinde şiddeti körüklediğini savunuyor.
Ülkede, gıda kıtlığı, yüksek enflasyon ve artan suç oranlarından kaynaklanan toplumsal hoşnutsuzluk, Maduro liderliğindeki hükümetin kontrol ettiği Anayasa Mahkemesinin, 31 Mart'ta Kongrenin yetkilerini elinden aldığını açıklamasıyla sokak protestolarına dönüşmüştü.
Mahkeme kararını ülkeyi diktatörlüğe götürme yönünde yeni bir adım olarak niteleyen protestocular, hükümetin istifası ve seçime gidilmesi talebiyle sokağa dökülmüştü. Maduro, mahkemenin kararını geri çekmesine rağmen devam eden protestolar karşısında 1 Mayıs'ta Anayasa'yı yeniden yazacak özel bir meclis toplanması için girişim başlatmış, bu adım protestoların daha da artmasına yol açmıştı.