'Tüketici Konseyi' Ankara'da Toplandı

Gümrük ve Ticaret Bakan Yardımcısı Fatih Çiftci, AB normlarıyla uyumlu, rekabetçi, etkin ve güvenli bir piyasa oluşturulmasına katkı sağlamak ve yatırım ortamını sürekli iyileştirmek amacıyla faaliyetlerini yürütmekte olduklarını belirterek, “Tüketicilerimizi yani insanımızı piyasanın merkezine yerleştiren bir anlayışla çalışmaktayız” dedi.

'Tüketici Konseyi' Ankara'da Toplandı
Gümrük ve Ticaret Bakan Yardımcısı Fatih Çiftci, Ankara’da tüketici dernekleri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, akademisyenler ve bakanlık bürokratlarının katılımlarıyla gerçekleştirilen 21. Tüketici Konseyi’ne katıldı.

Toplantının açılışında konuşan Çiftçi konuşmasında, tüketicinin korunması ve piyasa gözetimi faaliyetlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Tüketici konseyinin, 4077 sayılı kanunun ilk çıkış tarihi olan 1995 yılından bugüne kadar tüketicilerin sorunlarının ilgili tüm taraflarca tartışıldığı ve çözümlerin üretildiği bir platform olduğunu ve bu platformun ülkemizde tüketici bilincinin oluşmasında çok önemli katkılar sağladığını ifade eden Çiftci, şunları kaydetti:

“Gelişmiş ekonomilerin en temel özelliklerinden biri de hiç şüphesiz tüketici haklarına gösterilen saygı ve duyarlılıktır. Tüketicilerimizin gelişmiş ülkelerde yaşayan tüketicilerle aynı haklara sahip olmaları, bilgilendirilmeleri, yasal haklarını kullanmaları ve kendilerini temsil etme konusunda özendirilmeleri hususlarına büyük önem vermekte ve çalışmalarımızı bu anlayışla yürütmekteyiz.”

"AB normlarıyla uyumlu, rekabetçi, etkin ve güvenli bir piyasa oluşturulmasına katkı sağlamak ve yatırım ortamını sürekli iyileştirmek amacıyla faaliyetlerimizi yürütmekteyiz"

Bakanlık olarak bir taraftan tüketicinin diğer bir ifadeyle ülkemiz nüfusunun tamamının güvenliğini ve sağlığını korumaya yönelik faaliyetlerde bulunurken, diğer taraftan ülkemizde ticaret kültürünün geliştirilmesi ve ticari hayatın etkin bir şekilde işleyebilmesi için esnaf ve sanatkarlar, şirketler ve kooperatiflere yönelik hizmetlerle ilgili politikalar belirlemekte olduklarına değinen Çiftci, “Piyasaya arz edilecek her ürünün, insan sağlığı, can ve mal güvenliği, çevrenin ve tüketicinin korunması açısından güvenlik koşullarını sağlaması gerekliliğinden hareketle, nihai tüketicilerimizi yani insanımızı piyasanın merkezine yerleştiren bir anlayışla çalışmaktayız. Güçlüler karşısında zayıfların korunması ihtiyacından doğmuş olan ve temel bir insan hakkı olarak kabul edilen tüketicinin korunması kavramı modern ve dinamik bir kavramdır. Bu nedenle bakanlık olarak gerek değişen tüketici ihtiyaçları gerekse dünya uygulamaları göz önünde bulundurularak çalışmalarımıza yön vermekteyiz” ifadelerini kullandı.

Piyasaya arz edilen mal ve hizmetlerin niteliği ve çeşidinin her geçen gün arttığını, bu yoğun rekabet ortamında, üreticilerin mal ve hizmetlerini çeşitli pazarlama yöntemleriyle tüketicilere ulaştırmaya çalıştıklarını ifade eden Çiftci, “Tüm bu ekonomik faaliyetlerin hedefindeki son amaç tüketimdir. Bu sebeple, bu ekonomik faaliyetlerde nihai bir rol üstlenen tüketiciler piyasanın en önemli aktörlerindendir. Böyle bir ekonomik ortamda, her birimiz birer tüketici olarak üstlendiğimiz bu rolün sorumluluğunu bilmeliyiz” şeklinde konuştu.



“Tüketicileri daha ileri seviyede korumaya yönelik tedbirler alıyoruz”

Çiftci, 6502 sayılı tüketicinin korunması hakkında kanun ile birçok sektörde piyasayı doğrudan etkileyecek olan düzenlemeler yapıldığına işaret ederek, “Tüketiciler ile işlem yapan satıcı ve sağlayıcıların yasal düzenlemelere uyumunu sağlamak için rehberlik faaliyetleri kapsamında sektör bilgilendirme toplantıları düzenlenmesinin yanı sıra tüketicinin korunması amacıyla sorunların kaynağında çözümü için şikayete bağlı olarak veya re’sen denetim faaliyetleri yürütmekteyiz. 2016 yılından bu güne kadar; rehberlik faaliyeti kapsamında bakanlık merkez birimimize ulaşan 20 bin 936 adet tüketici başvurusuna ilişkin olarak yapılan bilgilendirme ve yazışmalar neticesinde çözüme kavuşturulamayan başvurular kapsamında 72 firmada gerçekleştirilen denetimler neticesinde 760 milyon TL idari para cezası uygulanmıştır” açıklamasında bulundu.

“Tüketici şikayetlerini ulusal ve uluslararası alanda çözüyoruz”

Tüketici haklarının korunması konusunda lokomotif görevi üstlenmiş olan hakem heyetlerine yapılan başvuruların yoğunluğunu korumaya devam ettiğini belirten Çiftci, “Tüketici şikayetleri ile ilgili olarak yalnızca Türkiye sınırları içerisinde değil sınır ötesi uyuşmazlıkların çözümü için de gayret göstermekteyiz. Sınır ötesi uyuşmazlıkların çözümü ve uluslararası bilgi paylaşımının sağlanması amacıyla kurulmuş olan Uluslararası Tüketici Koruma ve Uygulama Ağı’na (ICPEN ) 2010 yılı Kasım ayında tam üyeliğimiz gerçekleştirilmişti. 1 Temmuz 2017’den itibaren ICPEN başkanlığını ülkemiz adına bakanlığımız devralacak ve bir yıl süreyle bu görevini sürdürecektir” diye konuştu.

Çiftci, reklam kurulu faaliyetlerine de değinerek şöyle devam etti:

“Reklam kurulu kurulduğu yıl olan 1995’ten bu yana aldatıcı ve yanıltıcı reklamlarla mücadele etmektedir. Kurulduğu günden bu yana sadece ceza vermek için değil, yol göstermek ve bilgilendirmek için çalışmıştır. Reklam Kurulu’na 2015 yılında yapılan başvuru sayısı 2 bin 262 idi. Bu sayı, 2016 yılında 5 bin 121, 2017 Mayıs ayı itibariyle de bin 383 olmuştur. Reklam kurulunun ağırlıklı olarak sadece durdurma cezası vermesi kurulun salt ceza verme mantığıyla hareket etmediğini, durdurma cezaları ile sektörleri bilgilendirmeye ve disiplin altına almaya çalışıyor. 2016 yılında reklam kurulu 6 milyon 214 bin 945 TL idari para cezası uygulamıştır. 2016 yılında gıda sektörüne uygulanan idari para cezası miktarı yaklaşık 1.81 milyon TL’dir. Bu sektörde verilen idari para cezasının bu denli yüksek olmasındaki sebep başvuru sayısının fazla olmasının yanı sıra hastalıkları tedavi ettiğini belirten gıda takviyelerine ilişkin reklamlardır. 2017 yılı Mayıs ayı itibariyle reklam kurulunun uyguladığı idari para cezası miktarı ise 4 milyon 538 bin 576 TL olarak gerçekleşmiştir.”

“Hedefimiz; insan sağlığı, can ve mal güvenliği ve yüzde yüz güvenli üründür”

Bakanlığın sorumlu olduğu alanın doğrudan nihai tüketicileri ilgilendirmesinden dolayı özel bir önem ve hassasiyet gerektirdiğini belirten Çiftci, “Bakanlık olarak hedefimiz; hem iç piyasadaki hem de ithalat aşamasındaki tüm tüketici ürünlerinin; insan sağlığı, can ve mal güvenliği ile tüketicinin korunması ve yüzde yüz güvenli olmasını sağlamaktır. Bu hedefe ulaşmak için, bakanlığımızın ürün güvenliği konusundaki ‘güvensiz ürüne karşı sıfır tolerans’ prensibi; ‘bilinçli tüketici, basiretli tacir’ anlayışı doğrultusunda sürdürülmektedir. Bu çerçevede bakanlık olarak kurumsal kapasitenin arttırılması amacıyla eğitim, nitelikli personel istihdamı gibi hususların yanı sıra, denetim faaliyetlerinin etkinliğinin arttırılmasına ağırlık verilmiş ve mevzuat çalışmaları gerçekleştiriyoruz” şeklinde konuştu.

Mevzuat çalışmaları dışında, ithalat aşamasında gerçekleştirilen ürün güvenliği denetimlerinin risk analizine dayalı olarak elektronik ortamda gerçekleştirilebilmesine imkan sağlayan ithalatta risk esaslı denetim sisteminin (GTB-İRİS) 02 Mayıs 2016 tarihi itibariyle devreye alındığına değinen Çiftci, gerçekleştirilen risk analizlerine göre, ithalata konu ürünlerden riskli olanların, elektronik ortamda GTB-İRİS tarafından belirlendiği ve denetimlerin bu ürünler üzerine yoğunlaştığını ifade etti.

Riskli görülen ürünlerin ithalatçılarından, ürünlerin güvenli olduğunu gösteren akredite bir laboratuvardan alınmış test raporlarını ibraz etmelerini istediklerini belirten Çiftci, bu belgeleri sunamayan ürünlerin ülkemize girişine izin vermediklerini ekledi.

Tüketici konseyinin bugüne kadar 20 kez toplanarak, gerek Bakanlığın görev ve yetki alanlarını kapsayan gerekse diğer kurum ve kuruluşların uygulama alanlarına giren konularda tüketicilerin haklarını geliştirici ve uygulamada yaşanan tüketici sorunlarını giderici birçok karar aldığını ifade eden Çiftci, “Bizim için yol gösterici mahiyette olan konseyin kararlarını Bakanlık olarak çok önemsiyoruz. Bu anlamda, tüketicinin korunmasına yönelik önemli görevler üstlenen ve bu alanda fedakarca faaliyet gösteren başta bütün gönüllü tüketici örgütlerine, tüketici mahkemeleri, tüketici hakem heyetleri, bakanlığımız çalışanları olmak üzere tüm kamu kurum ve kuruluşlarına teşekkür ediyor 21’inci tüketici konseyinin tüm tüketicilerimize faydalı olmasını temenni ediyorum” değerlendirmelerinde bulundu.
Kaynak: İHA