'Sığınmacılara Yardım' Çalıştayı Sona Erdi

Çalıştayın sonuç bildirgesinden: '23 milyon 500 bin sığınmacının 3 milyon 500 bini Türkiye'de bulunmaktadır. Türkiye'de bulunan sığınmacıların Türkiye nüfusuna oranı yüzde 4,3'tür' 'Avrupa devletleri, uluslararası hukukun emredici normlarına karşın Suriye'den, Irak'tan, Afganistan'dan giden sığınmacılara kapılarını kapamışlardır. Çocukların cesetlerinin deniz kıyılarına vurmasına rağmen dünya, sığınmacıların dramına duyarsız kalmıştır'

Kayseri'de 'Sığınmacılara yardım konusunda devletlerin ve uluslararası teşkilatların sorumlulukları ile İslam dünyasının kanayan bölgelerinde son durum' konulu çalıştay, sonuç bildirgesinin okunmasıyla sona erdi.

Uluslararası Hukukçular Birliği (UHUB), Melikgazi Belediyesi, Erciyes Üniversitesi ile İstanbul Medeniyet Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen çalıştayda 21 ülkeden akademisyen, hukukçu ve aktivist, iki gün boyunca mültecilerin sorunlarını ele aldı. Çalıştayın son gününde ise bir restoranda gerçekleştirilen toplantıda, UHUB Yönetim Kurulu Üyesi avukat Yasin Şanlı, sonuç bildirgesini okudu.

Bildirgede, çoğunluğu İslam coğrafyasında olmak üzere 65 milyon 300 bin kişinin, yaşadığı yeri zorla değiştirmek durumunda bırakıldığına ve bunların da 23 milyon 500 bininin sığınmacı durumunda olduğuna işaret edildi.

Söz konusu 23 milyon 500 bin kişinin yarısının 18 yaşın altında olduğu belirtilen bildirgede, şu bilgilere yer verildi:

'10 milyon kişi ise vatansız olarak kabul edilmektedir. Bunlar, eğitim, sağlık, çalışma, barınma ve seyahat özgürlüğü gibi temel haklardan mahrumdur. Belirtmek isteriz ki 23 milyon 500 bin sığınmacının 3 milyon 500 bini Türkiye'de bulunmaktadır. Türkiye'de bulunan sığınmacıların Türkiye nüfusuna oranı yüzde 4,3'tür. Dünya üzerindeki sığınmacı veya mültecilerin büyük çoğunluğu İslam coğrafyasında yaşayan Müslümanlardır. Avrupa devletleri, uluslararası hukukun emredici normlarına karşın Suriye'den, Irak'tan, Afganistan'dan giden sığınmacılara kapılarını kapamışlardır. Çocukların cesetlerinin deniz kıyılarına vurmasına rağmen dünya, sığınmacıların dramına duyarsız kalmıştır. Avrupa ülkeleri ve ABD'nin sığınmacılara kapılarını kapatırken, birçok terör örgütlerine kapılarını açıp onlara açıkça yardım etmesi, durumun vahametini ve kısa zamanda çözülmeyeceğini ortaya koymaktadır. Emperyalist güçlerin İslam coğrafyasındaki, İslam karşıtı faaliyetleri, sömürü ve işgalleri İslam coğrafyasını kan gölüne çevirmiştir. Arakan, Doğu Türkistan, Rusya, Irak, Suriye, Afganistan, Pakistan, Yemen, Mısır, Filistin, Sudan, Patani ve birçok yerde hak ihlalleri devam etmektedir.'

Barış ve huzur içinde emperyalistlerin İslam coğrafyasından elini çekmesinin zorunlu olduğu vurgulanan bildirgede, 'İslam ülkelerinin insan hakları ihlallerine ilişkin sorunları çözmek için mekanizmalar geliştirmesi gerekir. Dünya üzerinde yaşanan hak ihlallerine dair STK'lar arasında güçlü bir iletişim ağı kurulması gerekmektedir.' ifadeleri kullanıldı.

Sonuç bildirgesinde, hak ihlallerine karşı iç ve uluslararası hukukta gerekli girişimlerin yapılmasının önemine işaret edilerek, 'Günümüzde kesin olarak anlaşılmıştır ki ümmeti ve hatta bütün insanlığı Müslümanların çalışması ve Allah'ın yardımı kurtaracaktır. Bu bakımdan sorumluluğumuz büyüktür. Uluslararası Hukukçular Birliği olarak, ırkı, dini, dili inancı, felsefesi kanaati toplumsal aidiyeti her ne olursa olsun hakkı ihlal edilen kişinin yanında, hak ihlal eden kişi, kurum ya da devlet, her kim olursa olsun karşısında olacağımızı dünya kamuoyuna saygıyla duyururuz.' değerlendirmesinde bulunuldu.
Kaynak: AA