Üreticilere 'Kuş Gribi' Uyarısı

DÜ Veterinerlik Fakültesinden Mikrobiyolog Doç. Dr. Neval Berrin Arserim, Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü’nün avian influenza olarak adlandırdığı kuş gribi ile ilgili olarak hayvan yetiştiricilerine uyarılarda bulundu. Kuş gribinin zoonoz bir enfeksiyon olduğunu belirten Arserim, hastalığın tüm dünyada ve Türkiye’de başta kanatlılar olmak üzere kedi, köpek, domuz gibi hayvanlarda ve insanlarda görüldüğünü söyledi.

Göçmen kuşların hastalığın yayılmasında en önemli faktör olduğunu vurgulayan Arserim, “Bu kuşlar yılda iki defa göç ettiklerinden ve ülkemiz de göç yolu üzerinde olduğundan bu durum son derece önemli hale geliyor” dedi.



“İnsanlara bulaşması kolay değil”

Hastalığın insanlar ve hayvanlar arasında solunum ve sindirim yolu ile bulaştığını ifade eden Arserim, “Hayvanlar arasında bulaşma kolay olmasına rağmen, insanlara bulaşma kolay değildir. Bulaşma için insanların hasta hayvanlarla uzun süre temas etmesi ve aynı ortamda bulunması gerekir. Hastalık kanatlı hayvanlarda yüzde 100’e varan ölümlere sebebiyet veren seyir gösterebilir. İnsanlarda ise gribal belirtilerden başlayıp, pnomoni ve ölüme kadar değişen klinik tablolar görülür” diye konuştu.



“Farklı kanatlı hayvanlar bir arada bulundurulmamalı”

Yetiştiricilerin kuş gribine karşı uyması gereken bazı kurallar olduğunu aktaran Arserim, şunları kaydetti:

“Bunlardan ilki bu işe yeni başlayacak olanların bağlı bulundukları il ve ilçelerdeki Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüklerine müracaat edip gerekli bilgileri ve izinleri almalarıdır. Aksi takdirde daha sonra maddi zararlarla karşı karşıya kalabilirler. Bir de bu işin ticaretini yapmayan, kendi evinde, köyünde ihtiyaçlarını gidermek üzere hayvan besleyenler var. Açık alanlarda kanatlı hayvan beslemeyi çok doğru bulmuyoruz ama ev ve köy tipi yetiştiricilik yapıyorsa bu durumda da alması gereken bazı önlemler vardır. Öncelikle kaz, tavuk gibi farklı kanatlı hayvanları bir arada bulundurmamalılar. Hayvanların gezindikleri alanları tel örgü ile çevirmelidirler. Kaz ve ördek gibi suya bağımlı hayvanların su kaynakları ile temasını kesmelidirler. Hastalık çıktığı zaman hasta hayvanlarla temas etmeden hemen il ve ilçelerdeki Gıda, Tarım ve Hayvancılık il Müdürlüklerine müracaat etmelidirler. Çünkü bu hastalık hayvan ve toplum sağlığını hem ülke hem de dünya boyutunda ilgilendirmektedir.”