Cahit Zarifoğlu Vefatının 30. Yılında Edebiyat Severler Tarafından Anıldı

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi (FSMVÜ) Şair Cahit Zarifoğlu’nun vefatının 30. yılına özel panel düzenledi.

Cahit Zarifoğlu Vefatının 30. Yılında Edebiyat Severler Tarafından Anıldı
FSMVÜ Edebiyat Fakültesi’nde düzenlenen panele konuşmacı olarak Prof. Dr. Yılmaz Daşcıoğlu, Doç. Dr. Özlem Fedai, Dr. Celal Fedai ve Yrd. Doç. Dr. Zeynep Kevser Şerefoğlu Danış katıldı.

Edebiyat Fakültesi akademisyenlerinin ve öğrencilerinin yoğun ilgi gösterdiği panelde Cahit Zarifoğlu’nun şiir dünyasına etkileri, edebiyata bakışı ve eserleri ele alındı. Özellikle yeni nesle Cahit Zarifoğlu’nun deneyimleri aktarılmaya çalışılırken aynı zamanda da eserleri akademisyenlerin bakış açıları ile yorumlandı.

"Cahit Zarifoğlu’nu anlamak mümkün"

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Zeynep Kevser Şerefoğlu Danış; "Zarifoğlu’nu uzun uzun konuşulması gereken bir usta yazar olduğunu ifade ederek edebi eserlerle ilgili gençlere şu tavsiyelerde bulundu; "Birkaç kelimeyle şair ya da yazar tanımlamak çok zor. Zarifoğlu isminin yanında uyanan “anlaşılmaz” ya da “zor anlaşılır”, “kapalı” ifadelerine ve ibarelerine takılmadan evvel gençlerin, onun ortaya koyduğu başka eserlere bakmalarını öneriyorum. Onu anlaşılabilir kılabilmek için değil ama eğer anlamakta zorlanıyor isek onu anlamamıza imkân veren metinleri var. Özellikle Mavera dergisi çerçevesinde ’Okuyucularla’ başlığı altında okuyuculardan gelen mektuplara verdiği cevaplar ile aslında bugün de güncelliğini koruyan bir eleştirmen profili çiziyor. Sanat-ideoloji dengesine dair, bir derginin müptelâsı olup kalmamak, ufkunu ve görüşlerini dünya ölçeğine ayarlamak, herkesi ve her şeyi anlamaya çalışmak ama kendini ve kutsalını iyi tanımak noktasında güncelliğini koruyan, derde devâ görüşleri ve çözüm önerileri var. Genç neslin Cahit Zarifoğlu nesirlerine yönelmelerini tavsiye ediyorum. “Okuyucularla” adı ile kitaplaşan Mavera dergisine gönderilen okur mektupları ve cevaplarına dikkat edildiğinde, zamanın lise-üniversite gençleri arasında edebi çalışmalarını Zarifoğlu’nun sanat süzgecinden geçirmek için yarışan isimlerin arasında bugün ülkenin siyaset, sanat, edebiyat dünyasının önemli isimlerinin olması; Mavera dergisinin okul ve ekol fonksiyonunu açıkça ortaya koymakta. Bu isimler arasında Üniversitemizin Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. M. Fatih Andı, yine üniversitemizin Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hasan Akay, yarı zamanlı öğretim üyelerimizden Prof. Dr. Yılmaz Daşçıoğlu ve üniversitemiz Mütevelli Heyet Başkanı İsmail Gerçek de var. Bu, eğitime dair iddialarımızın bir başka açıdan sağlaması adeta"

Zarifoğlu’nun adil eleştirmenliği

Etkinlikte okuyucu mektuplarına Zarifoğlu’nun verdiği cevaplarla ilgili incelemelerini aktardığını ifade eden Şerefoğlu Danış, incelemeleri ile ilgili olarak ; "Burada karşımıza belli başlı başlıklar çıkıyor. İlk olarak Mavera dergisi ile o günlere yönelik çok bütüncül bir edebiyat ortamı oluşturduğunu görüyoruz. Zarifoğlu Mavera’yı okuyan herhangi bir gencin sıradan bir bakışa mahkûm olamayacağını, klasik Darwinci yahut Freudyen bakış açısıyla düşünemeyeceğini, standart herhangi bir eğitim sürecine evet diyemeyeceğini düşünür ama bir taraftan da bu gün pek göremediğimiz şekilde Mavera’nın tek dergi olmadığını birçok kuşatıcı ve bütüncül başka edebiyat dergilerine, başka edebiyat ideolojilerine de sıcak bakılması, anlaşılması, dinlenilmesine de kişilerin zihinlerinin açık olması ister. Okuyuculara yazdıkları mektuplarda görüyoruz ki hataları ve eksikleri çok net söyleyebiliyor ve ilginçtir buna rağmen insanlar eserlerini göndermekten çekinmiyorlar. Ciddi anlamda bir eleştirmen boşluğu var o dönemde ve genç nesil eserleri ile ilgili yapılan değerlendirmelerde hakkaniyetli sert bir bakıştan gocunmadan bir teraziye girmek istiyor. Bunun çok güzel örnekleri var ’Okuyucularla’da" yorumunu yaptı.

"Herkesin bir şairi, bir yazarı vardır"

Ünlü yazarı konu edinen etkinliğin amacına değinen Şerefoğlu; "Didaktik bir üslupla yaptıklarımızın tamamı okunsun, beğenilsin demiyoruz. Herkesin bir şairi bir sanatçısı, bir yazarı vardır. Biz araştırmacı olarak üzerimize düşeni yapıyoruz hepsini araştırıyoruz ve hepsinden farklı tatlar alıyoruz. Üniversitemizin sadece Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden değil tamamından faaliyetlerimize büyük bir teveccüh görüyoruz. Herkes kendi yolunca birilerinden nasipleniyor. Bu yeni neslin sanat, şiir ve musiki damarının devam ediyor olması ve bizde buna katkıda bulunuyoruz demek. Bu sevindirici bir durum. Önümüzdeki günlerde özellikle Cahit Zarifoğlu ile ilgili çok daha geniş katılımlı organizasyonlar olacak. Bizimde parçası, ortağı olduğumuz bu organizasyonlar sırada. Zarifoğlu meraklılarının, anlamak isteyenlerin ve takipçilerinin takipte kalmalarını istiyoruz" ifadelerini kullandı.

Konuşmacı olarak katılan ve Zarifoğlu’nu İslami Türk şiirine yön veren en önemli şairlerden biri olarak tanımlayan Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Türk Dili Edebiyatı Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Özlem Fedai Zarifoğlu hakkında kişisel yorumlarda bulundu. Doç. Dr. Özlem Fedai, “Cahit Zarifoğlu benim açımdan Cumhuriyet Dönemi Türk şiirinin en sahici, en samimi, tuttuğu davayı sonuna kadar omuzlayan bütün öncülerinin sorumluluğu ile birlikte İslami Türk şiirine yön veren en önemli şairlerden bir tanesidir. Bu panelde de şiir serüveninin başından sonuna kadar “İşaret Çocukları” adlı ilk kitabından “Korku ve Yakarış” adlı son kitabına kadarki şiir serüveninde aslında aynı Müslüman duyarlılığı taşıyan şiirler yazdığını ve peşinden gelen nesli de aynı duyarlılıkla yönlendirdiğini anlattım. Genellikle onunla ilgili yapılan çalışmalarda şairin şiir serüvenini ikiye ayırırlar. İlk döneminde daha saf daha özerk bir şiiri savunduğunu sonraki dönemlerinde de daha ideolojik Müslüman duyarlılığı olan bir şiiri savunduğunu söylerler. Fakat ben bunun tam tersi olduğunu başından sonuna kadar aynı Müslüman duyarlılığı taşıyan şiirler yazdığını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“Özellikle Müslüman duyarlılığı olan yeni nesil tarafından takip edilmeli”

Özellikle Müslüman duyarlılığı olan yeni neslin Zarifoğlu’nu kesinlikle okuması gerektiğini söyleyen Fedai, “Bu paneli Cahit Zarifoğlu ile ilgili anma yıl dönümü olarak yapılan ilk etkinlik diye biliyorum. Fakat bunda sonra bu tarz etkinliklerin daha fazla olmasını temenni ederim. Çünkü Cahit Zarifoğlu’nun genç nesil tarafından özellikle Müslüman duyarlılığı olan genç nesil tarafından daha çok okunması ve daha çok takip edilmesi onun iç dünyasını ve manevi duygularının ve yüklendiği sorumluluğun anlaşılması gerektiğini düşünüyorum” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Kaynak: İHA