Bilim, Sanayi Ve Teknoloji Bakanı Özlü Açıklaması
'Bir terör örgütüne güya başka bir terör örgütleriyle mücadele ediyor diye açıktan ağır silahların verildiği bir dönemden geçiyoruz. Eskiden de bunlar yapılırdı ama açıktan yapılmazdı' 'Güçlü bir ekonomi için temel odak noktasının üretim olması gerekiyor. Yüksek katma değerli, marka değeri olan ürünler üreteceğiz. Bu ürünler üretilirken teknolojiyi azami derecede kullanmalıyız' 'Yerli marka otomobile TÜBİTAK'ın değil ticari şirketlerin öncülük etmelerini istiyoruz'
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, ABD'nin, terör örgütü PKK'nın Suriye'deki kolu YPG'ye silah yardımı kararıyla ilgili, 'Bir terör örgütüne güya başka bir terör örgütleriyle mücadele ediyor diye açıktan ağır silahların verildiği bir dönemden geçiyoruz. Eskiden de bunlar yapılırdı ama açıktan yapılmazdı.' dedi.
Ensar Vakfının Vakıflar Genel Müdürlüğünde düzenlediği 'Ensar Buluşmaları' etkinliğinde konuşan Özlü, vakfın bugüne kadar çok önemli çalışmalar gerçekleştirdiğini söyledi.
Türkiye'nin bulunduğu bölgede yeniden adalete, barışa, kardeşliğe ve işbirliğine ihtiyaç duyulduğunu dile getiren Özlü, 'Bunların mevcut küresel zihniyetle ve büyük devletlerin çarpık politikalarıyla sağlanamadığı açık. Bir terör örgütüne güya başka bir terör örgütleriyle mücadele ediyor diye açıktan ağır silahların verildiği bir dönemden geçiyoruz. Eskiden de bunlar yapılırdı ama açıktan yapılmazdı.' diye konuştu.
Anayasa değişikliğini içeren 16 Nisan referandumu hakkında da konuşan Özlü, referandumu Cumhuriyet tarihinde, anayasada ve hükümet etme sisteminde yapılan bir yenilik olarak nitelendirdi.
Referandumun, Türkiye'de hükümet etme sisteminde süreçlerin kısaltıldığı, karar mekanizmalarının hızlandırıldığı düzenlemeleri kapsadığını anlatan Özlü, söz konusu düzenlemeleri bilim, teknoloji ve sanayi yönünden kapsamlı sonuçları olacağını kaydetti.
Türkiye'nin 16 Nisan itibarıyla çok kritik bir eşiği atladığını ifade eden Özlü, 'Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile bu ülkenin gerçeklerine ve ihtiyaçlarına en uygun modele kavuşmuş olduk. Bunu yaparken demokrasimizi güçlendirdik, evrensel standartlara daha da yakınlaşmış olduk.' ifadelerini kullandı.
Yeni sistemin istikrar ve güveni esas aldığına işaret eden Özlü, sanayicilerin en önem verdikleri konuların huzur, istikrar ve güven olduğunu belirtti.
- 'Teknolojide aktif ülke olmak istiyoruz'
Güçlü bir ekonomi için temel odak noktasının üretim olması gerektiğine dikkati çeken Özlü, 'Yüksek katma değerli, marka değeri olan ürünler üreteceğiz. Bu ürünler üretilirken teknolojiyi azami derecede kullanmalıyız.' değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin cari ve dış ticaret açıklarının sürekli eksi değerlerde olduğunun altını çizen Özlü, bu açıkları kapatmanın yolunun teknoloji üretiminden geçtiğini dile getirdi.
Türkiye açısından teknoloji üretmenin tercih değil zorunluluk olduğunu vurgulayan Özlü, 'Teknolojide pasif değil aktif bir ülke olmak istiyoruz. Bunun için de hükümet olarak bilim, teknoloji, Ar-Ge ve yeniliğe hükümet olarak çok önem veriyoruz.' dedi.
Türkiye'nin Sanayi 4.0 dönemine hazırlık yapması gerektiğini belirten Özlü, bunun için eğitimli insan kaynağına ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.
Ülke ihracatının yüzde 95'inin sanayi ürünlerinden oluştuğunun altını çizen Özlü, 'Ürünlerimizin yüksek katma değerli olması bizim için bir zorunluluk.' diye konuştu.
Üretim Reform Paketine ilişkin görüşmelerin TBMM Sanayi̇, Ti̇caret, Enerji̇, Tabi̇i̇ Kaynaklar, Bi̇lgi̇ ve Teknoloji̇ Komi̇syonu'nda başladıklarını belirten Özlü, sanayinin geliştirilmesi ve üreticinin desteklenmesi noktasında kendilerine iletilen bütün görüş ve talepler içinde yapılabilecek ne varsa pakete dahil ettiklerini söyledi.
- 'Yerli otomobile şirketler öncülük etmeli'
Konuşmasının ardından katılımcıların sorularını yanıtlayan Özlü, yerli otomobile dair bir soru üzerine bu konuda sorunun ticari olduğunu söyledi.
Türkiye'nin yılda 1,5 milyondan fazla araç ürettiğini ve bunun yüzde 77'sini ihraç ettiğini anlatan Özlü, 'Biz otomobil üretiyoruz. Tasarım ve üretmede bir sıkıntımız yok. Konu ticari ve satışla ilgili. Dünyada otomobil üreten önemli aktörler var. Bunlar milyonlar mertebesinde otomobil üretiyor. Bizim arzu ettiğimiz şey Türkiye'nin kendi markasıyla bir otomobilinin olması. Yerli marka otomobile TÜBİTAK'ın değil ticari şirketlerin öncülük etmelerini istiyoruz.' ifadelerini kullandı.
- 'Türkiye 4. Sanayi Devrimi'ni mutlaka yakalayacak'
Endüstri 4.0 sürecinde yerli ve milli teknolojilerin geliştirilmesi konusunda Bakanlığın çalışmalarının neler olduğunun sorulması üzerine Özlü, önceki sanayi dönemleri kıyaslandığında Endüstri 4.0 konusunda Türkiye ile Almanya arasındaki farkın 3,5-4 yıl civarında olduğunu dile getirdi. Bu anlamda Türkiye'nin sürecin başında olduğunu belirten Özlü, 'Türkiye 4. Sanayi Devrimi'ni mutlaka yakalayacak. Geç kaldığımızda süreci yakalayan ülkelerin ürettikleri cihazları alıp 4. Sanayi Devrimi'nde üretim yapmak için kullanacağız. Biz alıcı değil kendi ekipmanlarını tasarlayıp üretebilen ve endüstride kullanabilen bir ülke olmayı arzu ediyoruz. Bu konuda geç kalmış değiliz.' dedi.
Yeni yatırım bankaları kurulması ve mevcutların yeniden yapılandırılmasına ilişkin soruyu da yanıtlayan Özlü, TÜBİTAK Reform Paketi hayata geçirildiğinde bir özel hesap oluşturulacağını ve böylece teknoloji üretme konusunda bir kaynak yaratılacağını sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Ensar Vakfının Vakıflar Genel Müdürlüğünde düzenlediği 'Ensar Buluşmaları' etkinliğinde konuşan Özlü, vakfın bugüne kadar çok önemli çalışmalar gerçekleştirdiğini söyledi.
Türkiye'nin bulunduğu bölgede yeniden adalete, barışa, kardeşliğe ve işbirliğine ihtiyaç duyulduğunu dile getiren Özlü, 'Bunların mevcut küresel zihniyetle ve büyük devletlerin çarpık politikalarıyla sağlanamadığı açık. Bir terör örgütüne güya başka bir terör örgütleriyle mücadele ediyor diye açıktan ağır silahların verildiği bir dönemden geçiyoruz. Eskiden de bunlar yapılırdı ama açıktan yapılmazdı.' diye konuştu.
Anayasa değişikliğini içeren 16 Nisan referandumu hakkında da konuşan Özlü, referandumu Cumhuriyet tarihinde, anayasada ve hükümet etme sisteminde yapılan bir yenilik olarak nitelendirdi.
Referandumun, Türkiye'de hükümet etme sisteminde süreçlerin kısaltıldığı, karar mekanizmalarının hızlandırıldığı düzenlemeleri kapsadığını anlatan Özlü, söz konusu düzenlemeleri bilim, teknoloji ve sanayi yönünden kapsamlı sonuçları olacağını kaydetti.
Türkiye'nin 16 Nisan itibarıyla çok kritik bir eşiği atladığını ifade eden Özlü, 'Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile bu ülkenin gerçeklerine ve ihtiyaçlarına en uygun modele kavuşmuş olduk. Bunu yaparken demokrasimizi güçlendirdik, evrensel standartlara daha da yakınlaşmış olduk.' ifadelerini kullandı.
Yeni sistemin istikrar ve güveni esas aldığına işaret eden Özlü, sanayicilerin en önem verdikleri konuların huzur, istikrar ve güven olduğunu belirtti.
- 'Teknolojide aktif ülke olmak istiyoruz'
Güçlü bir ekonomi için temel odak noktasının üretim olması gerektiğine dikkati çeken Özlü, 'Yüksek katma değerli, marka değeri olan ürünler üreteceğiz. Bu ürünler üretilirken teknolojiyi azami derecede kullanmalıyız.' değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin cari ve dış ticaret açıklarının sürekli eksi değerlerde olduğunun altını çizen Özlü, bu açıkları kapatmanın yolunun teknoloji üretiminden geçtiğini dile getirdi.
Türkiye açısından teknoloji üretmenin tercih değil zorunluluk olduğunu vurgulayan Özlü, 'Teknolojide pasif değil aktif bir ülke olmak istiyoruz. Bunun için de hükümet olarak bilim, teknoloji, Ar-Ge ve yeniliğe hükümet olarak çok önem veriyoruz.' dedi.
Türkiye'nin Sanayi 4.0 dönemine hazırlık yapması gerektiğini belirten Özlü, bunun için eğitimli insan kaynağına ihtiyaç duyulduğunu ifade etti.
Ülke ihracatının yüzde 95'inin sanayi ürünlerinden oluştuğunun altını çizen Özlü, 'Ürünlerimizin yüksek katma değerli olması bizim için bir zorunluluk.' diye konuştu.
Üretim Reform Paketine ilişkin görüşmelerin TBMM Sanayi̇, Ti̇caret, Enerji̇, Tabi̇i̇ Kaynaklar, Bi̇lgi̇ ve Teknoloji̇ Komi̇syonu'nda başladıklarını belirten Özlü, sanayinin geliştirilmesi ve üreticinin desteklenmesi noktasında kendilerine iletilen bütün görüş ve talepler içinde yapılabilecek ne varsa pakete dahil ettiklerini söyledi.
- 'Yerli otomobile şirketler öncülük etmeli'
Konuşmasının ardından katılımcıların sorularını yanıtlayan Özlü, yerli otomobile dair bir soru üzerine bu konuda sorunun ticari olduğunu söyledi.
Türkiye'nin yılda 1,5 milyondan fazla araç ürettiğini ve bunun yüzde 77'sini ihraç ettiğini anlatan Özlü, 'Biz otomobil üretiyoruz. Tasarım ve üretmede bir sıkıntımız yok. Konu ticari ve satışla ilgili. Dünyada otomobil üreten önemli aktörler var. Bunlar milyonlar mertebesinde otomobil üretiyor. Bizim arzu ettiğimiz şey Türkiye'nin kendi markasıyla bir otomobilinin olması. Yerli marka otomobile TÜBİTAK'ın değil ticari şirketlerin öncülük etmelerini istiyoruz.' ifadelerini kullandı.
- 'Türkiye 4. Sanayi Devrimi'ni mutlaka yakalayacak'
Endüstri 4.0 sürecinde yerli ve milli teknolojilerin geliştirilmesi konusunda Bakanlığın çalışmalarının neler olduğunun sorulması üzerine Özlü, önceki sanayi dönemleri kıyaslandığında Endüstri 4.0 konusunda Türkiye ile Almanya arasındaki farkın 3,5-4 yıl civarında olduğunu dile getirdi. Bu anlamda Türkiye'nin sürecin başında olduğunu belirten Özlü, 'Türkiye 4. Sanayi Devrimi'ni mutlaka yakalayacak. Geç kaldığımızda süreci yakalayan ülkelerin ürettikleri cihazları alıp 4. Sanayi Devrimi'nde üretim yapmak için kullanacağız. Biz alıcı değil kendi ekipmanlarını tasarlayıp üretebilen ve endüstride kullanabilen bir ülke olmayı arzu ediyoruz. Bu konuda geç kalmış değiliz.' dedi.
Yeni yatırım bankaları kurulması ve mevcutların yeniden yapılandırılmasına ilişkin soruyu da yanıtlayan Özlü, TÜBİTAK Reform Paketi hayata geçirildiğinde bir özel hesap oluşturulacağını ve böylece teknoloji üretme konusunda bir kaynak yaratılacağını sözlerine ekledi.