Avrupa Haftası Etkinlikleri
İKV, Avrupa Haftası etkinlikleri kapsamında bir dizi seminer ve konser düzenledi.
İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV), 'Avrupa Haftası' etkinlikleri kapsamında bir dizi seminer ve konser düzenledi.
İKV açıklamasına göre, İKV AB Bilgi Merkezi, Marmara Üniversitesi AB Enstitüsü iş birliğiyle 8-9-10 Mayıs tarihlerinde “Avrupa Haftası” etkinlikleri kapsamında bir dizi seminer ve konser düzenledi.
İtalyan müzik grubu FLO, 9 Mayıs Avrupa Gününde , Napoli’nin geleneksel müzik eserlerini dinleyicilerle buluşturdu. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Marmara Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Recep Bozlağan, AB'nin barış dalgasına damga vuran bir birlikte yaşama projesi olduğunu belirterek, Türkiye'nin 1959 yılından itibaren AB ile yakın iletişim halinde olduğunu vurguladı.
Bu etkileşimin önemine dikkati çeken Bozlağan, Türkiye'nin Avrupalılığının 1800'lerin konusu olduğunu, ülkenin 1855 Paris Konferansı ile siyasi Avrupa'nın bir parçası haline geldiğini ve bu sebeple bugün Türkiye'nin Avrupalılığı aleyhine yapılacak herhangi bir yorumun temelsiz kalacağını ifade etti.
Avrupa Günü etkinlikleri, açış bölümünün ardından eski aktör ve öğretim görevlisi Ediz Hun'un 'Sosyo-Ekonomik Kalkınmada Doğa-İnsan İlişkileri' başlıklı konferansı ile devam etti. Sürdürülebilir kalkınmada çevre faktörünün ve çevre bilincinin tarihsel gelişiminin tartışıldığı toplantıda Ediz Hun, Türkiye'nin artan nüfusuna ilişkin İstanbul'un nüfusunun 20 milyona dayanan bir megalopolis olduğunu ve genişlemeye devam ettiğini aktardı.
Hun, 'Bu koca şehirde günde ortalama 120 milyon litre atık üretiliyor ve atık merkezleri yeterli değil. Atık yönetimi konusunda en başarılı ve doğa dostu örnekleri sergileyen Almanya, İsveç gibi AB ülkelerinin uygulamaları yakından izlenerek iş birliği yapılmalı. Çevre bilinci, kökü uzun yıllara dayanan Türkiye-Avrupa dostluğunun pekiştirilmesi için büyük önem taşıyor.' ifadelerini kullandı.
-'Türkiye'nin AB serüveninin bir başarı hikayesi'
Programın ikinci bölümünde Gümrük Birliğinin güncellenmesi konusunda karşılaşılabilecek sorunlar ve çözüm önerileri bağlamında Türkiye-AB ilişkilerinin ekonomik yönü tartışıldı. Oturum başkanlığını İKV Genel Sekreteri Doç. Dr. Çiğdem Nas'ın yaptığı konferansın konuşmacıları İKV Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Haluk Kabaalioğlu ve İKV Strateji ve İş Geliştirme Müdürü M. Gökhan Kilit oldu.
Nas, tüm çalkantılara rağmen Türkiye'nin AB serüveninin bir başarı hikayesi olduğunu, Türkiye'nin tam üyelik hedefine ve bu yolda yapılacak reformlara her zamankinden daha çok ihtiyacı olduğunu kaydetti.
Kabaalioğlu da Türkiye'nin AB serüvenini anlattığı konuşmasında Gümrük Birliği üzerine kurulan sıkı ekonomik ilişkilere değindi ve bu ilişkilerin ülke ekonomisine faydalarını vurgulayarak dostane ilişkilerin yeniden canlandırılması gerektiğini dile getirdi.
Kilit de güncellenmesi planlanan Gümrük Birliğinin sektörler bazındaki etki analizini ortaya koyan bir sunum gerçekleştirdi. AB ve dünya pazarında daha etkili olabilmek için tarımdaki reformların gerekliliğini vurgulayan Kilit, yenilenecek anlaşmanın kamu alımları ve hizmetleri de içermesinin beklendiğini kaydetti.
Avrupa Haftası etkinlikleri kapsamında yapılan diğer seminerler ise, Almanya’da sivil toplum kuruluşlarının rolü, Avrupa bütünleşmesinin göç, vatandaşlık ve kimlik ayağı ile AB fon programları ve proje imkanları olarak gerçekleşti.
Kaynak: AA
İKV açıklamasına göre, İKV AB Bilgi Merkezi, Marmara Üniversitesi AB Enstitüsü iş birliğiyle 8-9-10 Mayıs tarihlerinde “Avrupa Haftası” etkinlikleri kapsamında bir dizi seminer ve konser düzenledi.
İtalyan müzik grubu FLO, 9 Mayıs Avrupa Gününde , Napoli’nin geleneksel müzik eserlerini dinleyicilerle buluşturdu. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Marmara Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Recep Bozlağan, AB'nin barış dalgasına damga vuran bir birlikte yaşama projesi olduğunu belirterek, Türkiye'nin 1959 yılından itibaren AB ile yakın iletişim halinde olduğunu vurguladı.
Bu etkileşimin önemine dikkati çeken Bozlağan, Türkiye'nin Avrupalılığının 1800'lerin konusu olduğunu, ülkenin 1855 Paris Konferansı ile siyasi Avrupa'nın bir parçası haline geldiğini ve bu sebeple bugün Türkiye'nin Avrupalılığı aleyhine yapılacak herhangi bir yorumun temelsiz kalacağını ifade etti.
Avrupa Günü etkinlikleri, açış bölümünün ardından eski aktör ve öğretim görevlisi Ediz Hun'un 'Sosyo-Ekonomik Kalkınmada Doğa-İnsan İlişkileri' başlıklı konferansı ile devam etti. Sürdürülebilir kalkınmada çevre faktörünün ve çevre bilincinin tarihsel gelişiminin tartışıldığı toplantıda Ediz Hun, Türkiye'nin artan nüfusuna ilişkin İstanbul'un nüfusunun 20 milyona dayanan bir megalopolis olduğunu ve genişlemeye devam ettiğini aktardı.
Hun, 'Bu koca şehirde günde ortalama 120 milyon litre atık üretiliyor ve atık merkezleri yeterli değil. Atık yönetimi konusunda en başarılı ve doğa dostu örnekleri sergileyen Almanya, İsveç gibi AB ülkelerinin uygulamaları yakından izlenerek iş birliği yapılmalı. Çevre bilinci, kökü uzun yıllara dayanan Türkiye-Avrupa dostluğunun pekiştirilmesi için büyük önem taşıyor.' ifadelerini kullandı.
-'Türkiye'nin AB serüveninin bir başarı hikayesi'
Programın ikinci bölümünde Gümrük Birliğinin güncellenmesi konusunda karşılaşılabilecek sorunlar ve çözüm önerileri bağlamında Türkiye-AB ilişkilerinin ekonomik yönü tartışıldı. Oturum başkanlığını İKV Genel Sekreteri Doç. Dr. Çiğdem Nas'ın yaptığı konferansın konuşmacıları İKV Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Haluk Kabaalioğlu ve İKV Strateji ve İş Geliştirme Müdürü M. Gökhan Kilit oldu.
Nas, tüm çalkantılara rağmen Türkiye'nin AB serüveninin bir başarı hikayesi olduğunu, Türkiye'nin tam üyelik hedefine ve bu yolda yapılacak reformlara her zamankinden daha çok ihtiyacı olduğunu kaydetti.
Kabaalioğlu da Türkiye'nin AB serüvenini anlattığı konuşmasında Gümrük Birliği üzerine kurulan sıkı ekonomik ilişkilere değindi ve bu ilişkilerin ülke ekonomisine faydalarını vurgulayarak dostane ilişkilerin yeniden canlandırılması gerektiğini dile getirdi.
Kilit de güncellenmesi planlanan Gümrük Birliğinin sektörler bazındaki etki analizini ortaya koyan bir sunum gerçekleştirdi. AB ve dünya pazarında daha etkili olabilmek için tarımdaki reformların gerekliliğini vurgulayan Kilit, yenilenecek anlaşmanın kamu alımları ve hizmetleri de içermesinin beklendiğini kaydetti.
Avrupa Haftası etkinlikleri kapsamında yapılan diğer seminerler ise, Almanya’da sivil toplum kuruluşlarının rolü, Avrupa bütünleşmesinin göç, vatandaşlık ve kimlik ayağı ile AB fon programları ve proje imkanları olarak gerçekleşti.