'Bu Gidiş Nereye'

İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi öğrencileri ’Bu Gidiş Nereye’ başlıklı söyleşide Yeni Şafak Gazetesi yazarı Yusuf Kaplan ile bir araya geldi.

'Bu Gidiş Nereye'
Çağrısı Çağını Kuracak Temalı söyleşide yazar ile sohbet etme fırsatı bulan gençlerin sorularını Yusuf Kaplan içtenlikle cevapladı. Gençlerin geleceğin mimarı olduğunu defaten dile getiren Yusuf Kaplan gençlere önemli tavsiyelerde bulundu.

"Avrupa’nın yaşlandığı bu dönemi iyi değerlendirmeliyiz"

Türkiye’nin genç nüfusa sahip bir ülke olduğunu söyleyen Yusuf Kaplan "Önümüzde on beş, yirmi yılı bizim çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Gençlik gelecek demek. Biz gençliğin ülkenin önünü açacak şekilde hazırlanması konusunda çaba göstermeliyiz. Avrupa’nın yaşlandığı bir zaman diliminde bizim bu genç kuşağı ülkenin önünü açacak şekilde yetiştirmemiz lazım. Çünkü gençlerini ihmal edenler, geleceklerini imha ederler" ifadelerini kullandı.

"Tarihi yükümüzün, yükümlülüğümüzün farkında olmamız lazım"

Avrupa’nın çökmüş kültüründen Türkiye’nin sıyrılması gerektiğine değinen Yusuf Kaplan; "Türkiye’de batıdan gelen post modern, popüler bir kültür var. Bu kültür çözücü bir kültür. Bu kültürün bir şekilde şekillendirdiği gençlikle Türkiye gelecek perspektifini kuramaz. Gelecek perspektifini şekillendiremez, içeriklendiremez. Bu nedenle bizim önümüzü açacak öncü kuşakları yetiştirmemiz gerekiyor. Dünyada yeni Gazali’lerin, Sinan’ların, Yunus’ların, yeni Mevlana’ların yetişmesini sağlayacak, yeni bir medeniyet yolculuğunun önünü açacak öncü kuşağın yetiştirilmesi ve hazırlanması gerekiyor. 10 yılda 100 yılın tohumlarını yetiştirmek zorundayız. Bütün mazlum dünya bize bakıyor, Türkiye gelecek mi diye dua ediyor. Dolayısıyla bizim tarihi yükümüzün, yükümlülüğümüzün farkında olmamız lazım. Önümüz açıldı. Küresel sistem çok büyük bir kriz yaşıyor. Batı uygarlığı felsefi olarak çöktü ve felsefi olarak insanlara verecek bir şeyi kalmadı. Büyük düşünürler, bilge adamlar büyük sanatçılar çıkaramıyorlar. Bu nedenle Demokrasi, insan hakları, özgürlükler falan diyerek sistemi işgallerle yürütüyorlar. Sonuçta ortaya çıkan manzara bu ifadelerin sadece retorikten ibaret olduğunu gösteriyor" şeklinde konuştu.



"Gençliğin önüne heyecanla sarılabileceği bir fikir hareketinin sunulması gerekiyor"

Gençlik ile ilgili gelecek planlamanın doğru yapılması gerektiğini dile getiren Yusuf Kaplan dünyada yaşananlara da değinerek, Türkiye’nin eğitime önem vermesi gerektiğini vurgulayarak; "Dünyanın yaşadığı böyle bir süreçte Türkiye toparlanmaya başladı.

Son on beş, yirmi yılda korunaklı duvarlarla örüldü. Gürcistan’ı düşürdüler, Ukrayna’yı düşürdüler, Afganistan’ı işgal ettiler. Irak’ı işgal edip Suriye’yi paramparça ettiler. Pakistan’ı hadım ettiler Türkiye’yi düşüremediler. Dolayısıyla bizim çağrısı çağını kuracak öncü bir nesil yetiştirmemiz lazım. Büyük düşünürlerin büyük sanatçıların yetiştirilebileceği bir eğitim sistemi gerekli. Eğitim sisteminde devrim yapmalıyız. Önümüzü açacak 10 yıllık, 50 yıllık, 100 yıllık projeksiyonlar geliştirmemiz lazım. Türkiye’de gençliğin kafası çok karışık. Yörüngesini, medeniyet iddialarını yitirmiş bir ülke burası. Dolayısıyla bir tarafta esen rüzgârlara göre savrulan, diğer tarafta ülkenin geleceğine ilişkin kaygıları olan, dertleri olan bir gençlik var. Gençliğin önünü açacak, ideal, ruh ve öz güven verebilecek ve tevazuu kazandıracak bir gençlik hareketinin oluşturulması lazım. Şuan ki halimizle biz uçuruma doğru gidiyoruz. Gençlik batıdan gelen post modern kültürü tüketiyor. Her bakımdan tüketen üreten bir gençlik yok. Şuan bizim ürettiğimiz bir kültür yok. Gençleri üretici olmaya hazırlamamız lazım. Gençliğin önüne heyecanla sarılabileceği bir fikir hareketini bir sanat hareketinin sunulması gerekiyor. Dalga dalga büyüyecek bir medeniyet fikrinin ulaştırılması lazım. Bu faaliyetlerin Türkiye genelinde yaygınlaştırılması lazım" dedi.

Kaynak: İHA