AK Parti Isparta Milletvekili Yüce Açıklaması

'Bazı kendini bilmez kişilerin Mustafa Kemal Atatürk'e eleştiri dozunu aşan, özel hayatı ve ailesiyle ilgili hakarete varan beyanları olmuştur. Söz konusu kişiler hiçbir zaman Risalei Nur cemaati adına söz söyleyen ya da Nur talebelerini temsil eden kişiler değildir' 'Bu konuşmaları yapan kişilere yönelik 'Nurcuların hocası' tabiri kasıtlı ve Nur talebelerini yıpratmak için kullanılmış bir tabirdir. Çünkü Nur talebelerinin hocası diye birileri yoktur. Nur talebelerinde şahıslara bağlılık yoktur'

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi ve AK Parti Isparta Milletvekili Said Yüce, 'Bazı kendini bilmez kişilerin Mustafa Kemal Atatürk'e eleştiri dozunu aşan, özel hayatı ve ailesiyle ilgili hakarete varan beyanları olmuştur. Söz konusu kişiler hiçbir zaman Risale-i Nur cemaati adına söz söyleyen ya da Nur talebelerini temsil eden kişiler değildir.' dedi.

Yüce, AA muhabirine Atatürk ve ailesi ile ilgili yapılan yayınlara ilişkin değerlendirmede bulundu.

'Son günlerde bazı kendini bilmez kişilerin Mustafa Kemal Atatürk'e eleştiri dozunu aşan, özel hayatı ve ailesiyle ilgili hakarete varan beyanları olmuştur. Söz konusu kişiler hiçbir zaman Risale-i Nur Cemaati adına söz söyleyen ya da Nur talebelerini temsil eden kişiler değildir.' diyen Yüce, bu kişilerin Mustafa Kemal hakkındaki tavırları ve beyanlarının da ne Risale-i Nur Müellifi Bediüzzaman'ın ne de Risale-i Nur talebelerinin tavrına hiçbir şekilde uymadığını vurguladı.

Bediüzzaman'ın Atatürk'e karşı olan tavrının, tamamen fikir planında olduğunun altını çizen Yüce, şunları kaydettti:

'Bediüzzaman Said Nursi 9 Kasım 1922'de Mustafa Kemal ve arkadaşlarının daveti üzerine geldiği TBMM'de hoşamedi töreniyle karşılanır. Yani alkışlarla resmi bir 'hoş geldin töreni' düzenlenir. Dua etmesi için kürsüye davet edilir. Said Nursi kürsüye çıkarak Anadolu gazilerini kutlar, zafere ulaşmaları için dua eder. Yine Bediüzzaman 1935'de Eskişehir mahkeme müdafaasında 'Evet, ben Ankara reislerinde, hususan Reisicumhurda bir deha hissettim ve dedim: Bu dehayı, kuşkulandırmakla an’anat aleyhine çevirmek caiz değildir' demiştir.

Şahsi meseleler, hele aile ve namus konularını içine alan iddiaların, Bediüzzaman'ın ve Nur talebelerinin itham vesilesi yaptığı hususlar olmadığını ifade eden Yüce, 'Nitekim, Bediüzzaman Hazretlerinin yaşayan talebelerinden ve varislerinden olan Hüsnü Bayram da 'Risale-i Nur'un ve Nur talebelerinin asla böyle bir tarzı olamaz. Böyle bir üslubu ve kullanan şahısları da şiddetle reddediyoruz' diyerek tavrını açıkça ortaya koymuştur.' dedi.

Bu konuşmaları yapan kişilere yönelik 'Nurcuların hocası' tabirinin kasıtlı ve Nur talebelerini yıpratmak için kullanılmış bir tabir olduğunu ifade eden Yüce, 'Çünkü Nur talebelerinin hocası diye birileri yoktur. Nur talebelerinde şahıslara bağlılık yoktur. Onlar ancak Kur'an'ın bu asra bir dersi olan Risale-i Nur'ları okurlar, Kur'an ve Sünnet istikametinde kalmaya azami gayret gösterirler.' şeklinde konuştu.
Kaynak: AA