Farklı Tüyolarla Güzel Bir Cilt

Dermatoloji Uzmanı Dr. Ata Nejat Ertek, farklı tüyolarla güzel bir cilde sahip olunabileceğini belirtti.

Farklı Tüyolarla Güzel Bir Cilt
Dermatec Polikliniği Dermatoloji Uzmanı Dr. Ata Nejat Ertek, “Vücut sağlığımız için egzersiz yapmak tartışmasız önemlidir. Ancak sağlıklı bir cilde kavuşmak için de egzersiz oldukça faydalıdır. Örneğin her gün koşmak cilde sağlıklı bir parlaklık verir. Çünkü koşarken kan oksijenle dolar. Ne kadar çok koşulursa o kadar çok cilt parlaklığını korur. Koşu aynı zamanda kan akışını hızlandırdığı için cildi besler. Ayrıca terlememizi sağlayarak vücudumuzdan toksinleri atmamıza yardımcı olur. Koşu günlük hayatın stresinden kişiyi korur. Bu sayede cilde zarar veren faktörlerden biri de saf dışı kalmış olur. Düzenli olarak egzersiz yapan kişilerin kanındaki kortizol seviyesi yükselir. Bu da cildin yapısında mevcut olan kolajeni artırır ve bu sayede kırışıklık, sarkmalarla mücadele edilmesini sağlar” dedi.

Aynaya bakıldığın da ışıl ışıl bir cilt görmek isteyenlerin öncelikle ona değer vermesi gerektiğini ifade eden Dr. Ata Nejat Ertek, “Su içmek her mevsim cilt sağlığı açısından önemlidir. Nemsizlik cildin düşmanıdır ve cildi kurutur. Cildinizin mevsim değişimlerine karşı dirençli olması için mutlaka su tüketmelisiniz. Yorgunlukta, uyku geldiğinde ya da gözler kaşındığında onları ovuşturmak herkesin yaptığı bir harekettir. Gözlerinizin etrafındaki deri çok ince olduğundan ileri geri ovmak, çizgilerin oluşmasına sebep olur. Olduğunuzdan yaşlı görünmek istemiyorsanız bu alışkanlığı hayatınızdan çıkarmalısınız” diye konuştu.

“Muz cilt güzelliği için muhteşem bir besindir”

Muzun içerisindeki bazı vitamin ve minerallerin cildi güzelleştirdiğini ve parlaklık verdiğini kaydeden Dr. Ertek, “Özellikle muzun içeriğinde bulunan B vitamini yaşlanmaya karşı etkilidir ve yine muzdaki potasyum kuru cildi nemlendirir. Ezilmiş muzu krema ile karıştırın ve yüzünüze bu karışımı sürün. 30 dakika bekletin. Bu maske yüzünüzü nemlendirecek, besleyecek ve yumuşatacaktır. Soğuk algınlığına karşı tedavi edici olarak bildiğimiz C Vitamini aslında cilt sağlığı için de önemlidir. Ayrıca Vitamin C, suda çözünen bir antioksidan olarak, kollajen formasyonu, dokunun büyümesi yani iyileşmesi ile sağlıklı kemikler ve dizler için de gereklidir. Vitamindeki yüksek antioxidant, içerik kollejenin parçalanmasını engelleyerek serbest radikal hasarına karşı savaşır. Cildin yaşlanma sürecini geciktirir. C vitamini hem leke oluşumunu engellemek hem de oluşmuş lekelerin azaltılmasında kullanılır. Bu vitamin melanin sentezinden sorumlu tirozinaz enzimini etkinliğini ortadan kaldırır. Güçlü bir antioksidan olan C Vitamini Antioksidan üretimine yardımcı olur ve okside olmuş proteinleri etkisiz hale getirir. Sayesinde cilt tonu kusursuz şekilde eşitlenir” ifadelerini kaydetti.

“Baharda Kreminiz Az Yağlı Olmalı”

Değişen mevsimle birlikte kullanılan nemlendiricinin de değişkenlik gösterdiğini belirten Dr. Ertek, “Kışın kullanılan yağ içeriği yüksek olan nemlendiriciler bahar mevsiminde kullanılmamalıdır. Çünkü yağ oranı fazla olan nemlendiriciler cildin dengesini bozabilir ve istenmeyen sivilcelerin oluşmasına yol açabilir. Bu nedenle ilkbaharda daha az yağlı nemlendiriciler ve hafif ürünler tercih edilmelidir. Nemlendirici alırken cilt tipinize uygun olmasını da ayrıca özen gösterin. Bunun dışında bu mevsimde de mutlaka güneş koruyucu krem sürülmeli ve öyle dışarı çıkılmalıdır. Asitli içecekler vücutta birikim yaparlar bu durumda da yaşlanma hızlanır. Bu nedenle asitli içeceklerden uzak durulmasında fayda vardır. Asitli içecekler yerine bol bol su tüketmek cilt sağlığı için önemlidir. Özellikle kışın solan ve cansız görünen cildi canlandırmak için yapılabilecek uygulamalardan birisi de kimyasal peelingdir. Yağlı ciltlerin sorunu olan siyah noktalar, sivilceler gibi ve yine kuru ciltler de meydana gelen soyulma, kaşıntı gibi... problemlerde kimyasal peeling uygulaması bu sıkıntılı sorunları ortadan kaldırır. Bu yöntem ile cilt daha canlı ve diri görünür. Kimyasal peeling deriyi canlandırmak, gençleştirmek, görünüşünü iyileştirmek için bazı kimyasal solüsyonların uygulanmasıdır” açıklamalarında bulundu.

“Gözlerinizi ovuşturmayın, kahve ve şekere dikkat”

Yorgunlukta, uyku geldiğinde ya da gözler kaşındığında onları ovuşturmanın herkesin yaptığı bir hareket olduğuna dikkat çeken Dr. Ertek, “Gözlerinizin etrafındaki deri çok ince olduğundan ileri geri ovmak, çizgilerin oluşmasına sebep olur. Olduğunuzdan yaşlı görünmek istemiyorsanız bu alışkanlığı hayatınızdan çıkarmalısınız. Günde 2-3 bardaktan daha fazla kahve tüketmek vücutta mevcut olan kortizol düzeyini artırabilir. Yüksek kortizol (stres hormonu) yaşlanma hızını artırır ve cildi yine hızlı bir şekilde yıprandırır. Ayrıca kahve diüretik yönde etki göstermektedir. Bu sebeple vücudun susuz kalmasına sebep olmaktadır. Vücut susuz kaldığı zamanda ciltte kuruluğa ve cansızlığa sebep olur. Bu durumda da kuru olan cilt kırışıklıkların oluşmasını kolaylaştırır. Yine şeker cildin düşmanları arasında olan bir besindir. Cildin daha parlak ve sağlıklı bir yapıda olması için kandaki şeker miktarının sürekli kontrol altında tutulmasına özen gösterilmelidir. Şeker bağışıklık sistemini zayıflatırken bakterilere karşı savaşan antikorların üretimini baskılayabilir. Zayıflayan bağışıklık sistemi ciltte lekeler, sivilce ve aknelere yol açabilir. Yine şekerli içeceklerde cildin kurumasına neden olabilir. Bu nedenle cildin sıvı ihtiyacını su ile karşılamak en doğru seçenek olacaktır” şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA