Ekonomi Bakanı Zeybekci Denizli'de Açıklaması

'16 Nisan'la beraber artık özgürleşecek, bir daha bu koalisyon hastalığına Türkiye yakalanmayacak, Türkiye bir daha koalisyonu görmeyecek, bir daha Türkiye, koalisyonlarla aynı tuzağa düşürülmeyecek'.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, '16 Nisan'la beraber artık özgürleşecek, bir daha bu koalisyon hastalığına Türkiye yakalanmayacak, Türkiye bir daha koalisyonu görmeyecek, bir daha Türkiye koalisyonlarla aynı tuzağa düşürülmeyecek.' dedi.

Zeybekci, Dünya Sağlık Haftası dolayısıyla Sağlık-Sen Denizli Şubesi Kadın Kollarının bir otelde düzenlediği 'Kadın Eli, Kadın Emeği' etkinliğinde yaptığı konuşmada 16 Nisan'ın bağımsız, özgür, istikbali ve istiklali garanti altına alınmış, bir daha hiçbir şekilde bugüne kadar yaşadığı hastalıklara yakalanmadan, sömürülmeden, geleceğe farklı bir bakış açısıyla bakan Türkiye'nin başlangıcı olacağını belirtti.

Geçmişe dönüp bakıldığında 16 Nisan'ın neden bu kadar önemli olduğunun net bir şekilde anlaşılabileceğine dikkati çeken Zeybekci, 'Bugüne kadar bizim başımıza ne geldiyse, bu güne kadar biz ne bedel ödediysek, bugüne kadar bu ülkeye, bu millete ne tuzak kurdularsa bunu tek bir yöntemle yaptılar. Tek bir sistemle yaptılar. Müslüman bir delikten iki defa ısırılmaz. Akıllı insan, bir tuzağa iki defa düşmez. Akıllı insan çıkmaz sokağa ikinci defa girmez. Ama bizim aynı delikten ısırılmadık yerimiz kalmadı. Aynı çıkmaz sokağa defalarca girdik. Aynı belaya ve tuzağa defalarca düştük. Bundan bu millet kurtulmadıkça, bu hastalıktan bu ülkeyi, bu milleti kurtarmadığımız sürece bunun bedelini ödemeye devam ederiz. Sadece bizim ödediğimiz bedelle olmuyor, çocuklarımızın, torunlarımızın, hatta onların torunlarının ödeyeceği bir bedel haline geliyor.' diye konuştu.

Zeybekci, 1990'lı yıllarda 30 yaşında kadınların, 32 yaşında erkeklerin emekli edildiğini, o dönemde fazla veren sosyal güvenlik sisteminin şimdi Türkiye'nin en büyük açığı haline geldiğinin altını çizerek, 'Niçin yaptılar bunu? Akıllara iyi yerleşsin diye hep söylüyorum, Süleyman Demirel ve Erdal İnönü koalisyonunu kurabilmek için.1991 yılından 2002 yılına kadar 11 hükümet kuruldu bu memlekette.' dedi.

İMF'nin ve Dünya Bankasının sıkıntıya giren Türkiye'ye verdiği kredilerle ekonomik olarak kendisine muhtaç hale getirdiğini hatırlatan Zeybekci, Kemal Derviş'in, Bülent Ecevit'in omzuna elini koyduğu fotoğrafı göstererek 'Bu taraftaki Nihat Zeybekci olsun, bu taraftaki de Recep Tayyip Erdoğan. Şu yüz ifadesiyle Recep Tayyip Erdoğan'ın omzuna elini böyle koymuş.. Sonuçlarını düşünebiliyor musunuz?' ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin 16 Nisan'la beraber artık bir daha koalisyon hastalığına yakalanmayacağını vurgulayan Zeybekci, şöyle devam etti:

'16 Nisan'la beraber artık özgürleşecek, bir daha bu koalisyon hastalığına Türkiye yakalanmayacak, Türkiye bir daha koalisyonu görmeyecek, bir daha Türkiye koalisyonlarla aynı tuzağa düşürülmeyecek, bir daha Türkiye'de hiçbir siyasetçi kıytırıktan bir koalisyonun bir kenarından yakalarım mı acaba diyerek Türkiye'de milli olmayan bir siyaset yapmayacak. Çünkü koalisyon yok. Kim gelirse gelsin Türkiye'de kim gelirse gelsin yüzde 50 artı 1'i almak zorunda olduğu zaman artık CHP de bu ülkenin milli hassasiyetlerini öne koyan, 'mevzubahis vatansa gerisi teferruattır' diyebilen bir partisi haline gelecek. Yüzde 50'yi almak zorunda olduğu için de soldan başlamak üzere sağın ortasına kadar, yüzde 60'ı, 70'i kucaklayan bir parti haline gelecek. Ben bunu, ülkemiz siyaseti için ülkemin geleceği için kazanç olarak görüyorum.

- Gezi olayları ve 17-25 Aralık darbesi

Zeybekci, 2013'te 'Gezi olayları' esnasında oluşturulan 'Taksim Platformu'nun hükümetten talebinin 'Taksim'de ağaçlar kesilmesin Taksim projesinden vazgeçilsin' olmadığını, '3. köprü durdurulsun, Kanal İstanbul'dan vazgeçilsin, 3. havaalanı derhal iptal edilsin, nükleer santraller durdurulsun, Marmara geçiş projesi ile İstanbul-İzmir otoyolu durdurulsun' şeklinde olduğuna dikkati çekti.

Zeybekci, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Hatırlayın yine 2001 yılını. 2001 yılında niye illaki 'Halk Bankasıyla Ziraat Bankasını kapatın' diyorlardı? 17- 25 Aralık'tan önce Türkiye'nin İran'la ve körfez coğrafyasıyla ticaretinin önünde en büyük fonksiyonu Halk Bankası yüklenmişti. En büyük gücü de oydu. Bugün Türkiye'ye oynanan finans ve ekonomi alanındaki bütün bu hareketlerde düşünsenize; Halk Bankası, Ziraat Banka ve Vakıflar Bankamız yok. Halk Bankası, Ziraat Bankası ve Vakıflar Bankası olmasaydı bugün 3. köprü yoktu. 3. havalimanı yoktu, tüp geçitler yoktu. Osmangazi Köprüsü yoktu. Çünkü onlar önce girdiği için finansman anlamında ondan sonra diğerleri giriyor. Onlar olmamış olsaydı diğerleri diyecekti ki 'gel bakalım' ne konuşacaktık, senle sen kaç para istiyordun, eh bakalım verir miyiz vermez miyiz düşünürüz. Faiz oranları önce bir-iki katına çıkar. Sonra ben düşüneyim' bunları diyeceklerdi. Ama yine de vermeyeceklerdi. Bundan emin olun. Onun için zaten bütün karın ağrıları bu. Onun için diyorum ki, bu 16 Nisan bu ülkenin geleceği, artık bir daha böyle tuzaklarla ve koalisyonlarla kandırılmaması için sizin bağımsızlık ilanınızdır.'

15 Temmuz Gazisi Safiye Bayat'ın yaşadıklarını anlattığı programa Sağlık-Sen Gene Başkan Yardımcısı Kemal Çırak ve sendika üyeleri katıldı.

Zeybekci, daha sonra Hurdacılar Sitesini ziyaret ederek Geri Dönüşümcüler Konfederasyonu Başkanı İmdat Aday ve hurdacı esnafı ile görüştü.
Kaynak: AA