'1 Milyon İnsanı Öldüren Bu Adam Bedel Ödemeli'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu gece, olan o sarin gazlarını kullanan, klor gazı kullanan katil Esed’in attığı adım ABD tarafından ilk cevabını buldu. Yeterli değil, bunun devamı gerekli. 1 milyon insanı öldüren bu adam bedel ödemeli" dedi.

'1 Milyon İnsanı Öldüren Bu Adam Bedel Ödemeli'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adana Sanayi Odası’nın (ADASO) 50. Yıl Onur Gecesi’nde iş adamlarıyla bir araya geldi. Sheraton Otel’de düzenlenen gecede konuşan Erdoğan, Türkiye’nin birçok sabotaj girişimine rağmen kararlılıkla yolunda yürüdüğünü belirtti.

Erdoğan, “Türkiye birçok sabotaj girişimine rağmen kalkınma yolunda kararlılıkla yürüyor. Burada olduğu gibi kamu kurumlarımız ve özel sektörümüzle geçmişte ki hizmetler ve taktiri ile geleceğe dair hizmetlerin planlamasını yapıyoruz. İçeriden ve dışarıdan kötü koşullara rağmen Devlet ve millet el ele vererek ülkemize kurulan tuzakları boşa çıkardı. Türkiye’nin tökezleyeceğini düşünenlere unutmayacakları dersleri verdik. Ekonomik suikast girişimlerine boyun eğeriz diye düşünenleri hayal kırıklığına uğrattık” dedi.



“BÜYÜME RAKAMLARIMIZ ÖNEMLİDİR”

Bu hafta açıklanan Türkiye’nin büyüme rakamlarının bazı kesimleri hayal kırıklığına uğrattığını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“Bu hafta açıklanan büyüme rakamları bazılarının hayal kırıklığı oldu. Türkiye 2016 yılında yüzde 2,9 oranında büyüme kaydetti.

Son çeyrekte ki rakam yüzde 3,5’a ulaştı. Bu oranları yeterli bulmuyoruz. Bizim ta başbakanlığımızdan itibaren hedefimiz yüzde 5’i tutturmaktı. Dünyada da hemen hemen bir kaç ülkenin dışında bu sıkıntılar var. Bu aziz milletin çok daha fazlasına layık olduğunu biliyoruz. 2016 yılında yaşadığımız onca terör saldırısına, jeopolitik risklere, 15 Temmuz’a rağmen yakalanan büyüme oranı ekonomi açısında büyük bir başarıdır. Türkiye bu oranlarla yüzlerce ülkenin önüne geçmiştir. G-20 sıralamasında ise önemli bir konuma gelmiştir. Yüzde 1,5 büyüyen Avrupa Birliği’ne karşıda bu oranlar önemlidir.”

“MEVSİMLİK İŞÇİLERLE İSTİHDAMI ARTTIRACAĞIZ”

Türkiye’nin ihracatının da geçen yıllara göre büyük bir büyüme kaydettiğini belirten Erdoğan, Mart ayındaki ihracatın geçen sene Mart ayına göre artıp 145 milyar dolara ulaştığını ifade etti.

Erdoğan, geçtiğimiz aylarda başlatılan istihdamda milli seferberliğinde meyvesini toplamaya başladıklarını kaydederek, “İstihdam konusunda verilen sözlerin yakın takipçisi olacağımı belirtmek istiyorum. Hedefi istihdamda aşmamızın gereğine inanıyorum ve bunu başaracağız. Mevsimlik istihdam süreci başlıyor kat ve kat bu istihdamı arttıracağız. Küresel enflasyonda ki görülen yükselmemenin de bu sürecin başlatılmasıyla rayına oturacağını biliyorum. Türkiye en zor dönemini geride bırakmıştır. Türk milletinin kaybedeceğini düşünenler bir kez daha üzüntüye uğramıştır. Siyasi iradenin kararlı duruşu sayesinde ekonomik anlamda Türkiye kalkınmıştır” diye konuştu.



“16 NİSAN’DAN SONRA TÜRKİYE’Yİ TUTAMAYACAKLAR”

Kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’ye verdikleri kredi notlarının hep siyasal nedeni olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kredi derecelendirme kuruluşlarının açıklamalarında yaşadıkları hayal kırıklığını görebiliyoruz. Keser döner sap döner gün gelir hesap döner olay bu. Bunların ülkemizle ilgili olumsuz hesapları boşa çıktı. En büyük zarara kendileri uğradı. Bu işte en büyük şey itibardır. Ben sanayicime, iş adamlarımıza güveniyorum. Bu gelişmeler karşısında biz birbirimize inanalım, Türkiye bu sıçrama sürecini hele 16 Nisan’dan sonra atacağımız adımla Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile inşallah Türkiye tutunamayacak bir ülke konumuna gelecektir. Bu malum kuruluşlar da bizim ve dünyanın birçok ülkesinde itibarlarını kaybetmiştir” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’nin de ekonomik anlamda çöktüğünü Avrupa Birliği’ne 400 milyar avro borcu olduğunu kaydetti.



“14 YILDA EN ÖNEMLİ ŞEY GÜVEN VE İSTİKRAR”

Türkiye’nin son 14 yılda güven ve istikrar temin ettiğini ama onun öncesinde sürekli ülkenin ekonomik krizler yaşadığını belirten Erdoğan, şunları söyledi:

“Son 14 yılda tesis ettiğimiz güven ve istikrardır. Bu 2 sihirli kavram ile başardık. 2002’den bu yana reformlar olmasa Türkiye ekonomisi darmadağın olurdu. 1994-2001 krizini ve bunların iş dünyasına yansımalarını siz benden iyi bilirsiniz. Siz işin içerisindesiniz. Bırakın darbe girişimini bir anayasa kitapçığının fırlatılması ile krize giden bir ekonomimizi vardı. Dünya ekonomisi büyürken biz küçülüyorduk. Başka ülkeler ürettiğini satarken bizler yerimizde sayıyorduk. Bizim siyasetçilerimiz IMF’nin kapıların 3-4 milyon dolar için bekliyorlardı. Davos olayında IMF başkanı ile konuştuk siz bize verdiğiniz parayı mı yoksa Türkiye’yi mi yöneteceksiniz dedim. Bize verdiğiniz parayı yönetecekseniz lafım yok. Ama bizim idari noktada Türkiye’ye müdahale etmeyeceksiniz. Siz taksitlerinizi takip edin. Ama siyaset, kusura bakmayın ben yönetiyorum siz değil. 2013 yılında IMF’ye 23,5 milyar dolar borcunu biz sıfırladık. Daha sonra IMF 5 milyar dolar istedi. Verin dedim. Veren el alan elden hayırlıdır dedim. Bunlar herhalde vermeyeceğimizi zannediyorlardı verelim deyince vazgeçtiler.”

“VATANDAŞA HİZMET EDEN EKONOMİMİZ VAR”

Türkiye Merkez Bankası’nın 2002 yılında 27 milyar dolar olan rezervinin 14 yılda 136 milyar dolara çıktığını anımsatan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Şu an rezervimiz 110 milyar dolar. Yeniden toparlanacağız. Eskiden hükümet ayın 15’inde ödenecek memur maaşları ile sıkıntıdaydı. Borcu borçla kapatmaya çalışan bir Türkiye manzarası ile karşı karşıyaydık. Bunlara sizlerin desteği ile son verdik. Bugün memuruna yük olan değil vatandaşına hizmet eden bir ekonomimiz var. Krizlerle yatırımcısına sürekli bedel ödeten değil kazandıran ekonomimiz var” dedi.

Türkiye’de sığınan Suriyeli mültecilerinin 25 milyar dolar maliyeti olduğunu fakat AB’den ve Mülteciler Komisyonu’ndan toplam 1 milyar 250 milyon dolar geldiğini kaydeden Erdoğan, “Söz verdiler 3 milyar avro ödeyeceğiz diye ödemediler rakam öyle kaldı. Hatta daha sonra 3 milyar avro söz konusu oldu ödemediler. Dürüst değiller. Bunların dünyası başka. Gelse de gelmese de biz Türkiye olarak bu insanlara bu desteği vermeye devam edeceğiz. Şu anda veriyoruz. Bu insanların bize olan yaklaşımı muhabbeti çok çok büyük. Ama o bizim bereketimizi arttırıyor. Bu bereket arttıkça yatırımlara devam ediyoruz” şeklinde konuştu.



“DURMUYORUZ YOLA DEVAM”

Bazı kesimlerin ‘Türkiye ekonomisi battı’ gibi sözler söylemesine karşılık Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu şekilde cevap verdi:

“18 Mart’ta 18 Mart Çanakkale köprümüzün temelini attık. Buranın maliyeti inşallah yaklaşık 10 milyar 500 milyon TL’dir. Kimler yapacak bunu. Yüzde 50 Kore, yüzde 50 Türk firması. İnşallah kısa zamanda iki kule arası 2023 metre mesafesi olan Dünya’nın 1 numaralı köprüsü olacak. Çok kısa zamanda bitirecekler. Hani batmıştık. Durmuyoruz yola devam. Küresel krizler bile bizler tarafından rahatça atlatılabilen bir güçle oluşuyor. Bu tabloyu kalıcı hale getirmemiz lazım. 2002’den beri istikrar, sistemden değil kadronun uyumundan kaynaklanıyordur.”

“1 MİLYON İNSANI ÖLDÜREN BU ADAM BEDEL ÖDEMELİ”

7 Haziran 2015 seçimlerini hatırlatan Erdoğan, “Ülkemizde hep birlikte gördük. 7 Haziran’ın hemen ertesinde Diyarbakır’da 53 vatandaş öldü. Ölende öldüren de Kürt. Daha sonra Gaziantep’te bir kına merasiminde 56 vatandaş DEAŞ tarafından öldü. Ziyarete gitmiştik döndük oturduk ve konuştuk Suriye’ye girdik. Fırat Kalkanı harekatının 1’nci etabı bitti. Bu süreç inşallah bu gece olan o sarin gazlarını kullanan klor gazı kullanan katil Esed’in attığı adım ABD tarafından ilk cevabını buldu yeterli değil bunun devamı gerekli. 1 milyon insanı öldüren bu adam bedel ödemeli. Bizce meşru bir zeminde Suriye siyasi iktidarını bulmalıdır. Görüşmelerimizi yapmaya devam ediyoruz. Bizlerde liderlerle görüşmelerimizi yapıp üzerimize düşeni yapacağız. Seçim sonuçları açıklanmadan 7 Haziran gecesi birilerinin nasıl ortaya çıktığını unutmadık. Üretmeden riske girmeden kazanmaya çalışanların eski alışkanlıkları depreşti. Hemen işi gücü bırakıp siyasete ayar vermeye kalktılar. PKK-DEAŞ tüm terör örgütleri toplantılara başlandılar. Manşetleri ile bazı medya kuruluşları ülkeyi fabrika ayarlarına döndürmeye çalıştılar. Bazı terör örgütleri çıkıp sırtımızı kandile dayadık dediler. Devleti tehdit eden açıklamalar yaptılar. 52 insanımızın kanına girenleri bakan yapacaklardı. Ama muvaffak olamadılar. Onlar gerçek hesabın nerede olduğunu bilmiyorlar. Müslüman akıl sahibidir bir kez ısırıldığı dedikten bir kez ısırılmaz” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE İSTİKRARA KAVUŞSUN İSTİYORUZ”

Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin Türkiye’ye istikrar getirmek için önemli olduğunu belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“16 Nisan’a kadar yaşama garantim yok. Sabaha çıkacağımızın garantisi yok. Biz istiyoruz ki sistem kalıcı olsun. Öyle bir yönetim sistemi kuralım ki Türkiye istikrara kavuşsun. Türkiye’nin kazanımlarının anayasal güvence altına alınması gerekiyor. Bunun da en büyük faydasını sizler göreceksiniz. Bir defa ikide bir zırt pırt değişen şeyler olmayacak. Bakanlar parlamento içerisindeki milletvekilleri değil, dışarıdan oluşan bir kabine tek derdi bakanlığı olacak bakanlar gelecek. Milletvekilliğinden gelen bakanlıklarda bakanlar kendi ilinin sorunlarını çözmeye çalışıyor. Fakat böyle bir milletvekili sıfatı olmadığı zaman Türkiye’nin 780 bin metrekaresini planlayan bir hedefi düşünür.”

“TÜRKİYE İÇİN ‘EVET’ DİYECEĞİNİZE İNANIYORUM”

Türkiye’nin 1991 yılından bu yana tek parti ile yönetilseydi milli gelirin 11 bin dolardan 22 bin dolara çıkmış olacağını ifade eden Erdoğan, “1991’den beri kesintisiz olarak tek parti olsaydı istihdam 27 milyon 200 bin kişiden 34 milyon 500 bin kişiye ulaşmış olacaktı. Bugün 7 milyon 300 bin kişi daha iş imkanı bulacaktı. Fransa ve Güney Kore daha önceden bu sorunları görüp gerekli adımları atarken bizler çok zaman kaybettik. Biz darbeden darbeye krizden krize sürüklendik. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ülkemiz için lüks değil ihtiyaçtır. Türkiye 2071 vizyonunu her 10 yılda arıza veren sistem ile gerçekleştiremez. Siz iş adamlarımızdan güçlü bir destek bekliyorum. Değişime en açık grup sanayicilerdir. Onun için ben sizlerin tarihi bir oy oranı ile güçlü ve istikrarlı büyüme iradesi olan Türkiye için ‘evet’ diyeceğinize inanıyorum” diye konuştu.



“BEDELLİ ASKERLİK İLE ÇÖZÜM BULURUZ”

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi gelirse 18-24 yaş arasında ki gençlerin parlamentoya girebileceğini ve CHP’nin buna o gençler askerlik yapmayacak yaklaşımlarını eleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, şunları söyledi:

“CHP’nin başındaki zatın konuşmalarını buradan cevaplandıracak değilim. Sizler aklıselim insanlarsınız. Bunlar komik şeyler. 18, 19, 20, 21, 22, 23 ve 24 yaşındaki gençlere yol açmak, açmamak, onların askerlik yapmayacak yaklaşımları söylemek olmaz. O kişiler parlamentoda çalışacaklar. Askerlikten muaf olabilirler. Parlamento sıradan bir yer değil. Bedelli askerlik ile de çıkış bulabiliriz o gençlerimize.”

Program Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 50 yılını dolduran firmalara plaket vermesiyle son buldu.

(Umutcan İşledici /İHA)
Kaynak: İHA