Lübnan'da 'Çağdaş Türkiye Tarihi' Konferansı

Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlber Ortaylı, 'Türkiye’deki Batılılaşma reformları dediğimiz şey düşmanlara karşı düşmanların silahıyla yapılan şeydir.' dedi.

Prof. Dr. Ortaylı, Beyrut Yunus Emre Enstitüsünce Trablus'da düzenlenen 'Çağdaş Türkiye Tarihi' konferansında yaptığı konuşmada, Birinci Dünya Savaşın’da Rusların Türk boğazlarını talep ettiği için Osmanlı Devleti’nin Rusya’ya karşı savaşa girmek zorunda kaldığını söyledi.

İngiliz ve Rusların tarihte ilk defa Birinci Dünya Savaşın’da ittifak yaptığını belirten Ortaylı, Osmanlı ordusunun fevkalade cesur ve uzun süre savaştığını, genç komutanların başarılı olduğunu söyledi.

Savaş sırasında devletin idaresinin İttihat ve Terakki Partisi’nin elinde olduğunun altını çizen Ortaylı, partinin, diplomasi yollarını iyi kullanamayarak Almanların yardımına da fazla güvendiğini ifade etti.

Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Savaşı'nda dört sene boyunca İngilizlere karşı savaştığını ve bu durum nedeniyle İngilizler'de Türklere karşı kin oluştuğunu belirten Ortaylı, sözlerini şöyle sürdürdü:

“İngilizlerin Osmanlıya karşı birinci mağlubiyeti Gelibolu’da oluyor. Gelibolu'daki Türk direnişi nedeniyle Fransa ve İngiltere'nin arası açıldı. Bu gerilim İkinci Dünya Savaşı’na kadar devam etti. İngiltere kamuoyu, bu nedenle ordu aleyhine yayın yaptı. Diğer mağlubiyetleri ise Kut'ül Amare'dir. Genellikle birinci cihan harbinde Şerif Hüseyin'in ihanetinden bahsedilir, bu doğrudur. ancak kimse Kut'ül Amare'de Türk kuvvetleriyle birlikte direnen Arap kuvvetlerinden bahsetmez. Bir buçuk yıl devam eden bu savaşın sonunda İngilizlerin iki kolordusu esir edildi.'

Ortaylı, Birinci Dünya Savaşı içinde Türk ordusunun Kudüs'ü dini makamlar bombalanmasın diye teslim etmek zorunda kaldığını belirterek, 'General Allenby Kudüs'e girdiği zaman Avusturya ve Almanya törenler yaptı ki bizim müttefiklerimizdi. Bu harp bizde müthiş bir Avrupa düşmanlığı uyandırmıştır.' dedi.

Türkiye’deki Batılılaşma reformlarına da değinen Ortaylı, şöyle konuştu:

'Türkiye’deki Batılılaşma reformları dediğimiz şey düşmanlara karşı düşmanların silahıyla yapılan şeydir. 1923’ten sonra büyük bir nüfus mübadelesi yapmak zorunda kaldık. Yunanistan'dan bize 500 bin kişi geldi. Balkan savaşından sonra bir buçuk milyon gelmişti. Bizden de 1 milyon kişi gitti. Kafkasya ve Rusya'dan çok daha fazla geldi. Türkiye nüfusunun üçte biri muhacirdir. İlk reisicumhur da muhacirdir. Her şeye rağmen muhacirlerin yerleştirilmesini ve intibakını yaptık.'

Konferansı Türkiye’nin Beyrut Büyükelçisi Çağatay Erciyes’i temsilen Büyükelçilik Müsteşarı Sencer Yöndem, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Koordinatörü Serhat Küçükkurt, Beyrut Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Cengiz Eroğlu, kentteki çeşitli üniversitelerde görev yapan öğretim üyeleri ve Trabluslular dinledi.

Kaynak: AA