Türk Siyasi Ve Ekonomi Tarihine Damga Vuran Olay

Türkiye’nin siyasi ve ekonomi tarihine 5 Nisan kararları diye geçen, dönemin Başbakanı Tansu Çiller tarafından açıklanan ve bir anlamda ’kemer sıkma politikası’ olan tedbirler, bugün itibarı ile 23’ncü yılını doldurdu.

1994 yılının başında Cumhuriyet tarihinin en büyük cari açığı ve kamu açığı ortaya çıktı. ’Sıcak para’ girişinin teşvik edilmesi için döviz kurları aşırı derecede yüksek tutuldu. Bu uygulama ise daha sonra yaşanan krizin temel nedeni haline geldi. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası kuru ile piyasa kuru arasındaki fark giderek yükseldi, dövizle yapılan ticaret olumsuz etkilendi. Kamu İktisadi Teşebbüsü (KİT) hizmet ve ürünlerine her alandaki maliyet artışlarına rağmen yapılmayan zamlar, kurumların borçlarının büyümesine neden oldu. Ocak 1994’te dolar 19 bin TL ve Merkez Bankası rezervleri 7 milyar dolar iken, Nisan 1994’te dolar 38 bin TL’ye çıktı, rezervler de 3 milyar dolara düştü. Rezervlerin düşüşüne en büyük neden, bazı bankaların devalüasyon olacağı bilgisini alarak Merkez Bankasından döviz çekmesi olarak gösterildi.

5 Nisan 1994 kararları

Bu şartlarda gelinen Nisan ayında hükümet dengeleri yeniden kurmak amacıyla yeni kararlılık önlemleri paketi ilan etti. 5 Nisan 1994 tarihinde dönemin Başbakanı Tansu Çiller’in açıkladığı kararların bazıları şu şekildeydi:

“- Sıcak para girişini hızlandırmak için Hazine bonosu, tahvil ve repo gelirlerinden alınan yüzde 5’lik vergi oranı kaldırıldı.

- Serbest bırakılan döviz kurları bankaların inisiyatifine terk edilirken, 24 Ocak 1980’de KİT’lere tanınan zam yapma yetkisi geniş bir şekilde kullanıldı.

- Yaklaşık yüzde 50 oranla Cumhuriyet tarihinin 3’ncü en büyük devalüasyonu gerçekleşti.

- Tekel ürünlerine büyük oranlarda zam yapıldı ve ek vergiler getirildi.

- Akaryakıt vergileri yüzde 10’dan yüzde 25’e çıktı.

- 14 aylık bir stand-by anlaşması imzalanarak IMF’nin maddi desteği alındı. Bu 14 aylık süre sonradan altı ay uzatıldı ama 1995’in sonlarında erken seçim kararı alınınca istikrar programı yarım kaldı. Bunun üzerine stand-by anlaşması da fiilen sona erdi.”

Alınan kararlar doğrultusunda kemerler sıkıldı. Günlük ihtiyaçların yanı sıra akaryakıt, tekel gibi birçok ürüne zam yapıldı ve batan bankalar tasfiye edildi. Ürünlere yapılan zamların yanı sıra emeklilik yaşının artırılması, emekli aylıklarının düşürülmesi gibi konular ülkenin gündemine otururken, kamuda personel alımları ve çiftçiye destek durduruldu.

Kararların sonuçları

Kararlar yoğun bir işsizlik ve gelir dağılımında ücretliler aleyhinde oldu. Sermaye sahipleri uygulanan yüksek faizle yeni kazanımlar elde etti. Devalüasyon öncesinde dolarla yatırım yapanlar da büyük rant sağladı. Yaşanan durgunluk birçok firmayı ya küçülttü ya da iflas ettirdi. Kısacası 5 Nisan kararları ücretlerin düşürülmesi, işsizlikte artış, yüksek bir devalüasyon ve üç basamaklı enflasyon döneminin açılması olarak kendini gösterdi.
Kaynak: İHA