Başbakan Yardımcısı Türkeş Açıklaması (1)

'(MHP Genel Başkan Yardımcısı olduğu dönemde başkanlık sistemine ilişkin açıklamaları) O, Milliyetçi Hareket Partisi'nin resmi görüşü. Ben o konuşmayı yaparken MHP'nin genel başkan yardımcısıydım'

Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, MHP Genel Başkan Yardımcısı olduğu dönemde başkanlık sistemiyle ilgili açıklamalarına ilişkin, 'O, Milliyetçi Hareket Partisi'nin resmi görüşü. Ben o konuşmayı yaparken MHP'nin genel başkan yardımcısıydım.' dedi.

FOX TV'de İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat programına katılarak gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Türkeş, Türk siyaseti çok partili siyasete dönüşürken bütün halkın iradesi doğrultusundaki siyasi görüşlerin, siyaset sahnesinde temsil edilmeye başlandığını söyledi.

Kimi vatandaşların dini meseleleri, kimilerinin milli meseleleri, kimilerinin ekonomiyi, kimilerinin sosyalizmi o günün şartlarında ön planda tuttuğunu aktaran Türkeş, 'Ve bu insanlar siyasete yansıtıldı ama o dönemdeki güçlü liderler o kadar güzel meseleleri, davaları omuzladılar ki isimleriyle özdeş oldu.' diye konuştu.

Türkeş, açıklamasını şöyle sürdürdü:

'Anadolu'ya gittiğinizde çoğu yerde hala işte bilmem ne amca var, Türkeşçi. MHP'li falan değil, Türkeşçi ya da Erbakancı. Yani isim davayla, ideolojiyle özdeşleşmiştir. Bu mühim bir şey. 'Yani ben çıktım bunu böyle yapacağım.' Yapamazsın. Bu ancak insanın, milletin, vatandaşın o davayı savunan insana itimat etmesi, o meseleyi iyi savunduğunu görmesi, gözlemlemesiyle... Yani sadece MHP'liler mi diyor 'Türkeşçi' diye. Gidiyorsun bir kasabaya, diyor ki 'İsmail Bey'e git Türkeşçi'. Diyen solcu, CHP'li. Herkes o kadar kabul etmişti ki bu siyasi geleneği.

Bir gün, bir arkadaşımın babası bir konuda babamı eleştiriyor, 'Şunu niye yaptı?' falan diye. Önce dinledim, sonra güldüm. Dedim ki; 'Sen hiç hayatında MHP'ye oy verdin mi?' 'Hayır vermedim' dedi. 'Sana ne Türkeş'in ne dediğinden?' dedim. 'Sen bana bunu söyleyemezsin. Türkeş, Türkiye'deki bütün insanların, Türk milliyetçiliği konusunda milli bir mesele olduğunda kafasını çevirip baktığı adamdır. Biz, milli bir konuda karar verilmesi gerektiğinde Türkeş'e bakarız. Ben ona oy veririm, vermem o benim kendi kişisel tercihim' dedi. Çok gencim o zaman, bana bir ders oldu, arkadaşımın babasının söyledikleri.'

Küçükkaya'nın 'Büyük adamların evladı olmak zordur. Baba olarak nasıldı Türkeş?' sorusu üzerine Türkeş, 'Baba olarak müşfik biriydi. Yani sert bir insan değildi. Çok müşfik bir insandı, çocuklarıyla yakın ilgiliydi. Biz 7 kardeşiz. Bütün çocuklarının eğitim, sağlık, her şeyiyle takip edip ilgilenmeyi isteyen bir babaydı.' diye konuştu.

Sünnetinin Çankaya Köşkü'nde yapıldığını belirten Türkeş, şöyle devam etti:

'1960 ihtilali oldu, 27 Mayıs. Babam Başbakanlık Müsteşarı. Ben de o sene ilkokula başlayacağım. Biliyorsunuz bizim Anadolu'daki gelenek, çocuk ilkokula başlamadan sünnet ettirilir. İşte babam izin istemeye Cemal Gürsel'e gidiyor, diyor ki; 'Ben oğlumu sünnet ettireceğim.' Cemal Gürsel de öyle babacan bir adam. Çankaya Köşkü'nde oturuyor, 'Getir burada yapalım.' diyor. O zaman gene onların beraber olduğu insanların, yani bir tek ben değil. Yanlış hatırlamıyorsam 8-10 tane çocuk bir arada bizi Çankaya Köşkü'nde sünnet ediyorlar. Şimdi yıllar sonra ben orada başbakan yardımcısı olarak görev yapıyorum.'

Tuğrul Türkeş, programda MHP Genel Başkan Yardımcısı olduğu dönemde başkanlık sistemini eleştiren açıklamalarının yayınlanması üzerine şunları kaydetti:

'O, Milliyetçi Hareket Partisi'nin resmi görüşü. Ben o konuşmayı yaparken MHP'nin genel başkan yardımcısıydım. Beni o programa çağırdıklarında MHP'nin resmi görüşlerini temsilen çağırıyorlar. Ben de oraya gittiğimde MHP'nin resmi görüşünü anlatıyorum. Şimdi Türkiye'nin neye ihtiyacı var konuşuruz, referandumdaki maddelerle ilgili konuşuruz. Şimdi iki statü var. Birincisi şahsi olarak çıktığınızda. İki kişi çıkıyoruz. Biri MHP'nin Grup Başkanvekili Oktay Vural. Öbürü de MHP'nin Genel Başkan Yardımcısı Tuğrul Türkeş. Niye çıkıyoruz? MHP'nin resmi görüşlerini kamuoyuyla paylaşmak için. Şahsi görüşüm hala geçerli. Türkiye'nin ihtiyacı varsa bunun konuşulması lazım.'

(Sürecek)
Kaynak: AA