69 Yıllık Ömrüne Müzisyenliğin Yanında 7 Meslek Sığdırdı

Hayatı boyunca inşaatçılık, elektrikçilik, demir doğramacılık, marangozluk, kamyon şoförlüğü ve camcılık yapan 69 yaşındaki Hasan Akdoğan, Düzce'nin Kaynaşlı ilçesinde babadan kalma arsaya kurduğu dükkanında anahtarcı olarak hizmet veriyor Birçok meslekle uğraştığı için çevresinde 'İsviçre çakısı' olarak tanınan, çocukluğunda babasının karşı çıkmasına rağmen müziğe ilgi duymaya başlayan Akdoğan, birçok enstrümanı da ustaca çalıyor Akdoğan: 'Tambur, klarnet, cümbüş, keman, kemençe, saz, ud gibi birçok müzik aletini çalabiliyorum. Bu hayatta neye el attıysam çok şükür hepsinde başarılı oldum'

ÖMER ÜRER - Düzce'de 69 yıllık yaşamına 7 meslek sığdıran, müzik hobisini de devam ettiren ve emekliye ayrılmasına rağmen son uğraşı olarak anahtarcılığı seçen Hasan Akdoğan, çevresince birçok meslek grubunda çalıştığı için 'İsviçre çakısı' olarak tanınıyor.

Kaynaşlı ilçesinde yaşayan anahtarcı Hasan Akdoğan, renkli kişiliği, yaşamı boyunca birçok meslek dalına el atarak başarılı olması ve müziğe yatkınlığıyla biliniyor.

Birçok meslekle uğraştığı için çevresinde 'İsviçre çakısı' olarak anılan Akdoğan, emekliye ayrılmasına rağmen babasından kalma arsaya kurduğu anahtarcı dükkanında çalışma hayatını sürdürüyor.

Piyano ve gitar dışında birçok müzik aletini çalabilen Akdoğan, çocukluk yıllarında başlayan bu tutkusunu imam olan babasının tüm diretmelerine karşın gizliden gizliye sürdürdü.

Hasan Akdoğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, inşaatçılık, elektrikçilik, demir doğramacılık, marangozluk, kamyon şoförlüğü, camcılık ve son olarak anahtarcılıkla uğraştığını söyledi.

Ailesinin maddi durumu yetersiz olduğu için kendisini okutamadığını ve ilkokul mezunu olduğunu belirten Akdoğan, şöyle devam etti:

'Emekli olduktan sonra anahtarcılığa hobi olarak başladım. İlçede benden başka anahtarcı yok. Hizmet olsun diye bu işi yapıyorum. İllaki para kazanma amacı taşımıyorum. Dükkanda dururken camiye gidiyorum, çay ocağına gidiyorum, tekrar geliyor Kur'an okuyorum. Çok canım sıkılıyor. Burada bir sürü müzik aleti var onları çalışıyorum.'

- 'Nota, usul ve ritim dersleri aldım'

Akdoğan, müzik eğitiminin olmadığını ancak nota, usul ve ritim dersleri aldığını belirtti.

Tambur, klarnet, cümbüş, keman, kemençe, saz, ud gibi birçok müzik aletini çalabildiğini aktaran Akdoğan, 'Aslına bakarsanız çalamadığım enstrüman yok. En çok cümbüş çalmayı seviyorum. Bu hayatta neye el attıysam çok şükür hepsinde başarılı oldum.' dedi.

Hasan Akdoğan, müziğe ilgisinin 9 yaşındayken kamıştan yaptığı bir kavalla başladığını dile getirdi.

Merhum babasının imam olduğunu anlatan Akdoğan, şöyle konuştu:

'Rahmetli annemin mutfaktaki bıçağını aldım, gittim dere kenarından kamış kestim. Kendime kaval yaptım ve onu çalmaya başladım. Babamın kızacağını bildiğim için o camiye namaz kıldırmaya gittiğinde bir kenara çekilip çalıyordum. Bir gün babam yakaladı, kavalımı kırdı. Ancak ilgim devam etti. Bana 16 yaşımdayken bir yakınımız bağlama hediye etti. Babamdan gizli çalıyordum fakat onu da yakalayıp kırdı. Askere gittiğimde babam çevremde yokken çarşı iznine çıkıp saz aldım ve askerde çaldım. Orada konserler bile verdim.'

- 'Babama inadıma müziğe ilgim arttı'

Hasan Akdoğan, babasının sevmediği her şeyden kendisinin hoşlandığını ve her hobisini ondan gizli yapmaya çalıştığını vurgulayarak, şunları kaydetti:

'Babam müziği de sevmezdi. Babama inadıma müziğe ilgim arttı. Belki babam müziği sevseydi ben muhtemelen bu işin üzerine bu kadar ağırlık vermeyecektim. Babam ne kadar zıt davranırsa ben de inatla bu işin üzerine düştüm. Müziğe sevgim babama inadımdan kaynaklandı diye düşünüyorum. Babam hayatta olduğu müddetçe müzik hususunda ondan hiç taviz görmedim. Keman, ud, saz, tambur, cümbüş, kemençe, klarnet, ney ve kaval gibi daha birçok müzik aletini kullanıyorum. Çevrede sevilen bir karakterim var fakat bu karşılıksız değil, ben de çevremdeki herkesi çok seviyorum.'
Kaynak: AA