Bakan Akdağ Gençlerin Sorularını Yanıtladı

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, 16 Nisan’da gerçekleşecek referandum kampanyalarına ilişkin, “Yalanla dolanla yürütülen bir kampanyanın peşine düştüler. Biz güçlü bir Türk devleti ve milleti için bir zemin oluşturuyoruz. Bu zemini oluşturalım ki yolumuza koşar adım devam edelim" dedi.

Bakan Akdağ Gençlerin Sorularını Yanıtladı
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Konferans Salonunda ‘Gençlerle Buluşma’ etkinliğinde öğrencilerin sorularını yanıtladı. Burada konuşan Bakan Akdağ, askeri yargıyı kaldırdıklarını belirterek, “Siz bir suç işlediğinizde normal bir mahkemede yargılanırken, asker neden askeri mahkemede yargılanacakmış? Anayasa Mahkemesinin asker üyelerini kaldırıyoruz. Ne işi varmış asker üyelerin Anayasa Mahkemesinde? Askerler gitsin kendi işlerini yapsınlar kardeşim her yer asker mi olacak yani? Cumhurbaşkanının yaveri bile askerdi en sonunda o da FETÖ’cü çıktı işte. Doğru bir şey yapıyoruz, yanlış bir şey yapmıyoruz. Bu meselenin bu kadar arkasına düşmüş olan, hayır çıksın diye gayret eden Avrupalı ülkeler yarın 16 Nisan’da ‘evet’ çıktığında hepsi tıpış tıpış gelecekler yine iyi ilişkiler kurmaya çalışacaklar, eski ittifaklarımız devam edecek” ifadesini kullandı.

“MESELE RECEP TAYYİP ERDOĞAN MESELESİ DEĞİLDİR”

Öğrencilere her türlü aykırı soruyu sorabileceklerini söyleyen Bakan Akdağ, FETÖ ve çözüm sürecine ilişkin sorulan soru üzerine, “12 Eylül sonrasında başlatılmış bir mesele bu belli örgütler tarafından. Ülkü Ocakları da yok edilerek, sol örgütler de yok edilerek başlatılmış bir mesele. Bu meseleyi çözmek için devlet aklı, siyaset birçok çaba gösterdi, bu gayretlerin sonucunda gelinen bir nokta oldu ve bugün terör örgütü başı ezilmiş bir biçimde, darbe almış biçimde ortalıkta bunu hepimiz görüyoruz. Ayda bir defa Cumhurbaşkanımız Külliye’de Bakanlar Kurulunu topluyor ve Külliye’de bizim değişmez konumuz; güvenlik, terör mücadelesi. Kürt kardeşlerimizin yoğun yaşadığı yerde çukur siyaseti başladığı zaman onlar halkı yanlarında bulabilirlerdi. Bulamadılar, devlet gerekeni yaptı kafalarını çok ağır bir biçimde ezdi. Onun için Recep Tayyip Erdoğan son derece milletini seven, milleti için ölümü göze alabilecek, çok değerli bir Türk milleti lideridir ve biz kendisi ile iftihar ediyoruz. Mesele Recep Tayyip Erdoğan meselesi değildir. Millete güveneceksiniz, hepimiz millete güveneceğiz, demokrasi böyle bir idarenin adı. Milletin seçtiğine güvenmez hale geldiğimiz zaman biz biteriz, o zaman darbeciler gelir, darbeci zihniyet gelir, onlar der ki; ‘Siz kimsiniz de seçeceksiniz? Siz ne anlarsınız? Ben bilirim. Silahı getirir koyarım ortaya ne dersem o olur’ der. Bu iş illa Recep Tayyip Erdoğan için yapılmıyor ki Recep Tayyip Erdoğan zaten Cumhurbaşkanı şu anda. Bu, ülkenin geleceğini şekillendirmek için yapılan bir referandum. Eğer insanlar Recep Tayyip Erdoğan’ın yanlış biri olduğunu düşünürlerse onu seçmezler, başka birini seçerler ona hepimiz saygı gösteririz. Biz, 249 şehit verdik ve beraber verdik bu şehidi artık senin şehidin benim şehidim diye mi konuşacağız? Ben o gece Erzurum’daydım, iki saatin içinde yüz bin kişi toplandı meydana. Bugüne kadar dünyanın en tehlikeli, en sinsi örgütü olarak örgütlenmiş bir yapıdan bahsediyoruz. Biz de bunların kusurlarını görüyorduk ufak tefek ama içimizden hiç kimse bunların böylesine eli kanlı bir örgüt olduğunu, böyle bir iş yapacağını önceden düşünmemişti” cevabını verdi.

Taşeron işçilerinin kadrosu ile ilgili soru üzerine de Bakan Akdağ, “Bu konu hükümetimizin önünde konuşuyoruz, çalışıyoruz. Verilmiş bir taahhüt var, bu yerine inşallah getirilecek. Kadroları ben vermiyorum, o işler Maliye Bakanlığının yürüttüğü işler ama neticede hükümetin ortak kararı” diye konuştu.



“12 BİN 500’ÜN ÜSTÜNDE KADRO ALABİLECEĞİMİZİ DÜŞÜNÜYORUM”

Bakan Akdağ, toplam 12 bin 500 personel alımı yapılacağı ile ilgili bir öğrencinin tekrar alım yapılıp yapılmayacağını sorması üzerine bu sene 16 bin 500 kişilik bir kadro alabildiğini belirterek, “Maliye Bakanı ile aram oldukça iyidir, kadroları bir alayım, bunları bir dağıtalım üstüne biraz daha kadro alabileceğimizi düşünüyorum. Şu anda Türkiye’de bizim istihdam edebileceğimizin çok üstünde sağlık mesleği diplomasına sahip insan oluştu. Önemli bir bölümü lise diploması kalanı üniversite ön lisans veya lisans. Bu okullara alınan öğrenci sayısını azaltmaya çalışıyorum. Ortada büyük bir kitle oluştu, sayısal olarak önemli bir rakam var. Sağlık Meslek Lisesi mezunlarının kolayca üniversiteye girmelerini sağlayacak bir takım yöntemler geliştirmeliyiz. Böylece size iş bulma imkanımız artar. İnşallah bu 12 bin 500’ün üstünde kadro alıp şansınızı arttırabiliriz” açıklamasını yaptı.

“HAKİMİYET ATFEDECEKSEK BUNU MİLLETE VERMEK GEREKİYOR”

Bakan Akdağ, değişecek olan anayasa maddeleri ile ilgili sorulan sorular üzerine de şunları kaydetti:

“HSYK üyelerinin 4’ünü cumhurbaşkanı seçiyor, 2’si Adalet Bakanı ve müsteşarı, geri kalan 7’sini Meclis seçiyor. Bugüne kadar sanki en doğruları onlar yaparmış düşüncesinden bir sıyrılmamız lazım. Neden YÖK atayacakmış? Milletin seçtiği Meclis’in ataması dururken YÖK’ün haddine miymiş HSYK’ya üye atamak? YÖK kendi işine gücüne baksın, eğitimini yapsın. Güncel siyasi şartlara bakarak bunları yargılamak ve konuşmak lazım. Hakimiyet atfedeceksek bunu millete vermek gerekiyor. Biz değil miyiz millet? Yarın seçmeyiz Recep Tayyip Erdoğan’ı olur biter niye bundan bu kadar korkuyoruz? Milletin hakimiyeti olduğu yerde milletin vereceği karardan korkulmaz. Milletin seçeceği Meclis’ten, o Meclis’in seçeceği hakimden savcıdan, kurul üyelerinden korkulmaz. Eğer milletin iradesinin dışında, dolayısıyla meritokrasinin vereceği bir yargı hiçbir zaman adil olamaz, beni yargılamaya da hakkı olamaz. Başkan yardımcısı sayısı ne olabilir? Mesela Sayın Kılıçdaroğlu diyor ki; ‘Bin 500 kişi başkan yardımcısı yaparsa ne yapacağız?’ yapabilir, eline büyük yetkiler aynı zamanda da sorumluluklar verdiğimiz bir Cumhurbaşkanı bırakalım bin 500 kişi seçsin de bir bakalım ondan sonra biz onu ne yapıyoruz? Bir daha onu siyaset sahnesinden silmiyor muyuz? Kim yapar böyle bir şeyi? Herkesin kafasında şöyle bir şey var eninde sonunda Recep Tayyip Erdoğan seçilecek, milletin sevgisi bilindiği için. Bunları mı konuşacağız Allahlınızı severseniz? Şu oyunun farkında değil miyiz? Bir reklamcı getirdiler Şili’den, şunu önerdi; her gün milletin kafasını karıştıracak bir şey söyleyin işte kaç defa söyledik ya 18 yaşında milletvekili olursa 60-65 yaşına gelene kadar emekli olamıyorsun. Yalanla dolanla yürütülen bir kampanyanın peşine düştüler. Biz güçlü bir Türk devleri ve milleti için bir zemin oluşturuyoruz. Bu zemini oluşturalım ki yolumuza koşar adım devam edelim. Biraz endişelendi Almanyası, İtalyası, Hollandası da. İlk defa millet ayağa kalktı yürüyor, bunların kapılarında pespaye bir haldeydik biz ya. Neden Cumhurbaşkanı Mecliste topluyor, bu sistemin farklılığı burada. Eskiden alttan yukarı bir hükümet kuruyorduk. Milletvekillerini seçiyoruz, milletvekilleri kendi içlerinden çoğunluk partisi varsa bir genel başkan adayını oluşturuyorlar. Cumhurbaşkanı onu hükümet kurmakla görevlendiriyor, yani alttan yukarı milletvekillerinden oluşan bir hükümet etme sistemi var. Oysa şimdi biz bütün bu aşamaları geçiyoruz, başkanlık sisteminin özelliği bu, hükümet edecek kişiyi baştan cumhurbaşkanı olarak seçiyoruz. Burada asıl olan cumhurbaşkanlığının pozisyonu. Biz millet olarak cumhurbaşkanını seçiyoruz üstten o da altındakileri seçerek geliyor, böyle bir yapı var. Elbette Cumhurbaşkanı çağıracak, neden Bakanlar Kurulu çağırsın? Çünkü biz yetkiyi cumhurbaşkanına verdik.”

Milli ilaç ve tıbbi cihaz alanlarındaki çalışmalara ilişkin ise Bakan Akdağ, gelecek 5 yıl içinde 4 milyar liralık ilaç, 4 milyar liralık da tıbbi cihazı yerlileştireceklerini, bu konuda yoğun bir şekilde çalıştıklarını söyledi.



(Goncagül Özcan - Fatih Erdoğan /İHA)
Kaynak: İHA