Aşut Açıklaması 'İhracat Bir Önceki Yılın Ocak Ayına Göre Yüzde 30 Arttı'

İçel Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Şerafettin Aşut, ekonomide olumlu sonuçları yavaş yavaş almaya başladıklarını belirterek, "Ocak 2016’da 103 milyon dolar olan İçel firmaları ihracatı, 2017 Ocak ayında yüzde 29’luk bir artışla 133 milyon dolara çıktı. İçel hinterlandındaki ihracat 2016 Ocak ayında 542 milyon dolar iken yine yüzde 30 artışla İçel hinterlandı ihracatı 2017 Ocak ayında 703 milyon dolar oldu" dedi.

Aşut Açıklaması 'İhracat Bir Önceki Yılın Ocak Ayına Göre Yüzde 30 Arttı'
MTSO Başkanı Aşut, uzun süredir işlerine odaklanmaları gerektiği konusunda uyarılarda bulunduklarını söyledi.

Sanal ve siyaset gündeminin peşinde koşturmak yerine, iş dünyasının ekonomiye odaklanması gerektiğini belirten Aşut, "Çok şükür bunun olumlu sonuçlarını da yavaş yavaş da olsa almaya başlıyoruz. Küresel ve bölgesel sorunlara rağmen, ekonomik ve siyasal problemlere rağmen İçel olarak engellere kızmadan, zorluklar karşısında şikayet eden bir kent olmadan, umutla işimize, üretimimize, ihracatımıza ve toplumsal huzurumuz olan iş ve aşımıza odaklanmaya çalışıyoruz. Son yayınlanan 2017 Ocak ayı ekonomik bültenindeki göstergeleri bir önceki yılın 2016 Ocak ayı ile karşılaştırdığımızda bu olumlu gidişi görebiliyoruz. Öncelikle ihracat rakamlarımıza baktığımızda Ocak 2016’da 103 milyon dolar olan İçel firmaları ihracatının 2017 Ocak ayında yüzde 29’luk bir artışla 133 milyon dolara çıktığını görüyoruz. Aynı paralel artışı İçel hinterlandında da görüyoruz. İçel hinterlandındaki ihracat 2016 Ocak ayında 542 milyon dolar iken yine yüzde 30 artışla İçel hinterlandı ihracatı 2017 Ocak ayında 703 milyon dolar olmuş. Yani İçel yine ihracat rakamları ithalatını aşan, yani cari açığı olmayan, üreten ve ihracat yapan, istihdam eden bir kent olmaya devam etmiş" dedi.

İçel ihracatında dış ticaretin sektörel dağılımına bakıldığında Ocak 2017’de tarım ve ormancılığın ilk sırada yer aldığını vurgulayan Aşut "İmalat sanayi ikinci sırada yer almış, balıkçılık ve madencilik ise arkasından gelmiştir. İçel firmalarının dış ticaret istatistiklerinde ülke gruplarına baktığımızda Asya ülkelerinin birinci ihracat pazarımız olduğunu görüyoruz. İkinci sırada AB pazarı, üçüncü sırada diğer Avrupa ülkeleri, dördüncü sırada Afrika ve beşinci sırada ise Amerika pazarı var. Özellikle Kuzey Amerika ve Güney Amerika pazarı daha çok tanıtım yapmamız gereken, daha çok iletişim kurmamız gereken karlı pazarlar. İçel iş dünyası olarak bu pazarlarda daha çok yer almalıyız. Kutup bölgelerine bile ihracat yapabilen bir İçel’in Amerika pazarında olmaması düşünülemez. Afrika ise diğer önemli bir pazarımız. Potansiyeli çok büyük bir pazar. Arap Baharı ile akamete uğrayan bir süreç var ama bu pazarlarda daha çok çalışarak etkinliğimizi arttırabiliriz. Yeni pazarlara gözünü dikmeyen bir dış ticaret sektörü ayakta kalamaz. Garanti pazar diye bir şey yok. En güçlü pazarlar bile bir gün sıkıntıya girebiliyor. Turizmde ve yaş sebze ve meyvede Rusya ile yaşanan bir sıkıntı birden bire bu sektörleri ciddi yaralamıştı. Bu kötü örneği unutmamak ve pazar çeşitliliğini sağlam tutmak zorundayız" ifadelerini kullandı.

Üretim göstergelerinden bir tanesinin de enerji tüketimi olduğunun altını çizen Aşut, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"İçel-Tarsus Organize Sanayi Bölgemizde enerji tüketimi son üç yılın aynı ayının üzerinde bir artış göstermiştir. Doğalgaz tüketimi ise geçen yılın aynı ayına göre artış trendindedir. Bu da sanayi üretiminin arttığını göstermektedir. Sanayi üretimi dendiğinde, katma değer yaratmak konusu ortaya çıkmaktadır. Çünkü MTSO olarak son 8-10 senedir sürekli katma değer yaratmanın yollarını arıyoruz, yüksek teknolojili bir hizmet, üretim ve ticaretin yollarını bulmaya çalışıyor, bu noktada dünyadaki tüm yenilik ve trendleri izliyoruz, uyguluyoruz. Sanayi 3.0 ve internet odaklı, ICT-Bilgi ve İletişim Teknolojilerinin merkez olduğu yeni sanayi devrimini kucaklamaya çalışırken, karşımıza sanayi 4.0 çıkıverdi. Bundan önceki tüm sanayi devrimlerini ıska geçen, hatta senelerce arkasında kalan Türkiye ve Türk toplumu, bu sefer ilk kez bir endüstri devriminin içinde buluverdi kendini. Bu sefer başından yakaladık ve bu fırsatı kaçırmamalıyız dedik ve MTSO olarak bu konunun öncüsü olmaya, farkındalık yaratmaya çalıştık. Teknoparkımızla, Tedarik Zinciri Test ve Ar-Ge Merkezi gibi tersine mühendisliğin, 3-D yazıcı ve tarayıcının olduğu laboratuvarımızla, sürekli teşvik edici girişimci eğitimlerimizle, genç girişimcileri tetiklediğimiz, genç ve kadın girişimciler kurullarımızın etkin çalışmaları ile bugün İçel ileri teknoloji yoğunluğuna göre imalat sanayi verilerinde Ocak 2016’ya göre neredeyse yüzde 100 bir artış sağlamıştır. Evet, İçel firmalarının ihracatının hala yüzde 56.3’ü düşük teknolojili ürünlerdir ama bu seviye gittikçe azalmakta, yerini orta ve yüksek teknolojili ürünlere bırakmaktadır. 2016 Ocak ayında İçel firmalarının yüksek teknolojili ürün ihracatı tüm ihracat içinde yüzde 1.8 iken, 2017 Ocak ayında bu rakam yüzde 3.2 olarak gerçekleşmiştir. Belki çok yüksek bir rakam gibi gelmeyebilir ama bu çok umut veren bir gelişmedir ve çok önemlidir."

Bu çalışmaları sürdürür, bilgiyi, sanayiyi 4.0’ı üretim felsefesine entegre edebilirlerse o zaman gerçek refahı yakalayacaklarını ifade eden Aşut, "Aksi takdirde düşük teknolojili üretimle işin hamallığını yapan bir kent oluruz. Bunun da sürdürülebilir bir yanı yoktur. Bu noktada İçel üniversitelerimizin acilen sanayi 4.0’a yönelik yüksek lisans, doktora programları açması, mühendislik müfredatının buna göre revize edilmesi ve inter-disiplin çalışmaların başlaması gerekmektedir. Sonuçta tüm bunları yapacak olan şey insandır. Bu vasıflı insan kaynağını ortaya çıkaracak şey ise eğitimin bilim temelli yeniden yapılandırılmasıdır. Ezberci değil, sorgulayan, yaratıcılılığı arttıran, içinde sanatın ve tasarımın olduğu, yazılım eğitiminin ilkokulda verildiği beceri temelli bir eğitim sistemi kurgulanmalıdır. MTSO olarak bu konularda çözümün bir parçası olmaya 2017’de de devam edeceğiz. Bunları kentimizin ve ülkemizin gerçek gündemi yapmaya devam edeceğiz. Dünya hızla değişiyor. Teknoloji hızla değişiyor. Buna bağlı eğitim sitemi, üretim, hatta pazarlama ve hizmet şekilleri de değişiyor. Yeni bir girişimci, yeni bir mavi yakalı profili doğuyor. Yeni meslekler ortaya çıkarken, her yıl birçok meslek yok oluyor. Bu değişimi yakalamak zorundayız. Çünkü şunu çok iyi biliyoruz ki, ’Derisini değiştirmeyen yılan yok olur" dedi.

Kaynak: İHA