'Zebadani'de İnsanlar Yaprak Yiyerek Hayatta Kaldı'

Zebadani yerel meclisi başkanı elTinevi: 'Kuşatmanın en zor günlerinde, Zebadani'de insanlar yaprak ve ot yiyerek hayatta kaldı.''İnsanlar açlıkla mücadele etmeye başladı. Yeterli besin ve tıbbi malzeme olmadığından ölmeye başladılar. Ablukanın son günlerinde açlık nedeniyle ölenlerin sayısı 350'ye çıktı' Komutan Ebu Sariye: 'Bizleri anlaşmayı kabul etmeye iten ana sebeplerin başında, uzun süren savaşın ardından mühimmatımızın, gıda ve temel ihtiyaçların yanı sıra tıbbı malzemenin bitmesi geliyor' 'Ayrılırken kente geri döneceğimize yemin ettik. İnşallah en yakın zamanda geri döneceğiz'

Suriye'de Beşşar Esed rejimi ve muhalifler arasında imzalan tahliye anlaşması kapsamında Şam'ın Zebadani ilçesinden çıkarılan sivil ve askeri yetkililer, kuşatma sırasında halkın yaşadığı açlık ve insani koşulların zorluğunu anlattı.

Suriye'de kuşatma altındaki bölgelerden tahliyeler için Esed rejimi ve askeri muhalifler arasında imzalanan anlaşma çerçevesinde 19 Nisan'da başkent Şam'da muhaliflerin kontrolündeki Zebadani tamamen boşaltılmıştı. Tahliyelerin tamamlanmasıyla muhalifleri taşıyan konvoy, başkent Şam'dan hareket ederek, Suriye'nin kuzeyinde muhaliflerin kontrolündeki İdlib'e gelmişti.

İdlib'teki AA muhabirine konuşan Zebadani yerel meclis başkanı Cemil el Tinevi, abluka altındaki zor günlerine ve tahliye sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Tinevi, 'Hizbullah ve diğer Şii milisler, Zebadani'yi Temmuz 2015'te kuşatmaya başladı. Bunun sonucunda ilçede yıkımlar, ölümler ve açlık baş göstermeye başladı. İnsanlar açlıkla mücadele etmeye başladı. Yeterli besin ve tıbbi malzeme olmadığından insanlar ölmeye başladı.' dedi.

Kuşatmanın başlamasıyla çok zor bir dönem yaşadıklarının altını çizen Tinnevi, 'Kuşatmanın en zor günlerinde, Zebadani'de insanlar yaprak ve ot yiyerek hayatta kaldı.' diye konuştu.

Tinnevi, kuşatmadan üç ay sonra insani yardımların kente girdiğini hatırlatarak, '(2015'te) Dağıtılan yardımlarda, kişi başına iki kilo gıda yardımı düştü. Bu, insanların sadece üç aylık ihtiyaçlarını gördü. Bu süre içerisinde halk açlıkla mücadele etmeye devam etti. İnsanlar artık ayakta duramaz halef gelmişti.' ifadelerini kullandı.

2015 yılının sonlarında ikinci yardım kafilesinin ilçeye girdiğine işaret eden Tinnevi, 'Yardımlar çok azdı ve belli gıda ürünlerinin girişine izin veriliyordu. Örneğin şeker, pirinç ve bazı gıdaların girişine izin verildi. Bu durum maalesef düzensiz beslenmeye ve sağlık sorunlarına yol açtı. Hastalıklar ortaya çıkmaya başladı. Ablukanın son günlerinde açlık nedeniyle ölenlerin sayısı 350'ye çıktı.' dedi.

Abluka dönemindeki sağlık sorunlarına ilişkin Tinnevi, 'İlçede doktor yoktu, ilaç bulunamıyordu. Bu sıkıntılar insanları daha da yordu. Bu zor şartlar yüzünden insanlar ayakta duramaz oldu.' değerlendirmesinde bulundu.

Tinnevi, ilçede tanık olduğu bir annenin dramını anlatarak, 'Abluka sırasında bir anne doğum yapıyor, ama yavrusu sadece yirmi gün hayatta kalabildi. Annenin kanı azdı ve yetersiz beslendiğinden çocuğunu emzirecek sütü kalmamıştı. Bebek açlıktan öldü.' ifadesini kullandı.

'Tahliye anlaşmasının imzalanmasıyla ablukada mahsur kalan siviller bunu kurtuluş umudu olarak gördü.' diyen Tinnevi, varılan anlaşmayı hayata yelken açan bir kurtuluş gemisine benzetti.

Tinnevi, anlaşmaya katkıda bulunan askeri muhaliflere teşekkür ederek, 'Allah'ın izniyle evlerimize yeniden döneceğiz.' dedi.

-'İlçeden ayrılırken evlerimize geri döneceğimize yemin ettik'

Zebedani ilçesindeki askeri komutanlardan Ebu Sariye de tahliyeyi kabul etmelerine şu ifadelerle açıklık getirdi:

'Bizleri anlaşmayı kabul etmeye iten ana sebeplerin başında uzun süren savaşın ardından mühimmatımızın, gıda ve temel ihtiyaçların yanı sıra tıbbi malzemelerin bitmesi geliyor.'

Zebadani'nin rejimin kontrolünden çıkan ilk bölge olduğunu hatırlatan Ebu Sari, 'Tahliye anlaşmasına varıldıktan sonra kentimize yönelik abluka arttı, yiyecek neredeyse tükenmek üzereydi. Açlık çok zor bir durumdu. Hayatta kalmak için ot ve bozulmuş gıdaları yedik.' dedi.

Ebu Sariye, ilçeden ayrılmanın çok zor olduğunu vurgulayarak, 'Burası için canımızdan vazgeçtik, çok sayıda şehit verdik. İlçeden ayrılırken evlerimize geri döneceğimize yemin ettik. İnşallah en yakın zamanda geri döneceğiz.' diye konuştu.

Kaynak: AA