'Vatandaşlık İptali Söz Konusu Değil'
Ülkede ikili anlaşmalar dışında çifte vatandaşlığa izin verilmezken, Türklere ait olduğu iddia edilen gayriresmi seçmen listeleri üzerinden Türklerin Avusturya vatandaşlığından çıkarılmasının mümkün olmadığı belirtildi Avusturya Cumhurbaşkanı Van der Bellen, bir kişinin çifte vatandaş olmasında bir sakınca görmediğini dile getirdi Siyaset bilimci ve yazar Ertuğrul: 'Avusturya’daki politikacılar ülkesinde yaşayan insanların gerçeğinden ya bihaberler ya da görmezden geliyorlar. Ancak bu sonuçlar şunu gösteriyor, artık 30 yılı aşkın bir süredir yapılan yanlış politikalardan vazgeçilmesi gerekiyor. Ve bu yüzde 73’ü de kapsayacak tutarlı politikaların hayata geçirilmesi gerekiyor'
AŞKIN KIYAĞAN - İkili anlaşmalar dışında çifte vatandaşlığa izin verilmeyen Avusturya’da, Türklere ait olduğu iddia edilen ve resmi makamlarca dikkate alınmayan gayri resmi seçmen listeleri, yasa dışı çifte vatandaşlık tartışmalarını tekrar gündeme getirdi.
Türk toplumunda tedirginliğe neden olan yasa dışı çifte vatandaşlık konusuyla ilgili Avusturyalı resmi makamların açıklamaları, seçmen listelerine ilişkin yapılan yorumların yersiz olduğunu ortaya koyuyor.
Avusturya’da ikili anlaşmaların dışında çifte vatandaşlığa izin verilmezken, ebeveynlerden birinin Avusturya diğerinin ise farklı bir ülke vatandaşı olması durumunda, çocukların çifte vatandaş olmalarına müsaade ediliyor.
Ülkede, Türkiye’de yapılan cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi halk oylaması sürecinde başlayan çifte vatandaşlık tartışmaları, referandumun ardından Türk seçmene ait olduğu iddia edilen seçmen listeleri üzerinden devam ediyor.
Aşırı sağcı Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ), Türkiye karşıtı bazı grup ve kişilerden elde ettiği gayri resmi seçmen listeleri üzerinden, 300 bine yakın Türk kökenli vatandaşını hedef tahtasına koyuyor.
Avusturya’da zaman zaman tartışmalara neden olan yasa dışı çifte vatandaşlık konusu, neredeyse hiçbir konuda uzlaşamayan aşırı sağcı FPÖ ve liberal söyleme sahip Yeşiller Partisinin ortak gündemi haline geldi.
Yetkililer tarafından gayri resmi olduğu gerekçesiyle dikkate alınmayan listeler, Türk toplumuna yönelik gerçek dışı bir algının oluşturulması için bazı basın kuruluşları ve sosyal medya tarafından oldukça kullanışlı bir araca dönüştü.
- “Bir kişinin çifte vatandaşlığa sahip olmasında bir sakınca görmüyorum”
Avusturya Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen, Devlet Televizyonu ORF’ye verdiği bir mülakatta, son günlerde ülkede tehdit unsuru haline gelen çifte vatandaşlık konusuna ilişkin, “Bir kişinin çifte vatandaşlığa sahip olmasında bir sakınca görmüyorum. Bu durumun Avusturya devletine zarar vereceğini de düşünmüyorum.' değerlendirmesinde bulundu.
- Gayri resmi seçmen listelerinin bir yaptırım gücü yok
İçişleri Bakanı Wolfgang Sobotka da gündemi meşgul eden söz konusu listelerin gayri resmi olduğunun altını çizerek, ülkede güvenlik sorununun çifte vatandaşlıktan daha önemli olduğunu vurguladı.
Göç, Vatandaşlık ve Nüfus İşleri Dairesi yetkilisi Barbara Reinwein, konuya ilişkin Kurier gazetesine verdiği demeçte, tartışmalara neden olan listelerin orijinal olup olmadığının yetkililer tarafından tespit edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Reinwein, bir kişinin Avusturya vatandaşlığını aldıktan sonra tekrar Türk vatandaşlığına geçtiğine dair resmi kurumların beyanı olmadan yasa dışı çifte vatandaşlığın tespit edilemeyeceğini söyledi.
Gazetede yer alan bir diğer değerlendirmede de, hukuki olarak bir şahsın çifte vatandaş olduğuna dair yetersiz delillerle, Avusturya vatandaşlığından çıkartılmasının mümkün olmadığı bilgisine yer verildi.
Avusturya yasalarına göre, yasa dışı yollarla elde edilen seçmen listeleri tek başına bir anlam ifade etmezken, bir kişinin Türk vatandaşı olup olmadığının tespit edilebilmesi için Türk makamlarının bu durumu resmi bir evrakla ibraz etmesi gerekiyor.
-“AK Parti ile Avusturya’daki Türkler ciddiye alınmaya başlandı”
Avusturya’da İslam karşıtlığı üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan Siyaset Bilimci ve Yazar Sinan Ertuğrul, halk oylaması sonrası Avusturya'daki siyasi duruma ilişkin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, AK Parti dönemine kadar yurt dışında yaşan Türk vatandaşların sorunlarına yönelik elle tutulur hiçbir çalışmanın yapılmadığını kaydetti.
Ertuğrul, “AK Parti ile birlikte burada yaşayan vatandaşlar ciddiye alınmaya başlandı, dertleri ve sorunlarıyla ilgilenildi ve hatta kendi milletvekillerini çıkartabilecek duruma geldiler. Doğal olarak kendileriyle ilgilenen bir siyasetçinin olmasından mutlu oldular ve tercihte bulunurken bu durumu göz önünde bulundurdular.” şeklinde konuştu.
Türk seçmenin iradesi karşısında Avusturyalı politikacıların paniğe kapıldığını dile getiren Ertuğrul, “Avusturya’daki politikacılar ülkesinde yaşayan insanların gerçeğinden ya bihaberler ya da görmezden geliyorlar. Ancak bu sonuçlar şunu gösteriyor ki artık 30 yılı aşkın bir süredir yapılan yanlış politikalardan vazgeçilmesi gerekiyor ve bu yüzde 73’ü de kapsayacak tutarlı politikaların hayata geçirilmesi gerekiyor.” diye konuştu.
Ertuğrul, Türk toplumunun yaşadığı onca engele rağmen bulunduğu ülkeye uyum sağladığını belirterek, “Şu anda Avusturya ve Avrupa’da siyasete angaje olmuş bir Türk gençliği var. Bunlar bilgili, ekonomik durumu iyi ve yaşadığı ülkede kabul görmediği için öfkeliler. Bu gençlerin siyasi aktör olarak kabul edilmesi ve ülke için bir kazanım olarak görülmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Basında yer alan ve gerçeği yansıtmayan vatandaşlık iptalleri haberlerinin aksine, Türk konsolosluklarında herhangi bir yoğunluğun yaşanmadığı gözlemlenirken, vatandaşların gerçek dışı haberlere itimat etmemeleri isteniyor.
Kaynak: AA
Türk toplumunda tedirginliğe neden olan yasa dışı çifte vatandaşlık konusuyla ilgili Avusturyalı resmi makamların açıklamaları, seçmen listelerine ilişkin yapılan yorumların yersiz olduğunu ortaya koyuyor.
Avusturya’da ikili anlaşmaların dışında çifte vatandaşlığa izin verilmezken, ebeveynlerden birinin Avusturya diğerinin ise farklı bir ülke vatandaşı olması durumunda, çocukların çifte vatandaş olmalarına müsaade ediliyor.
Ülkede, Türkiye’de yapılan cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi halk oylaması sürecinde başlayan çifte vatandaşlık tartışmaları, referandumun ardından Türk seçmene ait olduğu iddia edilen seçmen listeleri üzerinden devam ediyor.
Aşırı sağcı Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ), Türkiye karşıtı bazı grup ve kişilerden elde ettiği gayri resmi seçmen listeleri üzerinden, 300 bine yakın Türk kökenli vatandaşını hedef tahtasına koyuyor.
Avusturya’da zaman zaman tartışmalara neden olan yasa dışı çifte vatandaşlık konusu, neredeyse hiçbir konuda uzlaşamayan aşırı sağcı FPÖ ve liberal söyleme sahip Yeşiller Partisinin ortak gündemi haline geldi.
Yetkililer tarafından gayri resmi olduğu gerekçesiyle dikkate alınmayan listeler, Türk toplumuna yönelik gerçek dışı bir algının oluşturulması için bazı basın kuruluşları ve sosyal medya tarafından oldukça kullanışlı bir araca dönüştü.
- “Bir kişinin çifte vatandaşlığa sahip olmasında bir sakınca görmüyorum”
Avusturya Cumhurbaşkanı Alexander Van der Bellen, Devlet Televizyonu ORF’ye verdiği bir mülakatta, son günlerde ülkede tehdit unsuru haline gelen çifte vatandaşlık konusuna ilişkin, “Bir kişinin çifte vatandaşlığa sahip olmasında bir sakınca görmüyorum. Bu durumun Avusturya devletine zarar vereceğini de düşünmüyorum.' değerlendirmesinde bulundu.
- Gayri resmi seçmen listelerinin bir yaptırım gücü yok
İçişleri Bakanı Wolfgang Sobotka da gündemi meşgul eden söz konusu listelerin gayri resmi olduğunun altını çizerek, ülkede güvenlik sorununun çifte vatandaşlıktan daha önemli olduğunu vurguladı.
Göç, Vatandaşlık ve Nüfus İşleri Dairesi yetkilisi Barbara Reinwein, konuya ilişkin Kurier gazetesine verdiği demeçte, tartışmalara neden olan listelerin orijinal olup olmadığının yetkililer tarafından tespit edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Reinwein, bir kişinin Avusturya vatandaşlığını aldıktan sonra tekrar Türk vatandaşlığına geçtiğine dair resmi kurumların beyanı olmadan yasa dışı çifte vatandaşlığın tespit edilemeyeceğini söyledi.
Gazetede yer alan bir diğer değerlendirmede de, hukuki olarak bir şahsın çifte vatandaş olduğuna dair yetersiz delillerle, Avusturya vatandaşlığından çıkartılmasının mümkün olmadığı bilgisine yer verildi.
Avusturya yasalarına göre, yasa dışı yollarla elde edilen seçmen listeleri tek başına bir anlam ifade etmezken, bir kişinin Türk vatandaşı olup olmadığının tespit edilebilmesi için Türk makamlarının bu durumu resmi bir evrakla ibraz etmesi gerekiyor.
-“AK Parti ile Avusturya’daki Türkler ciddiye alınmaya başlandı”
Avusturya’da İslam karşıtlığı üzerine yaptığı çalışmalarla tanınan Siyaset Bilimci ve Yazar Sinan Ertuğrul, halk oylaması sonrası Avusturya'daki siyasi duruma ilişkin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, AK Parti dönemine kadar yurt dışında yaşan Türk vatandaşların sorunlarına yönelik elle tutulur hiçbir çalışmanın yapılmadığını kaydetti.
Ertuğrul, “AK Parti ile birlikte burada yaşayan vatandaşlar ciddiye alınmaya başlandı, dertleri ve sorunlarıyla ilgilenildi ve hatta kendi milletvekillerini çıkartabilecek duruma geldiler. Doğal olarak kendileriyle ilgilenen bir siyasetçinin olmasından mutlu oldular ve tercihte bulunurken bu durumu göz önünde bulundurdular.” şeklinde konuştu.
Türk seçmenin iradesi karşısında Avusturyalı politikacıların paniğe kapıldığını dile getiren Ertuğrul, “Avusturya’daki politikacılar ülkesinde yaşayan insanların gerçeğinden ya bihaberler ya da görmezden geliyorlar. Ancak bu sonuçlar şunu gösteriyor ki artık 30 yılı aşkın bir süredir yapılan yanlış politikalardan vazgeçilmesi gerekiyor ve bu yüzde 73’ü de kapsayacak tutarlı politikaların hayata geçirilmesi gerekiyor.” diye konuştu.
Ertuğrul, Türk toplumunun yaşadığı onca engele rağmen bulunduğu ülkeye uyum sağladığını belirterek, “Şu anda Avusturya ve Avrupa’da siyasete angaje olmuş bir Türk gençliği var. Bunlar bilgili, ekonomik durumu iyi ve yaşadığı ülkede kabul görmediği için öfkeliler. Bu gençlerin siyasi aktör olarak kabul edilmesi ve ülke için bir kazanım olarak görülmesi gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Basında yer alan ve gerçeği yansıtmayan vatandaşlık iptalleri haberlerinin aksine, Türk konsolosluklarında herhangi bir yoğunluğun yaşanmadığı gözlemlenirken, vatandaşların gerçek dışı haberlere itimat etmemeleri isteniyor.