'Maalesef Bölgemiz Yangın İçinde Ve Hiçbirimiz Bunu Yok Sayamayız'

Dışişleri Bakanlığı Güney Asya Genel Müdürü Çorman: 'Maalesef bölgemiz yangın içinde ve hiçbirimiz bunu yok sayamayız” “Ülkelerimizin merkezinde bulunduğu coğrafya da bu değişim süreçlerinin etkilerini ve krizlerin yansımalarını yoğun bir şekilde yaşamakta ve hissetmektedir” “Bu (girişimci ve insani) anlayışla ülkemiz, bölgesel ve uluslararası düzeyde istikrar, güvenlik ve refah ortamının sağlanması için yapıcı ve etkin girişimlerde bulunmaktadır”.

Dışişleri Bakanlığı Güney Asya Genel Müdürü Büyükelçi Fazlı Çorman, küresel ve bölgesel sorunlara ilişkin, 'Maalesef bölgemiz yangın içinde ve hiçbirimiz bunu yok sayamayız.” dedi.

İran Araştırmaları Merkezi (İRAM) ile Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi (AYBÜ) tarafından düzenlenen, Kuzey Afrika, İran ve Türkiye'de siyasi, sosyal, iktisadi ve güvenlik sorunlarının ele alınacağı 'Kuzey Afrika, Türkiye ve İran'da Süreklilik ve Değişim Sempozyumu' başladı.

Çorman, sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, bu sempozyuma katılmaktan büyük memnuniyet duyduğunu belirterek, “Bu sempozyumu düzenleyen İran Araştırmaları Merkezi ile Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesine ayrıca katkılarından ötürü Stratejik Araştırmalar Merkezi (SAM) ve TİKA’ya (Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı) bu güzel faaliyete vesile oldukları için teşekkür ediyorum.” dedi.

Türkiye’nin yoğun bir dış politika gündemi olduğunu ve bu yoğun gündemin yorumlanmasında ve takibinde uzmanlarla bir araya gelerek görüş alışverişinde bulunmanın önemini vurgulayan Çorman, bu tür sempozyumları görüş alışverişi için bir fırsat olarak gördüğünü kaydetti.

“Bizim de bu sempozyumdaki sunum ve tartışmaları mesaimiz el verdiği ölçüde ilgiyle izleyeceğimizden ve yararlanacağımızdan şüpheniz olmasın.” diye konuşan Çorman, küresel, bölgesel ve Türkiye’nin İran’la olan siyasi ilişkileri hakkında değerlendirmelerde bulunacağını dile getirdi.

Çorman, dünyanın kapsamlı bir değişim ve dönüşüm sürecinden geçtiğinin altını çizerek, “Ülkelerimizin merkezinde bulunduğu coğrafya da bu değişim süreçlerinin etkilerini ve krizlerin yansımalarını yoğun bir şekilde yaşamakta ve hissetmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.

Dünyanın çeşitli yerlerinde çıkan siyasi ve toplumsal krizlerin küresel barış ve istikrarı tehdit ettiğini belirten Çorman, “(Bu krizler) Gündemlerimizi işgal ederek, dikkat ve enerjimizi kalkınma ve uluslararası ticaret gibi alanlara yoğunlaştırmamıza engel olmaktadır.” ifadesini kullandı.

Çorman, Türkiye’nin bugün hem çağın gerekleri hem siyasi ve ekonomik alanlarda artan imkan ve kabiliyetleri ölçüsünde dış politikasını girişimci ve insani anlayışı merkeze alarak yürüttüğünü vurgulayarak, “Bu anlayışla ülkemiz, bölgesel ve uluslararası düzeyde istikrar, güvenlik ve refah ortamının sağlanması için yapıcı ve ekin girişimlerde bulunmaktadır.” şeklinde konuştu.

Türkiye’nin devletler arası siyasi diyaloğun artırılması için somut adımlar attığına işaret eden Çorman, Türkiye’nin hedef ve arzusunun bölgesindeki halkların barış, demokrasi ve güvenlik içinde yaşaması olduğunu bildirdi.

Çorman, Türkiye’nin bu bağlamda yakın çevresiyle iş birliği sağlamak için çabaladığına dikkati çekerek, sorunların ise diyalog yoluyla çözülmesi için gayret ettiğini kaydetti.

Türkiye’nin dünyanın 17., Avrupa’nın ise 6. en büyük ekonomisi olduğunu dile getiren Çorman, Türkiye’nin aynı zamanda uluslararası platformlarda da aktif bir rol üstlendiğini ifade etti.

Çorman, Türkiye’nin bulunduğu noktaya çalışarak geldiğinin altını çizerek, “Dünya’nın en fazla mülteci barındıran ülkesiyiz.” dedi.Türkiye’nin aynı zamanda dünyanın en cömert donör ülkelerinden olduğunu vurgulayan Çorman, “Maalesef bölgemiz yangın içinde ve hiçbirimiz bunu yok sayamayız.” şeklinde konuştu.

Türkiye ve İran’ın halihazırda bölgeyi saran terörizm, ötekileştirme ve aşırıcılık gibi sorunların aşılmasında önemli bir rol oynadığını belirterek Çorman, Türkiye’nin bu sebeple İran ile olan ilişkilerin geliştirilmesine önem atfettiğini kaydetti.

“Suriye bağlamında yürütülen Astana görüşmeleri bu irademizin bir göstergesidir.” diyen Çorman, ayrıca bunun tüm dünyaya Türkiye’nin bölgesel sorumluluklarını yerine getirdiğini gösterdiğini söyledi.

Çorman, Türkiye ve İran’ın bölgesel konulara bakışının bazen ortak, bazen ise farklı olduğuna dikkati çekerek, tarihi ve köklü ilişkilere sahip olan iki ülkenin farklılıklara rağmen birbirini dinlemeyi ve anlamayı başarabildiğini dile getirdi.

Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Milli Mücadele Yerleşkesi'nde düzenlenen uluslararası sempozyumda, İran-Arap ilişkileri, İran-Türkiye ilişkileri, Türkiye-Kuzey Afrika ülkeleri ilişkileri, güvenlik, ekonomi, sosyoloji, medya, çevresel sorunlar, terörizm, sosyal güvenlik, genç işsizliği ve beyin göçü gibi konular Cezayir, Fas, Mısır, Libya, Tunus, Sudan, Moritanya, Türkiye, İran ve Avrupa'dan, 200'e yakın araştırmacı tarafından ele alınacak.

Kaynak: AA