Özel Çocukların Fatma Annesi

Otizmli iki çocuğunun eğitimi için ailesini ve akrabalarını geride bırakarak Bartın'dan Antalya'ya gelen Fatma Kayran, 170'e yakın otistik çocuğun gönüllü annesi oldu Kayran: 'Otizmli annesi olduğumuz için diğer çocukları da iyi anlıyoruz. Oradaki bütün çocukları kendi evladım gibi sahipleniyorum'

MUSTAFA ÇİFTÇİ - Otizmli çocuklarının daha iyi bir eğitim alması için Bartın'dan gelerek Antalya'ya yerleşen 41 yaşındaki Fatma Kayran, çocuklarının gittiği okulun servisinde 170'e yakın otizmli çocuğa gönüllü annelik yapıyor.

Kayran, Bartın'da dünyaya getirdiği ve 'Benginur' adını verdiği kızına bir süre sonra otizm teşhisi konulmasının ardından ne yapacağı konusunda araştırmalar yaptı. İyi bir eğitimle çocuğunu kazanabileceğini öğrenince 'dünyanın en kıymetli mücevherinin kendisine verildiğini' düşünen, doğuştan gelen ya da yaşamın ilk üç yılında ortaya çıkan karmaşık bir gelişimsel bozukluk olan 'otizm'e karşı mücadele vermeye başlayan Kayran, bu süreçte yeniden hamile kaldığını öğrendi.

Kayran'ın 'Egemen' adını verdiği oğluna da otizm teşhisi konuldu. Bu arada eşinden ayrılan Kayran, 4 yıl önce annesi ve babasına 'Tatile gideceğim' diyerek Antalya'ya yerleşti. Fatma Kayran, çocuklarını da Ramazan Hatice Savaş Otistik Çocuklar Eğitim Merkezine gönderdi. Fatma Kayran, bu süreçte, haftanın 5 günü okulun servis aracında çalışmaya başlayarak, otizmli çocukların 'gönüllü annesi' oldu.

- 'Otizmi bilmiyorsun, çocuğuna konduramıyorsun'

Evlatları için başladığı yolculukta diğer otizmli çocuklara da kol kanat geren Kayran, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 10 yıl önce eşinden ayrıldığını ve iki çocuğunun eğitimi için bir valizle her şeyini arkada bırakarak Antalya'da yeni bir hayata başladığını söyledi.

İlk çocuğu Benginur'a 12 aylıkken otizm teşhisi konulduğunu ifade eden Kayran, 'Kızım dokuz aya kadar normaldi sonra birden değişti. Normal çocuklar gibi değildi daha çok içine kapandı. Konuşamamaya başladı, konuşamayınca da hırçınlaştı. 1 yaşına geldiğinde artık bir şeylerin farklı olduğunu düşündük. Otizmi bilmiyorsun, çocuğuna konduramıyorsun. Otizmi 'Doktor, ilaç verecek, iyileşecek' diye düşündüm. Sonra otizmin gün geçtikçe ne kadar zor olduğunu hayatıma ne kadar girdiğini fark ettim.' dedi.

Teşhis konulduktan sonra çocuğuna nasıl davranması gerektiği konusunda araştırmalar yaptığını belirten Kayran, Bartın ve Ankara'da çocukları için eğitimlere ve seminerlere katıldığını söyledi.

- 'Valizimi toplayıp çocuklarımın eğitim için Antalya'ya geldim'

Kırsal kesimde yaşadığı için zorlandığını anlatan Kayran, otizmin ne olduğunu önceden bilmediğini ifade ederek, şöyle devam etti:

'Sonra kendimi eğitmeye başladım. Yetişemediğim yerde ailem destek oldu. Valizimi toplayıp, her şeyimi bırakıp Bartın'dan Antalya'ya geldim. Zorlandığım zamanlar da oluyor ama mücadeleye devam diyorum. Çocuklarım ayaklarının üzerinde ne kadar durabiliyorsa o benim karım. Gözümü kapatmadan onlar kendilerine bakabilsinler istiyorum. Birilerine muhtaç olmak kötü bir şey.'

Oğlunun kimseye ihtiyaç duymadan otobüse binip işine gideceği günleri özlemle beklediğini dile getiren anne Fatma Kayran, şunları kaydetti:

'Antalya'ya ilk geldiğimde sadece çocuklarım için çalıştım. Çalışmak aklımın ucundan bile geçmiyordu. Çocuklarımla okula gidip gelirim diye düşündüm. Sonra çocuklarımın eğitim gördüğü okulda gönüllü annelik yapabileceğim söylendi. Zaten sürekli çocuklarımın yanındayım, ben de kabul ettim. Şu an 170'e yakın çocuğa gönüllü annelik yapıyorum. Bunu sadece ben yapmıyorum başka arkadaşlarım da var. Otizmli annesi olduğumuz için diğer çocukları da iyi anlıyoruz. Oradaki bütün çocukları kendi evladım gibi sahipleniyorum. Bana, 'Anne, abla, teyze' diyorlar, çok hoşuma gidiyor. 08.30-09.00 gibi işim başlıyor. Çocukları evlerinden servisle alıyoruz daha sonra okula geçiyoruz. Okulda 14.00'e kadar eğitim alıyorlar sonra yine evlerine bırakıyoruz.'
Kaynak: AA