Bakan Akdağ, Erzurumlularla Buluştu
Sağlık Bakanı Akdağ: 'Gezi'yi, 15 Temmuz'u yapanlar, 40 senedir memleketimizde on binlerce cana kıyan PKK'lı katiller, şimdi bunların hepsi bir araya geldi. Bize diyorlar ki 'hayır' diyenleri, bunlarla bir tutmayın. Bir tutmayız, haşa. Herkesin özgür iradesi var, isteyen 'hayır' der isteyen 'evet' der. Herkesin aklı var, vicdanı var, neye 'hayır' neye 'evet' diyeceğine, kendisi karar verir. Ama insan biraz da kimle arkadaşlık yaptığına, kiminle yola düştüğüne, yiyip içtiğine bakmaz mı?' 'Biz 15 Temmuz'u unuttuk mu ki 'hayır' diyeceğiz. Nasıl diyebiliriz? Biz, o geceyi unutamayız. Şimdi aramızda dolaşıp mağduriyet edebiyatı yapanlar var. Biz o geceyi unutur, o mağduriyet edebiyatı yapanlara kanarsak, Allah bizden hesap sorar'
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, 'Gezi'yi, 15 Temmuz'u yapanlar, 40 senedir memleketimizde on binlerce cana kıyan PKK'lı katiller, şimdi bunların hepsi bir araya geldi. Bize diyorlar ki 'hayır' diyenleri, bunlarla bir tutmayın. Bir tutmayız, haşa. Herkesin özgür iradesi var, isteyen 'hayır' der isteyen 'evet' der. Herkesin aklı var, vicdanı var, neye 'hayır' neye 'evet' diyeceğine, kendisi karar verir. Ama insan biraz da kimle arkadaşlık yaptığına, kiminle yola düştüğüne, yiyip içtiğine bakmaz mı?' dedi.
Çekmeköy Nikah Sarayında düzenlenen 'Erzurumlular Büyük Buluşması' programında konuşan Akdağ, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminde, iki saat içinde Erzurum Cumhuriyet Caddesi'nde, 100 bini aşkın kişinin toplandığını anlatarak, o gün Nene Hatun'un kim olduğunu, milli mücadeleyi başlatan şehrin hangisi olduğunu anladığını söyledi.
O gün o meydanda parti ayrımı olmaksızın, herkesin yüreğinin beraber attığını dile getiren Akdağ, 'O gece, biz çağırmadık, Fakirullah Hoca da bizimle beraberdi. Cumhuriyet Caddesi'nde, Emniyet Müdürlüğü'nün balkonuna o gece, Fakirullah Hoca da Veli Hoca da geldi. Onlar da birer dua etti.' diyerek, salondakilere Veli Hoca'nın ettiği duayı dinletti.
Bakan Akdağ, 15 Temmuz'da Erzurum'da 100 bini aşkın vatandaşın dua ettiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
'Gözlerimiz yaşlıydı ve kararlıydık. Ne bu memleketi, o FETÖ hainine bırakacaktık, ne de Recep Tayyip Erdoğan'ı kimseye yedirecektik. O gün yüzlerce genç, kendilerine kimse öğretmediği, talimat vermediği halde, bir ellerinde Rabia selamı, öbür ellerinde bozkurt selamıyla bizi karşıladı. Onlar bize dedi ki 'Eğer iş memleket, millet meselesiyle eğer iş devletse, eğer iş vatanın bütünlüğüyse, bizim birbirimizden ayrımız, gayrımız olmaz'. İşte bunun içindir ki sayın Devlet Bahçeli, Milliyetçi Hareket Partisinin Genel Başkanı, Başbakanımız Binali Yıldırım ile bir araya geldi, önünüze bir referandum getirdi. Ben Erzurum'dan şunu biliyorum, benim hemşehrilerimin en aşağı yüzde 80'i, bu referanduma 'evet' diyor. Ama gönlüm diyor ki bu niye yüzde 90, yüzde 100 olmasın. Biz 15 Temmuz'u unuttuk mu ki 'hayır' diyeceğiz. Nasıl diyebiliriz? Biz, o geceyi unutamayız. Şimdi aramızda dolaşıp mağduriyet edebiyatı yapanlar var. Biz o geceyi unutur, o mağduriyet edebiyatı yapanlara kanarsak, Allah bizden hesap sorar.'
- '16 Nisan'da bir kere daha tarih yazmaya var mısınız?'
Sağlık Bakanı Akdağ, 15 Temmuz darbe girişiminde şehit olan Erzurumlu 23 yaşındaki Oğuzhan Yaşar'ın 19 gün Ankara'da bir hastanede mücadele ettiğini, 19. günde şehadet şerbeti içtiğini anlattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Yaşar ailesini ziyaret ettiklerini, taziyede bulunduklarını aktaran Akdağ, ailenin acısını paylaşmaya çalıştıklarını kaydetti.
Akdağ, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın böyle zamanlarda çok hassas olduğunu dile getirerek, 'Sonra Cumhurbaşkanımız bana dedi ki 'İnelim Oğuzhan'ı morgda ziyaret edelim.' İndik. O Oğuzhan'ı biz yattığı hastanede içine koyacak tabut bulamadık, sığdıramadık. Bir babayiğitti. 23 yaşında bir fidandı. Ben, onun anası ve babasıyla beraber Erzurum'a gittim. Bir kere o ailelerle beraber oturun, o mağduriyet edebiyatı yapanların yüzlerine o mağduriyeti çarparsınız. Öyle babayiğitlerdi hepsi, seçilmiş insanlardı. O 249 şehit ve aileleri seçilmiş insanlardı ama onlar olmasaydı, biz bugün ailelerimizle burada bugün bulunamazdık. Rabbim hepsinden razı olsun.' ifadelerini kullandı.
Sağlık Bakanı Akdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Gezi'yi, 15 Temmuz'u yapanlar, 40 senedir memleketimizde on binlerce cana kıyan PKK'lı katiller, şimdi bunların hepsi bir araya geldi. Bize diyorlar ki 'hayır' diyenleri bunlarla bir tutmayın. Bir tutmayız, haşa. Herkesin özgür iradesi var, isteyen 'hayır' der isteyen 'evet' der. Herkesin aklı var, vicdanı var, neye 'hayır' neye 'evet' diyeceğine kendisi karar verir. Ama insan biraz da kimle arkadaşlık yaptığına, kiminle yola düştüğüne, yiyip içtiğine bakmaz mı? Bakın şimdi bir taraftan Kemal Kılıçdaroğlu, olabilir. Ana muhalefet partisinin genel başkanı. Onun yanında HDP. Peki HDP'nin arkasında kim var? PKK yok mu? Bir kimse, bugün HDP'nin arkasında PKK'nın olduğunu inkar edebilir mi? Edemez. Onların yanında kim var? FETÖ hainleri. Milliyetçi Hareket Partisinin de içine sızmaya çalışan, bu işe muhalefet edenleri fonlayan, destekleyen, para sağlayan, şu anda onlar. Peki, Kılıçdaroğlu, yanında HDP, arkasında PKK, onların yanında FETÖ. Hepsinin en arkasında kim var? Almanya yok mu? Hollanda, İsviçre yok mu? Biz Erzurumlular olarak, bunların durduğu yerde durabilir miyiz? Elbette durmayacağız. Bunların yanında durmamaya, bunlara rağmen, 16 Nisan'da bir kere daha tarih yazmaya var mısınız?'
İkameti Erzurum'da olup İstanbul'da bulunan ya da tam tersi olan vatandaşlara oyunu gidip kullanması gerektiğini vurgulayan Akdağ, 'Biz, o Gezi'de İstanbul'u yakıp yıkanlara, 15 Temmuz'da kafamızdan aşağı uçaklarla, helikopterlerle bomba yağdıranlara, tankların namlularını üstümüze doğrultanlara inat, sandıkları 'evet' ile dolduracak Erzurumlu dadaşlarız. Allah'ın izniyle bunu hep birlikte yapacağız.' değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA
Çekmeköy Nikah Sarayında düzenlenen 'Erzurumlular Büyük Buluşması' programında konuşan Akdağ, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişiminde, iki saat içinde Erzurum Cumhuriyet Caddesi'nde, 100 bini aşkın kişinin toplandığını anlatarak, o gün Nene Hatun'un kim olduğunu, milli mücadeleyi başlatan şehrin hangisi olduğunu anladığını söyledi.
O gün o meydanda parti ayrımı olmaksızın, herkesin yüreğinin beraber attığını dile getiren Akdağ, 'O gece, biz çağırmadık, Fakirullah Hoca da bizimle beraberdi. Cumhuriyet Caddesi'nde, Emniyet Müdürlüğü'nün balkonuna o gece, Fakirullah Hoca da Veli Hoca da geldi. Onlar da birer dua etti.' diyerek, salondakilere Veli Hoca'nın ettiği duayı dinletti.
Bakan Akdağ, 15 Temmuz'da Erzurum'da 100 bini aşkın vatandaşın dua ettiğini ifade ederek, şunları kaydetti:
'Gözlerimiz yaşlıydı ve kararlıydık. Ne bu memleketi, o FETÖ hainine bırakacaktık, ne de Recep Tayyip Erdoğan'ı kimseye yedirecektik. O gün yüzlerce genç, kendilerine kimse öğretmediği, talimat vermediği halde, bir ellerinde Rabia selamı, öbür ellerinde bozkurt selamıyla bizi karşıladı. Onlar bize dedi ki 'Eğer iş memleket, millet meselesiyle eğer iş devletse, eğer iş vatanın bütünlüğüyse, bizim birbirimizden ayrımız, gayrımız olmaz'. İşte bunun içindir ki sayın Devlet Bahçeli, Milliyetçi Hareket Partisinin Genel Başkanı, Başbakanımız Binali Yıldırım ile bir araya geldi, önünüze bir referandum getirdi. Ben Erzurum'dan şunu biliyorum, benim hemşehrilerimin en aşağı yüzde 80'i, bu referanduma 'evet' diyor. Ama gönlüm diyor ki bu niye yüzde 90, yüzde 100 olmasın. Biz 15 Temmuz'u unuttuk mu ki 'hayır' diyeceğiz. Nasıl diyebiliriz? Biz, o geceyi unutamayız. Şimdi aramızda dolaşıp mağduriyet edebiyatı yapanlar var. Biz o geceyi unutur, o mağduriyet edebiyatı yapanlara kanarsak, Allah bizden hesap sorar.'
- '16 Nisan'da bir kere daha tarih yazmaya var mısınız?'
Sağlık Bakanı Akdağ, 15 Temmuz darbe girişiminde şehit olan Erzurumlu 23 yaşındaki Oğuzhan Yaşar'ın 19 gün Ankara'da bir hastanede mücadele ettiğini, 19. günde şehadet şerbeti içtiğini anlattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Yaşar ailesini ziyaret ettiklerini, taziyede bulunduklarını aktaran Akdağ, ailenin acısını paylaşmaya çalıştıklarını kaydetti.
Akdağ, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın böyle zamanlarda çok hassas olduğunu dile getirerek, 'Sonra Cumhurbaşkanımız bana dedi ki 'İnelim Oğuzhan'ı morgda ziyaret edelim.' İndik. O Oğuzhan'ı biz yattığı hastanede içine koyacak tabut bulamadık, sığdıramadık. Bir babayiğitti. 23 yaşında bir fidandı. Ben, onun anası ve babasıyla beraber Erzurum'a gittim. Bir kere o ailelerle beraber oturun, o mağduriyet edebiyatı yapanların yüzlerine o mağduriyeti çarparsınız. Öyle babayiğitlerdi hepsi, seçilmiş insanlardı. O 249 şehit ve aileleri seçilmiş insanlardı ama onlar olmasaydı, biz bugün ailelerimizle burada bugün bulunamazdık. Rabbim hepsinden razı olsun.' ifadelerini kullandı.
Sağlık Bakanı Akdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Gezi'yi, 15 Temmuz'u yapanlar, 40 senedir memleketimizde on binlerce cana kıyan PKK'lı katiller, şimdi bunların hepsi bir araya geldi. Bize diyorlar ki 'hayır' diyenleri bunlarla bir tutmayın. Bir tutmayız, haşa. Herkesin özgür iradesi var, isteyen 'hayır' der isteyen 'evet' der. Herkesin aklı var, vicdanı var, neye 'hayır' neye 'evet' diyeceğine kendisi karar verir. Ama insan biraz da kimle arkadaşlık yaptığına, kiminle yola düştüğüne, yiyip içtiğine bakmaz mı? Bakın şimdi bir taraftan Kemal Kılıçdaroğlu, olabilir. Ana muhalefet partisinin genel başkanı. Onun yanında HDP. Peki HDP'nin arkasında kim var? PKK yok mu? Bir kimse, bugün HDP'nin arkasında PKK'nın olduğunu inkar edebilir mi? Edemez. Onların yanında kim var? FETÖ hainleri. Milliyetçi Hareket Partisinin de içine sızmaya çalışan, bu işe muhalefet edenleri fonlayan, destekleyen, para sağlayan, şu anda onlar. Peki, Kılıçdaroğlu, yanında HDP, arkasında PKK, onların yanında FETÖ. Hepsinin en arkasında kim var? Almanya yok mu? Hollanda, İsviçre yok mu? Biz Erzurumlular olarak, bunların durduğu yerde durabilir miyiz? Elbette durmayacağız. Bunların yanında durmamaya, bunlara rağmen, 16 Nisan'da bir kere daha tarih yazmaya var mısınız?'
İkameti Erzurum'da olup İstanbul'da bulunan ya da tam tersi olan vatandaşlara oyunu gidip kullanması gerektiğini vurgulayan Akdağ, 'Biz, o Gezi'de İstanbul'u yakıp yıkanlara, 15 Temmuz'da kafamızdan aşağı uçaklarla, helikopterlerle bomba yağdıranlara, tankların namlularını üstümüze doğrultanlara inat, sandıkları 'evet' ile dolduracak Erzurumlu dadaşlarız. Allah'ın izniyle bunu hep birlikte yapacağız.' değerlendirmesinde bulundu.