Türkiye Ve Erdoğan Lehine Paylaşımları İşinden Etti
Belçika’nın Flaman Bakanlığına bağlı De Lijn şirketinin bir taşeron firmasında şoför olarak çalışan Mustafa Kaya, aniden işinden edilmesini, Facebook sayfasında yaptığı Türkiye paylaşımları yüzünden olduğunu iddia etti.
Belçika’ya göç etmiş bir ailenin üçüncü nesli olan Mustafa Kaya, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye lehine paylaşım yapmakla biliniyor ve her zaman Türkiye için yapılan mitinglerde yerini alıyor. Dört yıldır De Lijn firması için çalışan Mustafa Kaya, yaklaşık dört ay önce Keolis adında bir taşeron firmasına geçtiğini ve çıkışının ani bir şekilde verilmesini normal karşılamadığını belirtti.
“Belçika İçişlerine yaptığım göndermeler”
Çıkışının çok ani olduğunu ifade eden Kaya, “Üstelik oldukça işime yüksek boyutta motive olmama rağmen çıkışım bildirildi.
Garip buldum hadiseyi. Nedenini sordum. Çıkışıma yazılan nedenle, beni sorgulama nedeni arasında bir uçurumun olduğunu görünce, kendi kendime düşündükten sonra bir kanıya vardım. Facebook’umdaki paylaşımlarım olabileceğini düşünerek, bir de İçişleri Bakanlığına Diyanet Vakfı’nın imamları konusunda gönderme yapmam gibi değişik konular kafamda belirdi” diye konuştu.
“Hakkımız savunamayacak duruma ittiler”
Kaya, “Ne gariptir ki, beni hakkımı savunamayacak duruma ittiler. Çünkü çıkış kağıdıma işe geç kaldığım için olduğunu belirttiler. Şoförlük dünyasında gayet doğaldır. Garajdan çıkacaksınız, garajınızın önüne bir araç park etmiştir veya lastiğiniz patlamıştır ve onu tamir etmekle meşgulsünüz. Bu tür sorunları bildirmenize rağmen, işimize son verdiler” dedi.
“Çifte standartlı bir demokrasiden bıktık”
Dedesinin ve babasının birtakım olumsuzluklara sessiz kaldığını ifade eden Kaya, konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü:
“Ama maalesef bizler sessiz kalamıyoruz. Demokratik bir şekilde, cevap vermek durumunda kalıyoruz. Diyoruz ki, ‘Biz çifte standartlı bir demokrasiden bıktık.’ Biz bunu istemiyoruz. Biz bu oyumuzla seçtiğimiz insanların başka ülkelerin içişlerine karışmalarını istemiyoruz. Biz sadece huzurlu bir şekilde yaşamak istiyoruz. Hans’la, Maria’yla, Meryem’le yakmadan, yıkmadan, dökmeden, bütün şiddetlerden uzak bir vaziyette, inandığımız değerler çerçevesinde yasaların bize verdiği haklar doğrultusunda yaşamak istiyoruz. Çifte standart uygulanmaması noktasında ricada bulunuyoruz”
“Türkiye’de birtakım demokratik tahammüller var”
Başka bir şirkette randevusu olduğunu ancak daha sonra kendisine telefonda “Staka’yı aradık. Sizinle ilgili olumsuz şeyler söylediler. Maalesef sizi işe alamayacağız” dediklerini ifade eden Kaya, bu durumun kendisini çok üzdüğünü ancak sorun olmadığını söylerken, konuşmasının devamında “Biz Belçika’mızı buna rağmen seviyoruz. Bizim Belçika’yı terk etme gibi bir niyetimiz yok. Her türlü olumsuzluğa rağmen, biz Avrupalıyız. Türk kökenli Avrupalılarız. Biz Türkiye’miz ile alakalı neden bazı şeylere karışıyoruz? Neden paylaşımlar yapıyoruz? İnanıyoruz ki, Türkiye’de birtakım demokratik tahammüller var. Halka gitme olayı var. Halkın reaksiyonuna karşı bir tahammül var. Biz onca olumsuzluklar olsa da, olumlu yanları görüp mutlu olmak istiyoruz ve mutlu ölmek istiyoruz. Yakmadan, yıkmadan, mutlu bir Avrupa dileğiyle” dedi.
“Sessiz kalamazdım”
Toplu ulaşım şirketlerinde çalışanları bir de mesaj gönderen Kaya, “Pişman olmayacak şeyleri paylaşmasınlar. Bana sorarsanız, hayır ben pişman değilim. Çünkü Suriye’deki ölen o parmak kadar, o pırlanta gözlü çocukların katledilişlerine tahammül edemezdim. Sessiz kalamazdım. İmanım buna müsaade etmedi. Sadece paylaştım. Nedir? İnsanlık ölmesin” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA
“Belçika İçişlerine yaptığım göndermeler”
Çıkışının çok ani olduğunu ifade eden Kaya, “Üstelik oldukça işime yüksek boyutta motive olmama rağmen çıkışım bildirildi.
Garip buldum hadiseyi. Nedenini sordum. Çıkışıma yazılan nedenle, beni sorgulama nedeni arasında bir uçurumun olduğunu görünce, kendi kendime düşündükten sonra bir kanıya vardım. Facebook’umdaki paylaşımlarım olabileceğini düşünerek, bir de İçişleri Bakanlığına Diyanet Vakfı’nın imamları konusunda gönderme yapmam gibi değişik konular kafamda belirdi” diye konuştu.
“Hakkımız savunamayacak duruma ittiler”
Kaya, “Ne gariptir ki, beni hakkımı savunamayacak duruma ittiler. Çünkü çıkış kağıdıma işe geç kaldığım için olduğunu belirttiler. Şoförlük dünyasında gayet doğaldır. Garajdan çıkacaksınız, garajınızın önüne bir araç park etmiştir veya lastiğiniz patlamıştır ve onu tamir etmekle meşgulsünüz. Bu tür sorunları bildirmenize rağmen, işimize son verdiler” dedi.
“Çifte standartlı bir demokrasiden bıktık”
Dedesinin ve babasının birtakım olumsuzluklara sessiz kaldığını ifade eden Kaya, konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü:
“Ama maalesef bizler sessiz kalamıyoruz. Demokratik bir şekilde, cevap vermek durumunda kalıyoruz. Diyoruz ki, ‘Biz çifte standartlı bir demokrasiden bıktık.’ Biz bunu istemiyoruz. Biz bu oyumuzla seçtiğimiz insanların başka ülkelerin içişlerine karışmalarını istemiyoruz. Biz sadece huzurlu bir şekilde yaşamak istiyoruz. Hans’la, Maria’yla, Meryem’le yakmadan, yıkmadan, dökmeden, bütün şiddetlerden uzak bir vaziyette, inandığımız değerler çerçevesinde yasaların bize verdiği haklar doğrultusunda yaşamak istiyoruz. Çifte standart uygulanmaması noktasında ricada bulunuyoruz”
“Türkiye’de birtakım demokratik tahammüller var”
Başka bir şirkette randevusu olduğunu ancak daha sonra kendisine telefonda “Staka’yı aradık. Sizinle ilgili olumsuz şeyler söylediler. Maalesef sizi işe alamayacağız” dediklerini ifade eden Kaya, bu durumun kendisini çok üzdüğünü ancak sorun olmadığını söylerken, konuşmasının devamında “Biz Belçika’mızı buna rağmen seviyoruz. Bizim Belçika’yı terk etme gibi bir niyetimiz yok. Her türlü olumsuzluğa rağmen, biz Avrupalıyız. Türk kökenli Avrupalılarız. Biz Türkiye’miz ile alakalı neden bazı şeylere karışıyoruz? Neden paylaşımlar yapıyoruz? İnanıyoruz ki, Türkiye’de birtakım demokratik tahammüller var. Halka gitme olayı var. Halkın reaksiyonuna karşı bir tahammül var. Biz onca olumsuzluklar olsa da, olumlu yanları görüp mutlu olmak istiyoruz ve mutlu ölmek istiyoruz. Yakmadan, yıkmadan, mutlu bir Avrupa dileğiyle” dedi.
“Sessiz kalamazdım”
Toplu ulaşım şirketlerinde çalışanları bir de mesaj gönderen Kaya, “Pişman olmayacak şeyleri paylaşmasınlar. Bana sorarsanız, hayır ben pişman değilim. Çünkü Suriye’deki ölen o parmak kadar, o pırlanta gözlü çocukların katledilişlerine tahammül edemezdim. Sessiz kalamazdım. İmanım buna müsaade etmedi. Sadece paylaştım. Nedir? İnsanlık ölmesin” ifadelerini kullandı.