İsrail'in Batı Şeria'da 'İşgali Güçlendirme' Çabaları

Ru'ya Siyasi Araştırmalar Merkezinde araştırmacı Arabi: 'İsrail, ipleri elinden kaçırma korkusu taşıyor. Keyfi tutuklamalarıyla vatandaşları küçük düşürmeye ve 'ben varım', 'ben buradayım' mesajı vermeye çalışıyor' 'İşgal güçleri, kendisine karşı örgütlü bir direnişe her ne düzeyde olursa olsun hoş görüyle yaklaşmaz. Bu gibi hareketlenmelerin bir anda büyümesinden ve kontrol altına alamamasından korkuyor' Özgürlükleri Savunma Merkezi Başkanı Arac:'İsrail, Batı Şeria'daki varlığını güçlendirmeye çalışıyor. Filistin halkının direnişine, mücadelesine ve karşı duruşuna engel olarak onları cezaevlerine tıkıyor''Aralarında çocukların da olduğu İsrail'e karşı sesini yükselten her Filistinli, sosyal medyadaki paylaşımlarından dolayı gözaltına alınıyor'

LUBABE ZEVKAN - Filistinli uzmanlar, İsrail'in Filistin topraklarındaki 'işgalini güçlendirmek' ve 'ipleri elinden kaçırmamak' için Filistinlilere yönelik keyfi tutuklamalarını sürdürdüğünü belirtiyor.

Uzmanlar, 17 Nisan 'Filistinli Esirler Günü' dolayısıyla hazırladığı raporda, İsrail'in varlığını korumak, işgali yerleştirmek ve her türlü direnişi etkisiz hale getirmek istediğine dikkati çekiyor.

Ru'ya Siyasi Araştırmalar Merkezinde siyasi araştırmacı ve eski Filistinli tutuklulardan Sari Arabi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail'in Filistinlilere yönelik ihlalini sürdürmesiyle ilgili kendince bazı dayanaklarının olduğunu belirtti.

İsrail ordusunun Filistinlilere yönelik keyfi tutuklamalarına dikkati çeken Arabi, 'Bunların ilki, İsrail'in Filistin topraklarındaki işgali sürdürmek istemesi. Nitekim işgalin devam etmesi, gerek işgal karşıtı herhangi bir eyleme karışmayan sıradan kişilere, gerekse işgale direnenlere yönelik keyfi gözaltı uygulamalarını sürdürebilmesine imkan sağlayacaktır.' dedi.

'İsrail, ipleri elinden kaçırma korkusu taşıyor. Keyfi tutuklamalarıyla vatandaşları küçük düşürmeye ve 'ben varım', 'ben buradayım' mesajı vermeye çalışıyor.' diyen Arabi, şunları kaydetti:

'İşgal güçleri, kendisine karşı örgütlü bir direnişe her ne düzeyde olursa olsun hoş görüyle yaklaşmaz. Bu gibi hareketlenmelerin bir anda büyümesinden ve kontrol altına alamamasından korkuyor. Zira Batı Şeria hassas bir bölge. Olayların patlak vermesi, işgal güçlerinin aleyhine olur. Bu nedenle işgal güçleri, ipleri elinde tutmak için çeşitli uygulamalarla Batı Şeria'yı yoğun güvenlik altında tutuyor.'

Filistinli tutukluların serbest bırakılması için siyasi anlaşma ya da esir takasının yapılması gerektiğini ancak Filistin'in bu konuda iyi bir tecrübesinin olmadığını ifade eden Arabi, 1993 yılında İsrail ile imzalanan Oslo Anlaşmasında serbest bırakılması taahhüt edilen bazı tutukluların halen bırakılmadığını ve bu tarihten sonra yapılan siyasi anlaşmaların da bir sonuç getirmediğini hatırlattı.

- İsrail'in Batı Şeria'daki varlığını güçlendirme telaşı

Özgürlükleri Savunma Merkezi Başkanı Hilmi el-Arac da 'İsrail, Batı Şeria'daki varlığını güçlendirmeye çalışıyor. Filistin halkının direnişine, mücadelesine ve karşı duruşuna engel olarak onları cezaevlerine tıkıyor.' dedi.

Arac, Filistinlilere ait birçok kentin işgal edildiği 1967 yılından bu yana yaklaşık 10 bini idari tutuklu olmak üzere binlerce kişinin gözaltına alındığını aktardı.

İsrail'in Filistinlilere yönelik 'keyfi tutuklamalarını' sürdürdüğüne işaret eden Arac, 'Aralarında çocukların da olduğu İsrail'e karşı sesini yükselten her Filistinli, sosyal medyadaki paylaşımlarından dolayı gözaltına alınıyor.' diye konuştu.

İsrail hapishanelerindeki yaklaşık iki bin Filistinli, tutukluluk şartlarının iyileştirilmesi için ertesi gün açlık grevine başlamıştı.

Filistin Esirler Cemiyeti'nin de aralarında bulunduğu kurumların hazırladığı rapora göre, İsrail hapishanelerinde 57'si kadın, 300'ü çocuk yaklaşık 7 bin Filistinli tutuklu bulunuyor.

Filistin'de özgürlüğüne kavuşan ilk mahkum olarak bilinen Mahmud Bekir Hicazi'nin İsrail tarafından serbest bırakıldığı gün olan 17 Nisan, 1974'ten bu yana her yıl 'Filistin Esirler Günü' olarak anılıyor.

Kaynak: AA