'Ensar Buluşmaları' Programı
Sağlık Bakanı Akdağ: 'Bir ülkenin hükümet etme sistemi ne kadar yalın, bürokrasiden uzak ve milletin kararlarını yansıtır şekilde olursa, o ülke o kadar yoluna hızlı devam edebilir' 'Sistemler hep seçilmiş siyasetçilerin yanlış yapacağı üzerine kurgulanmış, daha doğrusu açık konuşalım milletin yanlış kişileri seçeceği üzerine kurgulanmış. Kime göre yanlış, askerlere göre yanlış. Kime göre yanlış? Vesayet sahiplerine göre yanlış. Kime göre yanlış? Seçkinlere ya da seçkincilere göre yanlış' Ensar Vakfı Ankara Şube Başkanı Poyraz: 'Bugün ülkemiz, değişmekte olan dünya dengeleri ve yangın yeri diyebileceğimiz İslam coğrafyasında, gücünü doğrudan halktan alan, kararlı bir mücadele için yeni bir başlangıç yapmıştır'
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, 'Bir ülkenin hükümet etme sistemi ne kadar yalın, bürokrasiden uzak ve milletin kararlarını yansıtır şekilde olursa, o ülke o kadar yoluna hızlı devam edebilir.' dedi.
Ensar Vakfı Ankara Şubesince, Vakıflar Genel Müdürlüğü Konferans Salonundaki Ensar Buluşmaları Programı kapsamında 'Cumhurbaşkanlığı sistemi ve sağlıkta dönüşümün ikinci aşaması neler getirecek?' başlıklı etkinlik düzenlendi.
Programa katılan Sağlık Bakanı Akdağ, yaptığı konuşmada bir ülke yönetiminde en önemli şeylerden birinin saha çalışmaları olduğunu belirterek, AK Parti hükümetlerinin başarısında bunun çok önem taşıdığını vurguladı. Kağıtların üzerine mevzuatlar yazmakla herhangi bir sistemin değiştirilmesinin mümkün olmadığını ifade eden Akdağ, 'Hele hele bir ülkenin yönetimini dönüştürmek, ileriye götürmek, ekonomisini geliştirmek ve sosyal hayatını geliştirmek hiç mümkün değil.' diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi hakkında açıklamalarda bulunan Akdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Halbuki biz sürekli olarak sistemin baskılarına, kısıtlarına, sistemin çelmelemelerine rağmen yapılanları yaptık. Günah değil mi, bu kadar emek niye verelim? Bir aracı birinci vitesten 2-3'e atıp, tertemiz bir yolda gitmek dururken, gereksiz yere patinajla neden uğraşalım. Mevcut sistemin karakterlerinden birisi, sanki buzlu bir yolda ya da çamurlu bir yolda bir araçla gidiyormuşçasına zaman zaman patinaja düşmek. Bu kötü bir şey. Ülkenin işini yapanlar, gerek iktidarda olsun, gerek muhalefette olsun, Mecliste bu işlerin yapılması için kanunlar yapanlar ya da yürütmeyi denetleyenler, aslında hep müspet düşünmek zorunda. Engellemeye çalışarak, yavaşlatmaya çalışarak ancak ülkeye zarar verirsiniz.'
Bunun zaman zaman TBMM'de ve bürokratik kademelerde de yapıldığına dikkati çeken Akdağ, geçmişte bununla çok sık karşılaştıklarını dile getirdi. Türkiye'de sistemler kurulurken 60 ve 80 ihtilallerinden sonra birer anayasa yapıldığını belirten Akdağ, bunların milletin iradesiyle ortaya konan anayasalar olmadığını söyledi.
- 'Gücü millete veriyor'
Sistemlerin hep seçilmiş siyasetçilerin yanlış yapacağı üzerine kurgulandığını ifade eden Akdağ, 'Daha doğrusu açık konuşalım milletin yanlış kişileri seçeceği üzerine kurgulanmış. Kime göre yanlış, askerlere göre yanlış. Kime göre yanlış? Vesayet sahiplerine göre yanlış. Kime göre yanlış? Seçkinlere ya da seçkincilere göre yanlış.' dedi.
Halk oylaması yapılmadan önce düzenlenen kampanya döneminde de buna yönelik bazı eleştiriler geldiğini dile getiren Akdağ, 'Bu kampanya döneminde de 'Yüzle de 'evet' çıksa biz buna razı olmayız' denildi. Birisi 'Keşke, Mustafa Kemal Atatürk, başka bir düzen kursaymış, Yozgat, Erzurum, Kahramanmaraş ve Konya'nın oyları, İzmir, İstanbul, Ankara'nın oylarının üstüne geçmeseymiş' diyor. Demokrasi anlayışını görüyor musunuz? Bir seçkincilik anlayışı.' diye konuştu.
Bakan Akdağ, yeni bir sistem kurulduğunu, yeni sistemin artık seçkinciliği ortadan kaldırdığını ifade ederek, bütün gücün artık millete verildiğini söyledi. Akdağ, 'TBMM'nin üstündeki gücü millete veriyor, cumhurbaşkanı ve dolayısıyla cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi üzerindeki gücü millete veriyor. Yargının üstündeki gücü de millete veriyor. Burayı yanlış anlamamak lazım. Yargının üstündeki gücü, hükümete ya da bazılarının iddia ettiği gibi bir kişiye falan vermiyor, millete veriyor.' ifadelerini kullandı.
Anayasa değişikliğiyle, Hakimler ve Savcıların Üst Kurulunun da millet tarafından seçilmesine olanak sağlandığını aktaran Akdağ, 'Bir ülkenin hükümet etme sistemi ne kadar yalın, bürokrasiden uzak ve milletin kararlarını yansıtır şekilde olursa, o ülke o kadar yoluna hızlı devam edebilir.' dedi.
- 'Bir ay içerisinde açıklanacak'
'Hükümet etme sistemini, sağlam bir sistem haline getirir, vatandaştan, seçmenden başka vesayet odaklarının etkisinden kurtarırsanız, sağlığın işi de kolaylaşır, herkesin işi kolaylaşır. Belli bir amaca yöneldiğiniz herhangi bir program için, bu sağlıkta, eğitimde, genel olarak hükümet açısından olabilir. Birden fazla sorumlu varsa bir işin başında, o iş yürümez.' diyen Akdağ, bunu kendi pratiklerinden de çok iyi bildiklerini söyledi.
Şehir hastanelerinin özellikleri, evde sağlık uygulamalarını paylaşan Akdağ, hizmet kalitesinin artırılabilmesi için çalışma yapıldığını söyledi. Akdağ, sağlıkta dönüşümün ikinci aşamasının çalışmalarının yaklaşık bir ay içerisinde kamuoyunun karşısına çıkacağını bildirdi.
Kamuoyunun düşüncelerini de alacaklarını dile getiren Akdağ, 'Paydaşlarla 6 aydır çalışıyoruz, belli metinler oluşturduktan sonra bu metinleri hem sağlık komisyonumuzla tartışacağız, Mecliste ve sivil toplum kuruluşları ile konuşacağız. Hizmeti alanlarla ayrıca konuşacağız, Bakanlar Kurulu ve Cumhurbaşkanımızla konuşup tam bir politika metni, hükümet etme metni haline dönüştüreceğiz.' diye konuştu.
Türkiye'de sağlıkta kişi başına yılda 500 dolar harcandığı, bunun 100 dolarının vatandaş tarafından verildiği bilgisini aktaran Akdağ, ABD'de harcanan miktarın 9 bin 500 dolar olduğunu söyledi. Akdağ, 'Buna rağmen orada 30 milyon insanın sigortası yok. Sigortası olanların büyük bir bölümü de ağır bir hastalığa uğradıkları zaman bütün mal varlıklarını, sigortalı olmalarına rağmen kaybediyorlar.' dedi.
- 'Risk faktörlerinin azaltılmasına ağırlık verilecek'
Sağlıkta dönüşümle birlikte vatandaş memnuniyetinin arttığına dikkati çeken Akdağ, anne ölüm oranlarında da ciddi düşüş elde edildiğini kaydetti.
Bakan Akdağ, Türkiye'nin hastalık yükünün yüzde 4 oranında azaldığına işaret ederek, dünyada bunun da önemli ölçüde azaldığına işaret etti.
Bu gelişmeye karşın bulaşıcı olmayan hastalıklar için risk faktörlerinin arttığına dikkati çeken Akdağ, şişmanlık, sigara kullanımı, hareketsizliğin bunlar arasında yer aldığını ifade etti. Sağlıkta dönüşümün ikinci fazında söz konusu risk faktörlerinin azaltılmasına yönelik çalışmalara ağırlık verileceğini bildiren Akdağ, kişilerin daha sağlıklı bir hayat yaşaması için Milli Eğitim Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, gıda sektörü, sivil toplum kuruluşları ile çalışmalar yapılacağını kaydetti.
Aile hekimliği sisteminin geliştirileceğini, yeni sağlıklı yaşam merkezleri kurulacağını da belirten Akdağ, 'Aile hekimliğinden bu merkezlere gidiş gelişi servislerle yapacağız ki vatandaşımızı teşvik edelim ve gereksiz yere hastanelere yüklenmeyelim.' diye konuştu.
Bakan Akdağ, sağlık çalışanlarının özlük haklarının, çalışma şartlarının iyileştirilmesine yönelik de çalışmalara devam edileceğini sözlerine ekledi.
- 'Bugün ülkemiz yeni bir başlangıç yaptı'
Ensar Vakfı Ankara Şube Başkanı Ercan Poyraz da yaptığı konuşmada, 16 Nisan'da yapılan halk oylamasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Poyraz, 'Bu halk oylaması da uzun yıllardır çözüm bulunamayan yürütme gücünün etkinliği sorununa çözüm getirmeyi hedeflemiştir. Bugün ülkemiz, değişmekte olan dünya dengeleri ve yangın yeri diyebileceğimiz İslam coğrafyasında, gücünü doğrudan halktan alan kararlı bir mücadele için yeni bir başlangıç yapmıştır. Açılan bu yeni sayfa, özellikle uluslararası ilişkiler ve ekonomi alanında etkin politikaların üretilmesine ve uygulanmasına imkan sağlayacaktır.' diye konuştu.
Vakfın görev yaptığı alanlara ilişkin de bilgi veren Poyraz, başta yükseköğretim alanında burs verdiklerini, barınma ihtiyacını gidermeye çalıştıklarını ve değerler eğitimi alanında çalıştıklarını anlattı.
Konuşmaların ardından Bakan Akdağ'a plaket takdim edildi.
Kaynak: AA
Ensar Vakfı Ankara Şubesince, Vakıflar Genel Müdürlüğü Konferans Salonundaki Ensar Buluşmaları Programı kapsamında 'Cumhurbaşkanlığı sistemi ve sağlıkta dönüşümün ikinci aşaması neler getirecek?' başlıklı etkinlik düzenlendi.
Programa katılan Sağlık Bakanı Akdağ, yaptığı konuşmada bir ülke yönetiminde en önemli şeylerden birinin saha çalışmaları olduğunu belirterek, AK Parti hükümetlerinin başarısında bunun çok önem taşıdığını vurguladı. Kağıtların üzerine mevzuatlar yazmakla herhangi bir sistemin değiştirilmesinin mümkün olmadığını ifade eden Akdağ, 'Hele hele bir ülkenin yönetimini dönüştürmek, ileriye götürmek, ekonomisini geliştirmek ve sosyal hayatını geliştirmek hiç mümkün değil.' diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi hakkında açıklamalarda bulunan Akdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Halbuki biz sürekli olarak sistemin baskılarına, kısıtlarına, sistemin çelmelemelerine rağmen yapılanları yaptık. Günah değil mi, bu kadar emek niye verelim? Bir aracı birinci vitesten 2-3'e atıp, tertemiz bir yolda gitmek dururken, gereksiz yere patinajla neden uğraşalım. Mevcut sistemin karakterlerinden birisi, sanki buzlu bir yolda ya da çamurlu bir yolda bir araçla gidiyormuşçasına zaman zaman patinaja düşmek. Bu kötü bir şey. Ülkenin işini yapanlar, gerek iktidarda olsun, gerek muhalefette olsun, Mecliste bu işlerin yapılması için kanunlar yapanlar ya da yürütmeyi denetleyenler, aslında hep müspet düşünmek zorunda. Engellemeye çalışarak, yavaşlatmaya çalışarak ancak ülkeye zarar verirsiniz.'
Bunun zaman zaman TBMM'de ve bürokratik kademelerde de yapıldığına dikkati çeken Akdağ, geçmişte bununla çok sık karşılaştıklarını dile getirdi. Türkiye'de sistemler kurulurken 60 ve 80 ihtilallerinden sonra birer anayasa yapıldığını belirten Akdağ, bunların milletin iradesiyle ortaya konan anayasalar olmadığını söyledi.
- 'Gücü millete veriyor'
Sistemlerin hep seçilmiş siyasetçilerin yanlış yapacağı üzerine kurgulandığını ifade eden Akdağ, 'Daha doğrusu açık konuşalım milletin yanlış kişileri seçeceği üzerine kurgulanmış. Kime göre yanlış, askerlere göre yanlış. Kime göre yanlış? Vesayet sahiplerine göre yanlış. Kime göre yanlış? Seçkinlere ya da seçkincilere göre yanlış.' dedi.
Halk oylaması yapılmadan önce düzenlenen kampanya döneminde de buna yönelik bazı eleştiriler geldiğini dile getiren Akdağ, 'Bu kampanya döneminde de 'Yüzle de 'evet' çıksa biz buna razı olmayız' denildi. Birisi 'Keşke, Mustafa Kemal Atatürk, başka bir düzen kursaymış, Yozgat, Erzurum, Kahramanmaraş ve Konya'nın oyları, İzmir, İstanbul, Ankara'nın oylarının üstüne geçmeseymiş' diyor. Demokrasi anlayışını görüyor musunuz? Bir seçkincilik anlayışı.' diye konuştu.
Bakan Akdağ, yeni bir sistem kurulduğunu, yeni sistemin artık seçkinciliği ortadan kaldırdığını ifade ederek, bütün gücün artık millete verildiğini söyledi. Akdağ, 'TBMM'nin üstündeki gücü millete veriyor, cumhurbaşkanı ve dolayısıyla cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi üzerindeki gücü millete veriyor. Yargının üstündeki gücü de millete veriyor. Burayı yanlış anlamamak lazım. Yargının üstündeki gücü, hükümete ya da bazılarının iddia ettiği gibi bir kişiye falan vermiyor, millete veriyor.' ifadelerini kullandı.
Anayasa değişikliğiyle, Hakimler ve Savcıların Üst Kurulunun da millet tarafından seçilmesine olanak sağlandığını aktaran Akdağ, 'Bir ülkenin hükümet etme sistemi ne kadar yalın, bürokrasiden uzak ve milletin kararlarını yansıtır şekilde olursa, o ülke o kadar yoluna hızlı devam edebilir.' dedi.
- 'Bir ay içerisinde açıklanacak'
'Hükümet etme sistemini, sağlam bir sistem haline getirir, vatandaştan, seçmenden başka vesayet odaklarının etkisinden kurtarırsanız, sağlığın işi de kolaylaşır, herkesin işi kolaylaşır. Belli bir amaca yöneldiğiniz herhangi bir program için, bu sağlıkta, eğitimde, genel olarak hükümet açısından olabilir. Birden fazla sorumlu varsa bir işin başında, o iş yürümez.' diyen Akdağ, bunu kendi pratiklerinden de çok iyi bildiklerini söyledi.
Şehir hastanelerinin özellikleri, evde sağlık uygulamalarını paylaşan Akdağ, hizmet kalitesinin artırılabilmesi için çalışma yapıldığını söyledi. Akdağ, sağlıkta dönüşümün ikinci aşamasının çalışmalarının yaklaşık bir ay içerisinde kamuoyunun karşısına çıkacağını bildirdi.
Kamuoyunun düşüncelerini de alacaklarını dile getiren Akdağ, 'Paydaşlarla 6 aydır çalışıyoruz, belli metinler oluşturduktan sonra bu metinleri hem sağlık komisyonumuzla tartışacağız, Mecliste ve sivil toplum kuruluşları ile konuşacağız. Hizmeti alanlarla ayrıca konuşacağız, Bakanlar Kurulu ve Cumhurbaşkanımızla konuşup tam bir politika metni, hükümet etme metni haline dönüştüreceğiz.' diye konuştu.
Türkiye'de sağlıkta kişi başına yılda 500 dolar harcandığı, bunun 100 dolarının vatandaş tarafından verildiği bilgisini aktaran Akdağ, ABD'de harcanan miktarın 9 bin 500 dolar olduğunu söyledi. Akdağ, 'Buna rağmen orada 30 milyon insanın sigortası yok. Sigortası olanların büyük bir bölümü de ağır bir hastalığa uğradıkları zaman bütün mal varlıklarını, sigortalı olmalarına rağmen kaybediyorlar.' dedi.
- 'Risk faktörlerinin azaltılmasına ağırlık verilecek'
Sağlıkta dönüşümle birlikte vatandaş memnuniyetinin arttığına dikkati çeken Akdağ, anne ölüm oranlarında da ciddi düşüş elde edildiğini kaydetti.
Bakan Akdağ, Türkiye'nin hastalık yükünün yüzde 4 oranında azaldığına işaret ederek, dünyada bunun da önemli ölçüde azaldığına işaret etti.
Bu gelişmeye karşın bulaşıcı olmayan hastalıklar için risk faktörlerinin arttığına dikkati çeken Akdağ, şişmanlık, sigara kullanımı, hareketsizliğin bunlar arasında yer aldığını ifade etti. Sağlıkta dönüşümün ikinci fazında söz konusu risk faktörlerinin azaltılmasına yönelik çalışmalara ağırlık verileceğini bildiren Akdağ, kişilerin daha sağlıklı bir hayat yaşaması için Milli Eğitim Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, gıda sektörü, sivil toplum kuruluşları ile çalışmalar yapılacağını kaydetti.
Aile hekimliği sisteminin geliştirileceğini, yeni sağlıklı yaşam merkezleri kurulacağını da belirten Akdağ, 'Aile hekimliğinden bu merkezlere gidiş gelişi servislerle yapacağız ki vatandaşımızı teşvik edelim ve gereksiz yere hastanelere yüklenmeyelim.' diye konuştu.
Bakan Akdağ, sağlık çalışanlarının özlük haklarının, çalışma şartlarının iyileştirilmesine yönelik de çalışmalara devam edileceğini sözlerine ekledi.
- 'Bugün ülkemiz yeni bir başlangıç yaptı'
Ensar Vakfı Ankara Şube Başkanı Ercan Poyraz da yaptığı konuşmada, 16 Nisan'da yapılan halk oylamasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Poyraz, 'Bu halk oylaması da uzun yıllardır çözüm bulunamayan yürütme gücünün etkinliği sorununa çözüm getirmeyi hedeflemiştir. Bugün ülkemiz, değişmekte olan dünya dengeleri ve yangın yeri diyebileceğimiz İslam coğrafyasında, gücünü doğrudan halktan alan kararlı bir mücadele için yeni bir başlangıç yapmıştır. Açılan bu yeni sayfa, özellikle uluslararası ilişkiler ve ekonomi alanında etkin politikaların üretilmesine ve uygulanmasına imkan sağlayacaktır.' diye konuştu.
Vakfın görev yaptığı alanlara ilişkin de bilgi veren Poyraz, başta yükseköğretim alanında burs verdiklerini, barınma ihtiyacını gidermeye çalıştıklarını ve değerler eğitimi alanında çalıştıklarını anlattı.
Konuşmaların ardından Bakan Akdağ'a plaket takdim edildi.