İnebolu'yu Bombalaması Yönünde Emir Alan Yüzbaşı Hakim Karşısında

FETÖ’nün darbe teşebbüsüyle ilgili tutuklanan İnebolu Sahil Güvenlik Bot Komutanı Yüzbaşı, hakim karşısına çıktı. 15 Temmuz darbe gecesi Ankara’dan gelen bir telefonla gemiyi İnebolu’yu karşıdan gören bir noktaya çektiği ve gerektiğinde gemiyi almaya gelen polis ve sivillere ateş açılması yönünde emir aldığı ileri sürülen TCSG-96 Bot Komutanı Yüzbaşı Ergün, duruşmada kendisine gelen emri uygulamadığını söyledi.

İnebolu'yu Bombalaması Yönünde Emir Alan Yüzbaşı Hakim Karşısında
FETÖ’nün darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında İnebolu Cumhuriyet Başsavcılığının talimatı doğrultusunda gözaltına alındıktan sonra tutuklanan İnebolu Garnizon ve Sahil Güvenlik 96. Bot Komutanı Yüzbaşı Turan Ergün ile 4 subay, 7 astsubay, 3 erbaş ve 5 erden oluşan 20 kişilik gemi mürettebatı, Kastamonu’da ilk kez hakim karşısına çıktı. Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada ifade veren TCSG-96 Bot Komutanı Yüzbaşı Turan Ergün, 15 Temmuz gecesinin başlamasıyla birlikte terör eylemi olduğunu düşündüğünü belirterek, bu tür ihbarların sürekli kendilerine geldiğini ve inisiyatif alarak kışlaya gittiğini söyledi.



Kışlada güvenlik sorunu olduğu için askerleri topladığını söyleyen Yüzbaşı Turan Ergün, “Bana, Celil Astsubay cezaevinde olaylar oluyor diye bilgi verdi. Bende personelimi herhangi bir olaya karışmaması için askerlerimi alarak gemiye gittim. Beni Karadeniz Grup Komutanım aradı ve ‘sab/kor kırmızı (sabotaja karşı koruma)’ koduna yönelik tedbir alınmasını emretti. Bende bu yönde tedbir aldım” dedi.

Darbe girişimi olduğunu televizyonlardan öğrendiğini ifade eden Ergün, “Darbe gecesi, Deniz Kuvvetlerinin darbeye dahil olmadığını öğrendim ve rahatladım. Başka botlara da bana gelen emrin benzerinin gelip gelmediğini öğrenmek için başka botları aradım. Başka botlara da bana verilen seyir emrinin geldiğini öğrendim. Bu seyir emri, bana özel verilen bir emir değildir. Geminin en tedbirli, emniyetli olduğu yer denizdir. Biz, liman ağzında beklemedik. Uygun bir derinlikte makineleri durdurup beklemeye başladık. Gemi, akıntı ve rüzgar nedeniyle rotasını değiştirdiği zaman motoru çalıştırıp tekrar düzelttim. İnebolu Limanına 1,1 mil (1900 metre) uzaklıktaydık” diye konuştu.



"‘Limana geri dönüyoruz dedim’ ve emri uygulamadık"

Kendisine gelen emrin darbe girişiminde bulunan darbecilerin kaçışını önlemek için verildiğini zannettiğini aktaran Ergün, “İnebolu Limanı, uluslararası ISPS güvenliği sağlanmış bir limandır. Bu yüzden Liman Başkanı ile de görüşerek aksi bir durumun olup olmadığını öğrendim” şeklinde konuştu.

Kendilerine verilen seyir emrinin darbecilerin kaçış planını engellemeye yönelik zannettiğini söyleyen Ergün, şöyle konuştu: “Fakat bana bir emir daha geldi. Gelen mesajı aldım ve okuduğumda şok oldum. Mesajda sıkıyönetim ile ilgili emirler yazıyordu. Kendi kendime ‘bunlar salak mı?’ diye tepki gösterdim. Bir süre düşünüp kendimi topladığımda limana yanaşma kararı aldım. Ben, emri uygulamama kararı aldım ve butlara gelen bu emri uygulamadım. Bunun üzerine ‘limana geri dönüyoruz dedim’ ve emri uygulamadık. Limana yanaştığımızda İnebolu Cumhuriyet Başsavcılığında toplantı olduğu söylendi ve burada toplantıya katıldım” dedi.

15 Temmuz gecesi denizde yapılan seyri tamamen görev bilinci içerisinde gerçekleştirdiğini anlatan Ergün, “Bana gelen emirde konu başlığında hudutların güvenliğinin sağlanmasına ilişkin bir emirdi. Fakat içeriğini okuduğumda emrin farklı olduğunu anladım” dedi.

Bu yüzden kendisine gelen emri hiçbir şekilde uygulamadığını ve tavrını ortaya koyduğunu belirten Ergün, “Benim niyetim farklı olsaydı gemi ile değil süratli iki bot ile yapardım. Çünkü gemi ile denizde sığ yerde gidemezsiniz. Belirli derinlik olması gerekiyor. Ama süratli bot ile her türlü işi yapabilirsiniz. Limanının giriş ve çıkışlarını kapatabilirdim. Hiçbir şekilde limana giriş ve çıkışa müsaade etmezdik” diye konuştu.

“Yanlış anlaşılmaktan korkuyorum” diyen Ergün, “Biz, halktan uzak durup kimsenin göremeyeceği yerde bekledik. Çünkü halkta panik ya da tedirginlik olmasını istemedik. Halkın, Deniz Kuvvetlerinde de kalkışma olmasını düşünmesini istemedik” dedi.

FETÖ ile herhangi bir bağlantısının bulunmadığını ifade eden Ergün, kendisiyle de irtibat kurulmadığını ve dershanelerinde ya da yurtlarında da kalmadığını kaydetti.



Olay

15 Temmuz darbe girişimi gecesi ağır silahlarla donatılmış TCSG-96 gemisini emir komuta zincirinin dışında ve valiliğin izni olmadan bağlı olduğu İnebolu Limanından uzaklaştırıldı. TCSG-96 Bot Komutanı Yüzbaşı Turan Ergün’e Ankara’dan geldiği ileri sürülen bir telefonla gemiyi İnebolu’yu karşıdan gören bir noktaya çektirdiği ve burada hazırda beklemesi, gerektiğinde gemiyi almaya gelen polis ve sivillere ateş açılması yönünde emir de verildiği iddia edildi.

Darbe girişiminin başarısız olmasının ardından gemiyi kendi isteğiyle kıyıya tekrar yanaştırdığı öğrenilen Ergün, İnebolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alındıktan sonra 19 Temmuz’da tutuklanarak İnebolu M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna gönderilmişti.

TCSG-96’da denize indirildiğinden itibaren 4 subay, 7 astsubay, 3 erbaş ve 9 er olmak üzere 23 personelin görev yaptığı gemide top gibi ağır silahların yanı sıra son teknoloji otomatik silahlarda bulunuyor.
Kaynak: İHA