''Evet' Diyen De 'Hayır' Diyen De Kardeşimizdir'

AB Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, “Kimsenin Türkiye’nin yöneticilerine vatandaşlarının tamamını kucaklaması ile ilgili hatırlatma yapmasına gerek yok. Hepimiz kardeşiz. Vatandaşlarımızın bir kısmının bize hatırlatılması için bizim herhangi bir Avrupa başkentinden ses duymaya ihtiyacımız yok. Biz Ankara’da zaten bu duyguyla yaşıyoruz. ‘Evet’ diyen de ‘Hayır’ diyende kardeşimizdir” dedi.

''Evet' Diyen De 'Hayır' Diyen De Kardeşimizdir'
AB Bakanı ve Başmüzakereci Çelik, halk oylamasının ardından Avrupa’nın göstermiş olduğu tutuma ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Avrupa Komisyonunun ‘referandum’ çağrısını değerlendiren Çelik, “Avrupa Komisyonu tarafından kurulan cümlelerin ne anlama geldiğini anlamak mümkün değildir. Türkiye’de, mekanizmalar işliyor. İtirazlar yapılıyor. Hatta itirazların birçoğunu biz yaptık. Diğer partiler de itirazlarını yapıyor. Türkiye’nin kurumları bu süreçleri şimdiye kadar yönetme kabiliyeti olduğunu göstermiştir. Türkiye’nin en büyük gücü güçlü ve şeffaf seçimler yapabilmesidir. Bunu herkes bilir. Bu seçimler de büyük bir demokratik olgunlukla gerçekleştirilmiştir. 16 Nisan akşamından itibaren de hepimiz ‘evet’ kampanyası yürüten siyasetçiler olarak arzu ettiğimiz tablo ortaya çıktıktan itibaren bunun kazananı veya kaybedeni şeklinde bir vatandaş ayrımı yoktur, Türkiye kazanmıştır dedik. İki açıklamalarının son derece yanlış olduğunu düşünüyorum. Bir tanesi; ‘Türkiye bundan sonrasında ‘hayır’ oyu verenlerin de yaklaşımlarını dikkate alarak yürüsün’ açıklaması. Kimsenin Türkiye’nin yöneticilerine vatandaşlarının tamamını kucaklaması ile ilgili hatırlatma yapmasına gerek yok. Hepimiz kardeşiz. Vatandaşlarımızın bir kısmının bize hatırlatılması için bizim herhangi bir Avrupa başkentinden ses duymaya ihtiyacımız yok. Biz Ankara’da zaten bu duyguyla yaşıyoruz. ‘Evet’ diyen de ‘Hayır’ diyende kardeşimizdir. Böyle bir ayrımı kabul etmeyiz. Onlar bunu söyledikçe bir ayrım ve ötekileştirme faaliyeti içerisine girdiklerine görmeliler. İkincisi ise; Bütün süreçler işliyor. Bir sözcünün bu şekilde açıklama yaparak güçlü bir demokrasisi olan, güçlü gelenekleri olan bir ülkedeki sürece yönelik böyle spekülatif bir açıklama yapması kabul edilemez. Siyasi olarak kendilerini bir şeye angaje ediyorlar. İstedikleri sonuç çıkmadığı zaman bunun arkasına bir takım hukuki veya teknik mülahazalar yığıyorlar. Başka türlü sonuç çıksaydı bu lafların hiçbirini etmeyeceklerdi. Demokratik süreçlere ve demokratik sonuçlara saygılı olsunlar. Bu sonuçların belli ülkelerde bunları saygı ile karşılamak başka ülkelerde bunların saygınlığına gölge düşürmek gibisinden bir yaklaşım söz konusu olamaz” açıklamasında bulundu.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun, vize serbestisi ile ilgili AB’ye son bir teklif sunulacağına yönelik yaptığı açıklamanın hatırlatılması üzerine Çelik, konuya ilişkin şunları söyledi:

“Öneri bir ay içerisinde paylaşılır. Bununla ilgili çalışma AB Bakanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı arasında gerçekleştirildi.

Muhataplarımız ile temas halindeyiz. Türkiye’nin bir hakkıdır. Şimdiye kadar verilen sözler tutulmamıştır. Türkiye, mülteciler konusunda bütün dünya adına vicdani ve insani bütün sorumluluklarını yerine getirmiştir. Diğerleri bir takım teknik ayrıntılar, bir takım manipülasyonlar. Terör tehdidinin bu kadar yoğun olduğu bir bölgede bizim herhangi bir şekilde terör yasasında bir gevşemeye yol açacak düzenleme yapamayacağımızı ifade ettik. Bunun da aşılabileceğine inanıyorum. Burada, Türkiye’nin güvenliğinin Avrupa’nın güvenliği olduğunu gören bir yaklaşımla bunların ele alınacağı başka mekanizmalar vardır. Bu konuda net bir çalışmamız var.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘idam’ açıklamalarıyla ilgili ise Çelik, idam tartışmalarının 15 Temmuz’dan sonra ortaya çıktığını kaydetti.

Çelik, “Bu meydanlarda da FETÖ’nün her gün yeni bir tehdidi ortaya çıktıkça bu dalgalar yükseliyor. Bunlar halkın karar vereceği meselelerdir. Türkiye’nin milli çıkarları, gelecek perspektifi, dünyadaki yeri, halkımızın geleceği bakımından bu değerlendirmeler yapılacaktır. Süreç kendi seyri içerisinde işlemektedir” diye konuştu.

(İlker Turak - Nurullah Geylani /İHA)
Kaynak: İHA