İki Metrekarelik Dükkanda Geçen Ömür

Bartın'da saat tamirciliği yapan 57 yaşındaki Alaattin Mudanyalı, 46 yıldır merdiven altındaki iki metrekarelik iş yerinde mesleğini sürdürüyor Mudanyalı: 'Günlük yaşamda sıkıntılı olduğum zamanlarda saat tamir etmek terapi gibi geliyor, o an bütün sıkıntılarımı, dertlerimi unutuyorum ve rahatlıyorum' 'İş yerini ilk açtığım dönemlerde 'Bu kadar küçük yerde nasıl çalışırım' diye düşünmüştüm ama dönüp baktığımda ömrümü vermişim'.

SELİM BOSTANCI - Bartın'da 57 yaşındaki Alaattin Mudanyalı, 46 yıldır bir binanın merdiveni altındaki iki metrekarelik iş yerinde saat tamirciliği yapıyor.

Demirciler Mahallesi Piryamcılar Caddesi'nde bir akrabasının yanında 11 yaşındayken saat tamirini öğrenmeye başlayan Alaattin Mudanyalı, 6 yıllık çıraklık dönemi sonrasında kendi iş yerini açtı.

Bir binanın merdiven altındaki iki metrekarelik dükkanında saat tamir eden Mudanyalı, 46 yıldır mesleğini sürdürüyor.

İki çocuk babası Mudanyalı, AA muhabirine, teknolojinin gelişmesiyle ucuz ve farklı çeşitlerde yapılan üretime rağmen sanatını yaşatmaya gayret gösterdiğini söyledi.

Saatin önceden çok değerli bir aksesuar olduğunu vurgulayan Mudanyalı, şöyle konuştu:

'Şu anda çoğu Çin malı, çok farklı modelde saatler var. Bunlar belki kaliteli bir saatin tamirinden bile daha ucuz. Tabii o saatlerin ne kadar kaliteli ve uzun ömürlü olduğu da malum. Bir gün çalışanı da oluyor, bir hafta çalışanı da. Şansınız varsa 6-7 ay kullanabilirsiniz ama uzun süreli kullanmak mümkün değil. Eski saatler evladiyelik. Mesela önceki gün 40 senelik kurmalı bir kol saati geldi, tıkır tıkır çalışıyor. Ama artık vatandaşlar saatleri çok fazla önemsemiyor, değer vermiyor. İnsanlar saati kullanıp atıyor, tamir ettirmeye bile değer görmüyor, çünkü 10-15 liraya yenisini alıyor.'

Mesleğini çok sevdiğini dile getiren Mudanyalı, 'Günlük yaşamda sıkıntılı olduğum zamanlarda saat tamir etmek bana terapi gibi geliyor, o an bütün sıkıntılarımı, dertlerimi unutuyorum ve rahatlıyorum. Çünkü bütün dikkatimi tamire veriyorum. Tamir ettiğim saatin mekanizmalarını izlerim, sesini dinlerim. Bu bana büyük haz veriyor.' dedi.

- Dükkana geldiğinde ilk iş radyosunu açıyor

Her gün aynı saatte iş yerine geldiğini anlatan Mudanyalı, 'İş yerine gelmemle radyomu açarım, akşam gidinceye kadar da o radyo açık kalır. Bu çıraklığımdan beri böyle. Haberlere, yorumlara çok meraklıyım. İlla o radyoyu açacağım. Radyodan aldığım zevki televizyondan alamam, çünkü radyo bana daha fazla bilgi veriyor.' diye konuştu.

Mudanyalı, iş yerinin çok küçük olmasına müşterilerinin şaşırdığını dile getirerek, 'İş yerini ilk açtığım dönemlerde 'Burada nasıl çalışırım' diye düşünmüştüm ama dönüp baktığımda ömrümü vermişim. Evimden daha çok zamanımı burada geçiriyorum.' ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA